Döviz kurlarıyla birlikte faiz oranlarının yükseliş trendine girmesi, sigorta sektörü ile ilgili olarak “Sigorta şirketleri finansal yatırımlara ağırlık verir, hasar ödemeleri gecikebilir” kaygısını artırıyor. Ancak koşulların geçmişten farklı olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, hasar ödemelerinde bir sıkıntı yaşanmayacağını savunuyor.
Alp SÜER / SİGORTALI
Türkiye’de finansal piyasalarda, 17 Aralık operasyonundan sonra siyasi tansiyonun artması ve yabancı sermaye çıkışının etkisiyle artan gerginlik, son günlerde biraz yatışmış durumda. Gerilimin tavan yaptığı ocak ayında 2.39 TL ile tarihi zirveleri gören dolar, Merkez Bankası’nın faiz artırımı ve yabancı girişinin de etkisiyle yeniden 2.20 TL’li seviyelerde hareket ediyor. Piyasalarda ocak ayına göre suların durulmasına karşın, kur ve faizlerdeki yükseliş diğer sektörlerle birlikte sigorta sektörünü de olumsuz etkileyecek. Yapılan hesaplamalara göre, sektör 2014 yılında yaklaşık 1 milyar TL’lik fatura ödemek zorunda kalacak. Yaşanan gelişmeler sonucu, sektör içinden bazı uzmanlar da sektördeki şirketlerin geçmişteki alışkanlıklarına geri döneceği kaygısını taşıyor. Söz konusu uzmanlar, “Şirketler, faizlerin artış trendine girmesi ile yeniden finansal yatırımlara ağırlık verir, hasar ödemelerini de biraz geciktirir” diyor. Bu kaygıyı aslında son günlerde konuşma fırsatı bulduğumuz ve sektörü yakından takip eden tüketiciler de taşıyor. Biz de SİGORTALI Dergisi olarak bu kaygıları, hayat dışı (elementer) sektörde önde gelen şirketlerin yöneticilerine ilettik. Sektör temsilcileri, öncelikle günümüzde sigorta sektöründe koşulların geçmişten farklı olduğuna dikkat çekiyor; arkasından da ekliyorlar: “Kur ve faiz arttı diye tüketicilerin hasar ödemelerinde bir sıkıntı yaşanmaz.”
Koşullar geçmişten çok farklı
Sektör temsilcilerinin de vurguladıkları gibi, sektörde koşullar geçmişten çok ama çok farklı. Öncelikle faiz oranlarının bugünkü yüzde 10’lar seviyesi, 5-10 yıl öncesindeki seviyelere göre oldukça düşük. Bir başka deyişle, sadece sigorta şirketleri için değil, finansal yatırımcılar açısından da “paradan para kazanma” geçmişe göre devede kulak. Nitekim, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre, hayat dışı sektörün finansal yatırımlardan elde ettiği gelirlerde de son yıllarda çok sınırlı artış söz konusu. 2009’da finansal yatırımlardan 588.2 milyon TL düzeyinde gelir elde eden sektörde bu rakam, 2012’de 662.2 milyon TL, geçen yılın ilk dokuz aylık döneminde ise 479 milyon TL olmuş. Geçen yılın ilk dokuz aylık dönemini 2012’nin aynı dönemiyle kıyasladığımızda, sektörün finansal yatırımlardan elde ettiği gelirin hemen hemen aynı düzeyde kaldığı dikkat çekiyor. Faiz oranlarının seviyesi ve finansal piyasalardaki konjonktür dışında, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’in de vurguladığı gibi artık, “Sigorta şirketleri için kral tüketici.” Son yıllarda tüketici memnuniyetini ve sadakatini artıran uygulamalar içinde olan sektörde, özellikle 2006 yılından beri yabancı şirketlerinin ağırlığının artması da tüketici merkezli eğilimi artırdı. Hasar artacak, kâr azalacak Sigorta şirketi yöneticilerinin dile getirdikleri gibi sigorta şirketlerinin tüketicilere hasar ödemeleri belki aksamayacak, ancak şirketlerin önümüzdeki dönemde hasarları artacak. Öncelikle, kurdaki artış oto sigortalarını vuracak. İthalata dayalı yedek parça fiyatlarının kur etkisine bağlı olarak artması, hasar maliyetlerinin de yükselmesine neden olacak. Ayrıca, şunu da vurgulamak gerekiyor: Hasara konu poliçelerin büyük kısmı geçmiş dönemde yazılmış poliçeler. Bu yüzden dönem sonuna kadar kur artışındaki olumsuz etkiyi, aynı hızla primlere yansıtabilmek mümkün değil. Bu gelişmeler de sigorta şirketi bilançolarına, 2014 yılında hasarları artırıcı, karlılığı ise azaltıcı şekilde yansıyacak
Son 5 yılda hasarlar hızlı arttı
Hayat dışı sektörün ödediği hasarlarda son yıllarda hızlı bir artış söz konusu. TSB verilerine göre, 2008 yılında sektörde 5.7 milyar TL olarak gerçekleşen hasarlar (brüt), 2012 yılında 9.4 milyar TL’ye yükselmiş. 2013 yılının tamamına ilişkin veriler henüz açıklanmadı. Ancak, ilk üç aylık dönemler itibarıyla bakıldığında sektör, 2012’nin aynı dönemine göre yüzde 4,46 artışla geçen yılın ilk 3 ayında toplam 7 milyar 161.3 milyon TL hasar ödemiş.
