23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

'Kuraklık ciddi risk; ama sigorta sektörü bununla baş edecek güçte'

Hulki Yalcin 2Milli Reasürans Genel Müdürü Hulki Yalçın, iklim değişiklikleri ve kuraklığın ciddi risk olmakla birlikte küresel sigorta sektörünün buna hazır olduğu düşüncesinde. Yalçın, “Sektör, kuraklık ve diğer katastrofik risklerle baş edecek güçte. Bir Katrina Kasırgası daha yaşanırsa sektör bunun altından da rahatlıkla kalkar” diyor.

Türkiye, belki de tarihinin en sıcak kış günlerini yaşıyor. Bu yazıyı yayına hazırladığımız ocak ayının son günlerinde sıcaklık 18 derece, dışarıda hava günlük güneşlik. Yapılan yorumlara bir göz attığımızda dehşete kapılmamak mümkün değil. Basında yer alan “Yağışsız geçen bir kış, kurak bir yazın işareti”, “100 yılın kuraklığı kapıda” başlıklı haberler, okunulurluk açısından “dolardaki rekor yükseliş” haberleriyle neredeyse at başı gitti. Konu, kuraklık riski olunca akla ilk gelen sektörler de tabii ki tarım ve sigorta sektörü oluyor.

Hulki Yalcin 3 kapak

“Son yıllarda deprem, kasırga, sel gibi doğa kaynaklı katastrofik risklerdeki artışın yanına bir de kuraklık riskinin eklenmesi, küresel sigorta sektörünü sarsar mı?” Sektörle yakından ilgilenenlerin, son günlerde sıkça sorduğu bu soruyu, Türk sigorta sektöründe yaptığı iş gereği, küresel sigorta sektörünü çok yakından takip eden bir kişiye, SİGORTALI’nın bu ayki kapak konuğu Milli Reasürans Genel Müdürü Hulki Yalçın’a sorduk. Yalçın, öncelikle iklim değişiklikleri ve kuraklığın tarım ve sigorta sektörü açısından ciddi risk olduğunu vurguluyor. Ancak, arkasından da ekliyor: “Küresel sigorta sektörü kuraklık ve diğer katastrofik risklerle baş edecek güçte. Tarihi olarak sektörde en büyük hasara yol açan Katrina Kasırgası bir kez daha yaşansa dahi, sektör bunun altından rahatlıkla kalkar.”

Son 2 yılda hasarlar azaldı

2011 yılında 176, 2012 yılında ise 168 adet doğa kaynaklı katastrofik olayın gerçekleştiğini belirten Yalçın, 2013 yılına ilişkin rakamlar açıklanmamakla birlikte bu sayının azaldığını tahmin ettiğini söylüyor. Dünyada sigorta ve reasürans şirketlerinin iklim değişikliklerini çok yakından izlediklerini ve riskleri ölçerek modelleme yaptıklarını vurgulayan Yalçın, başta deprem riski olmak üzere diğer risklere karşı küresel ölçekte reasürans kapasitesinin mevcut olduğunu söylüyor.

Yalçın, son yıllarda küresel sigorta sektörünün mali yapısını güçlendiren iki önemli gelişmeye de dikkat çekiyor.

Yalçın’ın verdiği bilgilere göre bunlardan ilki, son yıllarda küresel sigorta sektörü ve reasürans piyasasındaki olumlu seyir. 2011 yılında doğa kaynaklı katastrofik olayların sonucu olarak 400 milyar dolar ekonomik zarar ve 130 milyar dolar sigortalı hasar tutarıyla son yılların en hasarlı dönemini geçiren sektör, son 2 yılda ise giderek azalan hasar trendine sahip. 2012 yılında 200 milyar dolara gerileyen ekonomik zarar, geçen yıl ise 130 milyar dolara kadar düşmüş. Buna karşın, 2012 yılında 75 milyar dolar olarak gerçekleşen sigortalı hasarlar ise 2013 yılında 40 milyar dolara kadar gerilemiş. Hasarlardaki düşüş, sigorta ve reasürans şirketlerinin mali bünyelerini de güçlendirici bir etkide bulunmuş.

