Geçtiğimiz günlerde sektörün 2014 yarı yıl detaylı tabloları yayınlandı ve bize de sektörün durumu hakkında daha sağlıklı yorum yapma fırsatı doğdu.
Bildiğiniz gibi sektör 2012 sonunda rekor bir zarar açıklamış ve özellikle trafik ve kasko sigortalarındaki zarar artık sürdürülemez hale gelmişti. Müteakip 2013 yılı içerisinde, kasko ve özellikle trafik sigotalarındaki fiyat artışları kamuoyunda oldukça dikkat çekmişti ve o tarihlerde bizim yaptığımız yorum ise bunun normal ve olması gereken bir durum olduğu, 2013 yılında yakalanan fiyat seviyesinin fazla düşürülmeden devam etmesi gerektiği şeklindeydi.
2014 yılının yarısını bitirdiğimizde ise şunu görüyoruz. Sektör, kasko branşında para kazanmaya devam ediyor ve hatta kaskodan kazandığıyla trafikteki zararı bile kapatmaya başladı diyebiliyoruz. Bununla birlikte trafik sigortalarında birçok şirket yöneticisi, hayat dışı sigorta sektörünün uzun kuyruklu işlerde (trafik ve diğer sorumluluklarda) geçmişten gelen yükümlülüklerinin hala tamamıyla ortaya çıkmadığını, rezervlerin (özellikle bazı şirketlerde) yetersiz olduğunu savunuyorlar ve yakın dönemde bedeni zarar hesaplama yöntemiyle ilgili yapılacak düzenlemeleri dört gözle bekliyorlar. Yani özetle, sorumluluk sigortalarında sektör iki yıl öncesine göre daha mutlu durumda ama kimsenin içi rahat değil.
Bu esnada sektörün rekabet üreten önemli motivasyonlarından biri olan liderlik mücadelesinde ise son beş yıldan farklı bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Anlaşılan o ki uzun yıllar lider olan şirketimiz, eğer son üç ayda farklı bir strateji uygulamazsa liderlik mücadelesini rakibine ve ekimde başka bir büyük şirketle birleşerek liderliği kapmayı düşünen diğer yeni rakibine bırakıp, kendisini karlılığa odaklamış durumda. Bu arada ilk onda ve ikinci onda yer alan birkaç şirket, hem büyümede hem karlılıkta çok iyi performans göstererek dikkat çekmeye devam ediyor.
Branş bazında rekabete baktığımızda ise kasko ve trafikte ortalama primlerin yüzde 5-10’a düştüğünü görüyoruz. Artan dosya başı maliyetler ve bir miktar düşen frekansla birlikte bu durumun nasıl bir sonucu olacağını ise ancak önümüzdeki yılın ilk yarısında tam olarak anlayacağız. Benim tahminimi sorarsanız, 2015 yılında 2013 ve 2014 yılındaki kasko + trafik teknik kârını göremeyeceğimizi söyleyebilirim. Diğer oto dışı branşlardaki rekabet ise fiyattan çok aracı komisyonları üzerinden artarak devam ediyor.
Sonuç olarak 2012 yılındaki acı sonucu 2013 ve 2014 yılında teknik düzeltme ile pozitife çeviren sektör, yavaş yavaş cepten yemeye başlamış durumda. Ancak önceki yıllardan farklı olarak bu seferki rekabet 2012 öncesi kadar öldürücü görünmüyor. Zira herkesin sütten yanmış ve hala tam iyileşmemiş ağzı ile her an beklenmedik yerden bir gol yerim endişesinden ferahlayamamış bir hali var.
Bu aylık da bu kadar.
Yıllarca birinciyim diye övünecek, birinciliği kaptırınca teknik kar masalı anlatacak.
İkincilerin, üçüncülerin ve diğerlerinin klasik söylemidir yıllarca.
Birincilik önemli değil, teknik kar hedefliyoruz derler de, teknik karlarına baktığınızda bir şey göremezsiniz.
Yarışta geriye düştük demeyi beceremezler ki…