Axa Sigorta CEO’su Cemal Ererdi: Sektörün hasar ödeme performansı her zaman iyi
Sektörün hasar konusunda her zaman Avrupa ölçülerinde çok iyi performans gösterdiğini belirten Axa Sigorta CEO’su Cemal Ererdi, şunları söylüyor: “Sektör kriz dönemlerinde bazı şirketlerin performansının düşmesine bağlı olarak hasar ödemelerini yerine getirmekte zorlanıyordu. Ancak, hasar konusunda genel sektör performansının, Türkiye’de son derece iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca sektör, eskiden mali gelirlere ağırlık verdiğinde faiz oranları yüzde 60-70’di. Finansal gelir elde ederek, operasyonel kârdan ödün veriyordu. Şu andaki faiz oranları ile bunu yapmak mümkün değil. Sigorta sektöründe yabancı şirket hakimiyeti de bu tür uygulamalara olanak vermiyor.”
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken: Tüketiciler ihtiyaç ve risklerini karşılayan ürünleri tercih etmeli
Son dönemde dövizdeki hızlı yükselişin, tüm sektörlerde olduğu gibi sigorta sektörünü de etkileyeceğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, “İlk ve en önemli etkinin kaza branşında yaşanacağı düşünülüyor. Burada ağırlıklı olarak ithalata dayalı yedek parça fiyatlarının, kur etkisine bağlı olarak artması, hasar maliyetlerinin de yükselmesine neden olacak” diyor. Bütün bunlara karşın, hasar ödemelerinde bir sorun yaşanmayacağına dikkat çeken Ülken, tüketicilere yönelik olarak şu mesajları veriyor: “Tüketicilere, bütçeleri doğrultusunda teminat ve içerikleri, ihtiyaç ve risklerini karşılayan ürünleri tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Bir de mal bedeli döviz cinsinden olan poliçelere sahip sigortalıların eksik sigorta uygulamasına karşı, teminat bedellerini gözden geçirmeleri gerekiyor.”
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen: Günümüz koşullarında kral artık müşteri
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, faiz oranlarının artmasıyla sigorta şirketlerinin yeniden para paradan kazanacağı döneme gireceği ve hasar ödemelerini erteleyeceği görüşlerine katılmıyor. Bu tür görüşlerin belki faiz oranlarının yüzde 50-100, enflasyonun çok yüksek olduğu dönemlerde geçerli olabileceğini belirten Gülen, şunları söylüyor: “Ancak, faiz oranları yüzde 10’lar seviyesinde ve geçmişle kıyaslandığında düşük. Ayrıca, sigorta sektörü büyük bir değişimden geçiyor. Bir zamanlar, ‘En ucuz ürünü ben satarım’ anlayışındaki sigorta şirketleri, artık müşteriyi merkeze koyan, müşteri memnuniyeti ve müşteri deneyimini öne çıkaran bir anlayış içinde. Bir başka deyişle, kral artık müşteri. Sigorta şirketinin ana işi, tüketiciyi memnun etmek ve onda olumlu deneyimler yaşatmaktır. Ayrıca en iyi hasar, en erken ödenen hasardır.”
Hayat dışında hasarlar 5 yılda ikiye katlandı
Yıl Ödenen hasar (brüt)
(TL)
2008 -5.784.197.641
2009 -6.982.280.383
2010 -7.168.114.471
2011 -8.304.938.439
2012 -9.422.553.504
2012/3 -6.855.479.656
2013/3 -7.161.303.787
Kaynak: TSB.
Hayat dışı sektörün finansal yatırımdan elde ettiği gelir sınırlı
Yıl Gelir*
2009 588.293.532
2010 472.829.676
2011 471.992.614
2012 662.237.690
2012/3 478.768.915
2013/3 479.044.532
* Finansal yatırımlardan elde edilen gelirler.
Kaynak: TSB. Elementer şirketler, konsolide
mali kar/zarar.