Sigorta sektörü ve reasürans piyasalarına yansıyan ikinci önemli gelişme ise 2007 yılında başlayan küresel krizi aşmak için ABD Merkez Bankası (FED) başta olmak üzere, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikasında gevşemeye giderek likiditeyi artırmaları ile ilgili. Parasal genişleme sonucunda küresel ölçekte getiri oranlarındaki düşüş, yatırımcıları alternatif arayışlara iterek önemli miktarda kaynağın reasürans piyasalarına akmasına da yol açmış. Bu da doğal olarak reasürans şirketlerinin daha da güçlenmesini sağlamış. Sözgelimi, Milli Reasürans’ın da şube açtığı Singapur’da faiz oranlarının, yıllık yüzde 0,1-0,2 seviyelerine gerilediğini belirten Yalçın, “Getirilerdeki düşüş sonucu, yatırımcılar reasürans şirketlerinin hisse senetlerine ya da söz konusu şirketlerin ihraç ettiği afet bonosu gibi alternatif yatırım araçlarına yatırım yapmaya başladı. Yurtdışında emeklilik fonlarındaki toplam birikimin 30 trilyon dolar civarında olduğu söyleniyor. Bunun sadece yüzde 3’ü reasürans piyasalarına yönelse 900 milyar dolarlık bir ek kapasite oluşur. Şu anda küresel anlamda katastrofik reasürans ihtiyacı 300-350 milyar dolar tutarında. Bunun 3 misli kapasite, emeklilik fonlarından sağlanabilir” diyor.

Sigorta sektörü aldığı koruma için bu yıl daha az prim ödeyecek

Milli Reasürans Genel Müdürü Hulki Yalçın, sigorta sektörünün yurtdışından aldığı katostrofik koruma ve ödeyeceği primlerle ilgili olarak güncel rakamları SİGORTALI okurları ile paylaştı: “Şirketler deprem ve diğer doğal afet riskleri için İstanbul’u da içeren 1. bölgedeki deprem kümüllerini esas alarak yaptıkları modelleme sonuçları üzerinden bir reasürans koruması alıyorlar. Şirketlerin DASK ve Milli Reasürans hariç, 1. bölgedeki deprem sorumluluğu 2012 yılının 9’uncu ayında 72.3 milyar Euro’ydu. Euro’nun, TL karşısında yüzde 25 değer kazanmasıyla söz konusu kümül tutarı, 2013 yılının 9’uncu ayında 67 milyar Euro’ya geriledi. Bu kapsamda, deprem ve diğer doğal afetler için sektörde faaliyet gösteren 31 şirketin aldığı reasürans koruması, 2013 yılı için 4.5 milyar Euro civarındayken, 2014 yılında yaklaşık yüzde 11 oranında bir düşüşle 4 milyar Euro düzeyine geriledi. Bu gerilemede kurlardaki artış da etkili oldu. Bu koruma için şirketler 2013 yılında yaklaşık 105 milyon Euro reasürans primi öderken, 2014 yılında 91 milyon Euro ödeyecek. Bir başka deyişle, geçen yıl, sektör aldığı korumanın yüzde 2,34’ü kadar prim öderken, bu oran bu yıl yüzde 2,28 olarak gerçekleşti.”

Küresel sektör büyümüyor

Yalçın, hasarlardaki düşüş trendine karşın, küresel sigorta sektörünün yeterince büyüyemediğine dikkat çekiyor. 2013 yılı verileri henüz açıklanmamakla birlikte, hayat ve hayat dışı dahil sektörün 2012 yılında bondların bulunduğu alternatif reasürans kapasitesi mevcuttu. Bu da sektörde büyük bir rahatlık sağladı. Sorumluluğa ve prime belli bir oranda iştirak edilen bölüşmeli anlaşmalar da hemen hemen aynı koşullarda yenilendi. Sektörün özellikle katastrofik teminat sağladığı bölüşmesiz anlaşmalarda ise yüzde 5’e varan bir maliyet gerilemesi oldu.”

Finansal belirsizlik sürerse 2015’te reasürans fiyatları artabilir
2014 yılı başındaki reasürans yenilemelerinin olumlu geçtiğine ve sigorta şirketlerinin reasürans maliyetlerinin düştüğüne dikkat çeken Yalçın’a, Türkiye’deki siyasi risklerdeki artış ve Türk Lirası’ndaki değer kaybını hatırlatarak, “2015 yılı reasürans yenilemeleri ile ilgili beklentileriniz nelerdir?” sorusunu yöneltiyoruz. Yalçın’a göre, öncelikle 2014 yılı, geçen yıldan çok farklı. Yalçın, “Finansal belirsizlik ve ciddi kur artışına bağlı olarak Türk Lirası’ndaki değer kaybı sürüyor. ABD Merkez Bankası’nca uygulanan parasal genişleme politikalarında sona gelindi. ABD ve gelişmiş ülkelerde faiz oranları artarsa yatırımcılar riski düşük menkul kıymetlere yatırımı tercih edebilirler. Bu da alternatif reasürans kapasitesinin düşmesine yol açabilir. Belirsizlik devam ederse bu reasürans maliyetlerine de yansır; 2015 yılı yenilemelerinde reasürans fiyatları artabilir” diyor.

