KONTRA SİGORTACI | HAYATIMIZ SİGORTALI
Merhaba değerli okuyucularımız,
Sektörün trafik problemi bitmeyen şarkı gibi. Tüketici memnunken şirketler şikayetçi, şirketler memnunken de tüketici. Acenteler, eksperler ve diğer taraflar da işin cabası…
Sektörün birkaç yıl yürüttüğü yarı serbest tarife dönemi sonrası yaşanan dört yıllık tam serbest tarifenin sonrasında, yaklaşık iki aydır “tavan tarife” dönemini yaşamaktayız. Ancak problemler hala bitmiş değil, çünkü şirketler ortalamada yüzde 30, bazı araç sınıflarında yüzde 65’e varan indirimler neticesinde poliçe kesmeye gönüllü değil.
“Peki, neden gönüllü değil?” diye soranlara hatırlatalım. Sektör bu indirim yapılmadan önceki dönemde bile gönüllü değildi ki trafik kesmeye, şimdi niye gönüllü olsun? Hatırlarsanız, 2015 yılında devasa zararla birlikte geçmişte yüksek piyasa payı olan birçok şirket trafikten zaten çıkmıştı, fiyatlar arttıktan sonra da tekrar girmemişti. Onlardan artan piyasa payı da bu işi yapan 8-10 şirket tarafından paylaşılmış, yeni kurulan iki şirket de piyasadan pay almıştı.
Yani primler yüksekken bile, sektörün 3’te 2’si poliçe kesmek istemiyordu. Bunun üzerine primler yüzde 30 daha düşürülünce kesmek istememesi normal değil mi?
Kanun koyucu mevzuat açısından haklı olabilir, hukuken sigorta şirketleri de haksız olabilir, tamam. Ama ortada zorla zarar ettirildiğine inanan bir sektör varken bunu yok sayamayız. Son olarak gelen duyumlara göre Hazine, poliçe kesmekten imtina edilen basamak ve araç türleri için bir ortak havuz kurmayı planlıyormuş. Böylelikle bu poliçelerin riski, belirli bir formülle (piyasa payı, şirket sayısı veya bu ikisinin kombinasyonu) tüm trafik lisansı olan şirketlere dağıtılacakmış.
Eğer o basamakların fiyatları da makul ve tatminkar seviyede artırılırsa, bu çözüme itiraz eden pek olmaz. Ama artırılmazsa, trafik kesmeyen ama lisansı olan şirketler de bu işten zarar görecek ve lisans iadeleri artacaktır.
Bunun üzerine eğer bir-iki büyük şirket de ruhsat iadesi için başvurursa, işte o zaman herkes bu işin altında kalır, benden söylemesi…
O yüzden havuz önerisini dikkatle ele alıp, tarafları orta noktada birleştirecek bir uygulama yapılmalı. Yoksa çözüm getirelim derken, hepimizin ilkokulda baş belası olan havuz problemlerine bir yenisini eklemeyelim.
Bu aylık da bu kadar, kalın sağlıcakla.
İfade ettiğiniz gibi birkaç şirket ruhsat iade ederse, sektöre hiç bir şek olmaz..Kimseyi kandırmayın. 2016 yılı ortala trafik hasar frenkansı 3700 TL Trafik poliçe prim tahsilatı 13, milyar.. Herşey dahil ve muallaklar içinde ödenen ve ayrılan tutar 6,5 milyar…Peki 6,5 milyar neredes CEPTE ….Bu veriler hazinenin verileri.. Hazineye gelince Dr Ahmet Genç ve 2007 den beri hiç değişmeyen ekibi…Hep sermayenin yanı başında….TÜKETİCİYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİ ..hALA DANIŞTAYDA SÜREN 6 ADET DAVA VAR…Bakın yeni genelgeden yine değer kaybı ile oynadılar…Peki bu ahlaki mi ….Değil…26/11/2016 da DANIŞTAY Hazinenin vasıtanın rayiç değerinin % c25 ni aşan miktarı ödenmez mevzuat hükmünün YÜRÜTMESİNİ DURDURDUMU …EVET…Peki yeni değer kaybı dayatmasını yani teminatın % 15 ni geçemez REZALETİNİ DANIŞTAY YÜRÜTMESİNİ DURDURURMU…yİNE EVET yine EVET….Hiç merak etmeyin muhterem…DEVLET DASK gibi TRASK diye Zorunlu Trafik Sigortasını bir havuzda toplar…Olur biter….Artık eski Türkiye yok…Ayrıca 2007 yılından beri hiç bir işi beceremiyen Hazine Sigortacığın bütün kadrorusu da çaycısı dahil behemhal görevden alınıp….Devlet arşiv genel müdürlüğüne gönderilmesi…Acenta ve Eksperler TOBB bünyesinden derhal çıkartılması….SBM nin yapısı en yakın sürede Gümrek ve Ticaret Bakanrlığı bünyesine devredilmeli…SBM de yapılan rezaletlerde hemen denetlenmeli ve kepazelikler yargıya taşınmalı…..RİSK HAVUZUNA GELİNCE…Burada yıl sonunda çıkacak kavgaları seyredin….
