TL’nin değer kaybının, bazı sektörlerdeki şirketleri olumsuz etkileyeceğini belirten Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, “Kurdaki yükselişten etkilenen sektörlerdeki şirketlerden alacaklı olan şirketler, mutlaka kredi sigortası yaptırmalı” diyor.
ALP SÜER / SİGORTAMEDYA
Dolar kurundaki dalgalı seyir sürüyor. 2.90 TL’li seviyeleri gören dolar hesapları altüst ederken, reel sektörde ‘kur riski’nden etkilenen şirketleri zor günler bekliyor. Dün, İstanbul’da 4’üncüsü düzenlenen ‘Euler Hermes Uluslararası Ticarete Küresel Bakış Zirvesi’nde de dolar kurundaki artışın, Türkiye’de sektörler üzerindeki etkisi ve kredi (alacak) sigortası yaptırmanın önemi vurgulandı. Allianz Makroekonomik Araştırmalar Küresel Başkanı ve Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludavic Subran ile Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner’in katıldığı Zirve’de dünya ekonomisi ve Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler basın mensuplarıyla paylaşıldı. Toplantının ardından Özüner ile sohbet etme imkanı buldum. TL’nin değer kaybının, bir çok sektördeki şirketi olumsuz etkileyeceğini belirten Özüner, “Kurdaki yükselişten etkilenen sektörlerdeki şirketlerden alacaklı olan şirketler, mutlaka kredi sigortası yaptırmalı” diyor. Özüner, “2018’de hangi sektörler olumsuz etkilenecek?” sorumuzu ise şu şekilde yanıtlıyor: “Petrokimya, ithalatını döviz cinsinden yapıp, yurtiçinde TL olarak satan perakende başlıca sektörler. Buna karşın kendi içinde ihracat-yurtiçi piyasa dengesini kurmuş olan şirketler ise TL’deki zayıflamadan etkilenmeyecek.”
Ekonomi 2018’de küçülecek
Euler Hermes, Türk sigorta sektöründe kefalet sigortasında da iddialı. Kefalet sigortasını da yurtdışına yönelik verdiklerini belirten Özüner, sigortanın Türkiye’de kamu ihalelerinde de kullanılmasıyla birlikte, iş piyasada da bankalardan teminat mektubu kullanan altyapı, inşaat, taahhüt, enerji gibi sektörlerden talep gelmesini beklediklerini söylüyor. Özüner Euler Hermes olarak 5.5 euro teminat sağladıklarını vurguluyor.
Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludavic Subran da toplantıda dünya ekonomisi ve Türkiye ekonomisi ile ilgili öngörülerini kamuoyuyla paylaştı. Türkiye’de gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 5.2 büyümesini beklediğini belirten Subran, büyümenin 2018’de yüzde 3.5 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. Subran, gelecek yıl yılında ise güçlü kamu yatırımları ve harcamaları ile birlikte, ihracattaki toparlanma ekonomiyi tetikleyeceğini vurguluyor. Türkiye’de iflasların 2017’de yüzde 4 artmasını beklediğini ifade eden Subran, 2018’de ise iflasların düşeceğini vurguladı. Dünya ekonomisinin de artık senkronize şekilde büyüdüğünü ifade eden Subran, 2016’te yüzde 2.9 büyüyen dünya GSYH’nin, bu yıl ve gelecek yıl yüzde 3 düzeyinde büyümesinin öngörüldüğünü söylüyor.
Ludovic Subran Türkiye ekonomisi hakkında neler söyledi?
- Yüksek cari açık, uzun süredir devam eden bir risk. Ancak, cari açık sorununa karşın, Türkiye’de 2001 benzeri kur krizi yaşanmaz.
- Cari açığın finansmanı nedeniyle kısa vadeli dış borçlanma önemli sorun.
- Bankacılık sektörü oldukça iyi durumda.
- Dış ticarette güçlü bir toparlanma görülüyor. Zayıf Türk Lirası, ihracata fayda sağlıyor, ancak artan petrol fiyatlarıyla birlikte ithalat maliyetlerini de yükseltiyor.
KGF ile finansal olmayan kuruluşların kredi büyümesi hızlandı
Konuşmasında Kredi Garanti Fonu’na (KGF) detaylı olarak yer veren Subran, şunları söylüyor: Piyasadaki yüksek faiz oranlarına rağmen, Kredi Garanti Fonu’nun devreye girmesiyle, finansal olmayan kuruluşların, kredi büyümesinin bir önceki yıla kıyasla hızlandı. Fon’un devreye girişiyle, 355 bin’den fazla şirket 2016 yıl sonundan bu yana KGF kullandı. 197 milyar TL’lik (51 milyar USD) kefalet sağlandı. 220 milyar TL’lik (58 milyar USD) kredi kullanıldı. Euler Hermes olarak kredilerin temerrütte düşme ihtimalinin yüzde 5-10 arasında olacağını ve hükümet bütçesine gecikme etkisiyle birlikte en az 15 milyar TL ekleneceğini öngördüklerini söylüyor.