Oto sigortalarından çekildik

Milli Reasürans ile ilgili sorularımızı da yanıtlayan Yalçın, Milli Reasürans’ta son yıllardaki portföy değişikliğine dikkat çekiyor. 4-5 yıldır bilinçli bir şekilde oto sigortaları ve sağlık branşından çekildiklerini vurgulayan Yalçın, “Milli Reasürans’ta kasko, trafik ve sağlık gibi hayat dışı branşların Milli Reasürans’ın toplam prim gelirleri içindeki payı 5 yıl öncesindeki yüzde 50 seviyelerinden, 2013 yılında yüzde 7,5 seviyelerine kadar geriledi. Bu branşlarda bazı küçük şirketler hariç, sektörün reasürans ihtiyacının olduğunu düşünmüyorum” diyor. Son yıllarda izlenen stratejinin, Milli Reasürans’ın kârlılığına da olumlu yansıdığına dikkat çeken Yalçın, 2013 yılını kâr ile kapattıklarını belirtiyor.

Milli Reasürans, yurtdışına açılma stratejisinin bir parçası olarak Nisan 2007’de Singapur’da bir şube açtı. Singapur’daki şube ile ilgili olarak düşüncelerini aldığımız Yalçın, şunları söylüyor: “85 yıllık köklü bir şirket olarak uluslararası piyasalarda da tercih edilen bir reasürör konumumuzu sürdürmek istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda Singapur şubemiz, 1 Nisan 2008 tarihinde iş kabul etmeye başladı. Şubemizde Asya-Pasifik piyasalarını iyi bilen 11 lokal personelimiz görev yapıyor. 2006 yılında yurtdışından elde ettiğimiz primin, toplam primler içindeki payı yüzde 0,5 iken bu oran şu an itibariyle yüzde 22-23’e yükseldi. Yurtdışı portföyümüzü geliştirebilmemiz için, Milli Reasürans’ın küresel ölçekli derecelendirme notunun artması gerekli. Ulusal ölçekli kredi notumuz S&P tarafından, tr AA olarak teyit edildi, küresel ölçekli derecelendirme notumuz ise A.M. Best tarafından B+ olarak belirlendi, biz kısa vadede bu notu B++’ya yükseltmeyi hedefliyoruz. Ancak nihai hedefimiz küresel ölçekli derecelendirme notumuzu A seviyesine çıkarmak. Not artarsa, yurtdışı piyasalarda daha etkin bir rol oynayabiliriz.”

Hulki YalcinSektör eski alışkanlıklarına döner endişesi taşıyorum
Hulki Yalçın, 2014 yılında Türk sigorta sektörü ile ilgili beklentileri konusunda şunları söylüyor: “Bu yılın da sektör açısından olumlu bir yıl olmasını bekliyorum. Ancak, finansal belirsizlik ve ciddi kur artışı sonucu TL maliyetleri ve reasürans anlamında ödenecek primlerin TL karşılığı artacak. Bireylerin satın alma gücündeki gerileme sonucu prim üretimi düşebilir. Kurlardaki yükselme sonucu, sektörümüzün itici gücü konumundaki oto sigortalarında yedek parça maliyetleri artabilir. Ayrıca ekonomilerde olumsuzluk yaşandığında sigortalı hasarlar da artabiliyor. Buradaki asıl endişem şu: Türkiye’de faizler yükselmeye başlarsa sektör, ‘mali getirilerin ön plana alındığı ve teknik disiplinden uzak nakit akışını esas alan iş kabulü’ şeklindeki eski alışkanlıklarına dönebilir.”