Evet Mesut Cemil Boyner. Hazine de Ahmet Genç ve ekibinin önemli bir kusuru var o da senin gibi eksperlerin faaliyete devamına izin vermesidir. Yoksa herkes bilir ki yaptığınız ithamların hiçbiri doğru değildir.
Sahipsiz olunca, bedeli acente ödüyor…
12 Nisan öncesi 150TL komisyon aldığımız bir poliçeden havuz sonrası 60TL komisyon alacağız. Tüketicinin ödeyeceği prim ise sadece 300TL fark etmiş olacak.
N’oldu şimdi yani?
SAİK nerde, TÜSAF nerde, Dernekler nerde???
Utanmadan yerlerinde oturmaya devam ediyorlar. Ya birader, surat surat değil, kösele bu adamlarda.
Şirketlerin sponsorluğunda toplantılar yaparken, komisyon düşüren şirketlerin yöneticilerine şükran plaketleri sunarken, ruhlarını sattıklarını söyleyenler haklı çıktı…
ACENTELER İÇİNDE BİR KAŞIK BİLE SU OLMAYAN HAVUZUN İÇİNDE BOĞULUYOR…
Yamalı bohçaya donen trafik sigortalarında kontak kapatıp, sıfırdan yeni bir sisteme geçmek şart.
Bu sistemin merkezinden araçlar çıkarılarak bizzat kusurun sahibi olan sürücüler koyulmalı. Trafik sigortası sadece ve sadece sürücüye zorunlu yapılmalı. Araç sahipleri ihtiyari olarak devam etmeli.
Başkasının araçlarını (şirket aracı-kurum aracı-kiralık araç vb) kullananların yaptıkları kazalar yanlarına kar olarak kalmamalı. Çok hasar yapanın ehliyeti askıya alınmalı.
Herkes kendi prim artışından tedirgin olacağından, daha dikkatli araç kullanılacak, kazalar azalacaktır. Pazar büyüklüğü 21 milyon araçtan, 28 milyon ehliyet sahibine genişletilecektir. Böylece hem risk dağılımı tabana daha çok yayılacak, hem de prim seviyesi için %25 lik yeni bir marj doğacaktır.
Acente arkadaşlarımız hep birilerinden bir şeyler beklİyor. Ne yazık ki ÇOK büyük umutlarla kurduğumuz yönetime gelmek için Büyük mücadele verilen TÜSAF VE SAİK KURULUŞUMUZ Yönecileri acente arkadaşlarını satıyor mu? neden ses çıkarmazlar HAVUZ sistemi ile komisyomunuzda %40 kayıp var iktidar a yalakalıkları anladım ana Bu YÖNETİLERİN SES çıkarmaması acente arkadaşlarına İHANETTTTT . Artık acentelere seslenıyorum herkes protesto için bir mesat atsınlar bu sistem alehimize ekmeğimizle oynadılar şirketlerde sorun yok iştahları kabardı karlarını katlayacaklar DURDURALIM MI? HAKKIMIZI ARAYALIM ….