Merhaba değerli okuyucularımız…
Önceki ay, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde sigortacılığın yeri ne olacak?” üzerine konuşmuş ve o tarih itibariyle en yüksek ihtimalin BDDK’ya bağlanma olacağını ve bu olursa ne gibi avantaj ve dezavantajlar olacağını belirtmiştik.
Yazının sonunda da bunun sonuçta ihtimal olduğunu söylemiştik… O ihtimal en azından bugün için gerçekleşmedi ve sigortacılık eski yapısıyla (Düzenleyici ayrı, denetleyici ayrı olmak üzere) yeni tesis edilen Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlanmış oldu.
Süreç içerisinde, diyelim ki orta vadede, bir Finansal Üst Kurul oluşturma ve sigortacılığı bunun bir cüzü haline getirme ihtimali hâlâ devam etse de en azından uzunca bir süre açıklanan yapıyla devam edilecek gibi görünüyor.
O zaman diyebiliriz ki yeni patron artık belli oldu ve sigortacıların yeni patrona kendilerini çok iyi ifade etmeleri gerekiyor.
Bunun iki yolu var. Birincisi, bundan önceki dönemlerde de yapıldığı gibi, en önemli sorun olarak trafik sigorlarındaki tavan tarife ve bunun zararlarını gündeme getirmek. Böylelikle sektör bu problemi çözerse başka hiç bir problemi olmayacakmış algısı yaratarak konuyu Bakan’la Bürokratları arasına pas ederek beklemek. Konu, sektörün istediği şekilde çözülürse bunun havasını atmak, çözülmezse de “Naapalım, Devlet bu şekilde uygun gördü ve bizi popülizme kurban etti” diyerek konuyu geçiştirmek.
İkinci yolu ise sigortacılığın, bir taraftan bireysel emeklilik rolüyle ekonominin en çok ihtiyacı olan uzun dönemli tasarruf ihtiyacına en önemli çözüm ortağı olduğunu ve bu sistemin ülkemiz için hayati derecede önemli olduğunu resmetmek, diğer taraftan da risk ve hayat sigortacılığı teminatları ile özellikle yakın gelecekte olması beklenen büyük Marmara depremi ve frekansı artan sel-fırtına hasarlarının ülkemiz ekonomisi üzerinde yaratacağı tahribatı en çabuk giderecek sektör olduğumuzu anlatarak, Devletimizle işbirliği halinde bu problemlerin çözüm ortağı olmak istediğimizi ortaya koymaktır.
Hangi yolu tercih edeceğimize ise hep birlikte karar vermemiz gerekir.
Bu aylık da bu kadar. Kalın sağlıcakla.