DASK’ın cat bond ihracıyla sektöre ayrılan reasürans kapasitesi arttı
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) hasar ödeme gücünü artırmak için geçen yılın ilk yarısında cat bond (afet bonusu) ihraç etti. Söz konusu bonolar, özellikle kurumsal yatırımcılardan büyük ilgi gördü. Hulki Yalçın, “DASK’ın, cat bond ihracını nasıl değerlendiriyorsunuz? Reasürans piyasası üzerindeki yük azaldı mı?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “DASK, katastrofik risklere karşı Türk sigorta piyasasının yurtdışından sağladığı korumanın yaklaşık yüzde 70’ine tekabül eden bir tutarı tek başına alıyor. Zorunlu Deprem Sigortası, Türkiye’de son derece iyi kurgulanmış bir sistem ve bu sistemi yöneten DASK, güçlü bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Cat bond ihracı ile de alternatif reasürans kapasitesi yarattı. Riski, reasürans piyasaları dışında farklı alanlara transfer etmesiyle sektöre ayrılan konvansiyonel reasürans kapasitesinin de artmasına katkı yapıyor. Bu da maliyet anlamında sigorta şirketlerine fayda sağlayacak.” Yalçın, Milli Reasürans’ın, DASK’ın reasürans programı içindeki payının yüzde 0,5 gibi çok küçük bir oran olduğunu söylüyor.

“Galatasaraylılarla birlikte futbol maçı izlemem”
Milli Reasürans Genel Müdürü Hulki Yalçın’ın kendisini yakından tanıyanların da iyi bildikleri bir yönü var: O da futbol ve Fenerbahçe tutkusu. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu belirten Yalçın, Fenerbahçe maçları öncesinde ritüel olarak, arkadaş grubu ile birlikte önce Moda’da bulunan Koço Balıkçısı’na gittiklerini, arkasından da Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Fenerbahçe’nin maçlarını izlediklerini söylüyor. Galatasaraylılarla birlikte Fenerbahçe maçlarını izlemediğini ise ısrarla belirten Yalçın, “Fenerbahçe bu yıl şampiyon olur mu?” sorumuza çok kısa ve net bir yanıt veriyor: “Açık ara şampiyon olacak.” Yalçın, aynı zamanda 11 yaşında ikiz kız çocuğu babası. Fenerbahçe maçları haricinde cumartesi öğle saatlerinden sonra, pazartesi sabahına kadar çocuklarına vakit ayırdığını ifade eden Yalçın, eşi ve çocuklarıyla her yıl iki hafta Londra’ya gittiklerini söylüyor. Müzik dinlemekten de büyük keyif aldığını ifade eden Yalçın, özellikle 1970 ve 1980’li yılların blues ve rock gruplarına büyük ilgi duyduğunu kaydediyor.

subat 2014 kapak 3Türk sigorta sektöründe hep trafikteki kârsızlık konuşuluyor
Milli Reasürans Genel Müdürü Hulki Yalçın, ilginç bir anısını da SİGORTALI okurlarıyla paylaştı: “Milli Reasürans’ta 14 Temmuz 2003’te çalışmaya başladım. Çalışmaya başladıktan bir iki gün sonra da Milli Reasürans Konferans Salonu’nda bir brokerlik şirketinin düzenlediği, sektörle ilgili bir panel vardı. Panelde tartışılan konulardan biri de “Trafik sigortalarında kârsızlık sorunu” idi. Sigortacılık sektöründen o dönemin piyasa payı yüksek şirketlerinin genel müdürleri sorunu tartıştılar. Ancak, aradan 11 yıl geçmesine rağmen sektörle ilgili düzenlenen toplantılarda maalesef halen aynı konu tartışılmaya devam ediyor.”

11 yıldır Milli Reasürans’ta çalışıyor
İlk, orta ve lise öğrenimini TED Ankara Koleji’nde gerçekleştirdikten sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Hasan Hulki Yalçın, The University of Birmingham’da (İngiltere) Uluslararası Bankacılık ve Finans konusunda yüksek lisans programını tamamladı. Teftiş Kurulu Üyesi olarak çalışmaya başladığı Türkiye İş Bankası’nda 14 yıl süre ile çeşitli unvanlarda görev yapan ve 2003 yılından itibaren çalışma hayatını Millî Reasürans T.A.Ş.’de sürdürmekte olan Yalçın, yurtdışında çeşitli mesleki eğitim programlarına katıldı. 16 Ocak 2009 tarihinde Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Müdürlük görevine atanan Yalçın, aynı zamanda Türkiye Sigorta Birliği Hayat Dışı Yönetim Komitesi ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER