Sektörde, hayat dışında 2023 ilk çeyrek sonuçları açıklandı. Rakamlara boğarak kafanızı karıştırmak istemem ancak, özetle 2022’nin ilk çeyreğine göre, yangın branşında devasa bir zarar, kaskoda ise müthiş bir kârlılık dikkat çekerken, sağlıkta nispi bir iyileşme var. Trafik ve mali kârlar ise sürünmeye devam ediyor. Ben, sigorta şirketlerinin kâr edenlerinin genel müdürlerinin “Her şartta kâr edebildik” dercesine keyifle gülümsediklerini, zarar yazanların ise mutlaka sermayedarlarına söyleyecek sözleri bulunduğunu düşünüyorum.
Öncelikle, şirket kârlarının, acenteler ve müşterilerden ziyade, daha çok şirket ortaklarını ilgilendiren bir konu olduğunu söylemek isterim. Dolayısıyla, özellikle de sigortalıların fiyatlardaki fahiş artışlardan şikayet ettiği şu günlerde, şirketlerin ne kadar kâr ettiklerinin açıklanması, müşterileri daha fazla gıcık etmekten başka bir işe yaramaz.
İlk çeyrek geneli yansıtmaz
Ayrıca, yılın ilk çeyrek sonuçları da oldukça değişkendir, yılın genelini pek yansıtmaz ve çabuk değişir. Bunları böylece not ettikten sonra sonuçları yorumlayalım: Kaskodaki kar artışı, sektörün tüm kârlılık sonucunu belirlemiş duruyor. Kaskodaki kârı çıkartınca, geriye bir şey kalmıyor zaten. Bu da demek oluyor ki, sektörümüz kaskoda iyi bir fiyat seviyesi tutturmuş. Ancak bu güzel sonucun önünde iki risk var. Birincisi, dövizde ve asgari ücrette beklenen artışın yedek parça ve onarım maliyetlerini tekrar artırması, ikincisi de, bu kârı gören agresif şirketlerin tekrar yıkıcı rekabet ortamına dönmeleri sonucunda bu kârın hızlıca erimesi.
Yangın sigortasındaki zarar ise hem depremin kısmi etkisi, hem de fiyat artışlarının henüz gelire yansımamış olmasından kaynaklanıyor. Deprem özelinde bakılırsa, açığa çıkan ve kâr olarak yazılan dengeleme karşılığının, deprem net saklama payı zararını karşılaması ve nette depremden zarar yazılmaması beklenir. Ancak, bazı şirketlerde limit aşımından kaynaklanan ekstra zararlar olabilir tabi. Buradaki zarar ise hala yangın primlerindeki artışın henüz gelire yansımamış olmasından kaynaklanıyordur. Yani en kötü geride kaldı, önümüzdeki çeyreklerde yangın toparlanır gibi duruyor, ancak önümüzdeki yıl için çok dengesiz artması beklenen reasürans fiyatları ve ağırlaşacak olan şartlar, bu branşın en büyük riski olarak önümüzde duruyor.
Trafikte teknik zarar azaldı
Gelelim trafiğe. Teknik zarar oransal olarak oldukça azalmış, nominal olarak ise geçen yıldan az fazla gibi duruyor. İşte sektörün en büyük riski de burada uykuda bekliyor demektir bu. Çünkü anlaşılan o ki, sektör trafikteki devam eden rizikolar karşılığını ‘yemiş’ ve asgari ücret artışlarının rezervlere yansıması gereken kısmını ‘oldukça’ ihmal etmiş ve ertelemiş görünüyor. Bunun üzerine bir de temmuzda tekrar asgari ücret artışı gelecek. Ve işin acı yanı, sektörün de yapabileceği hiç bir şey yok, zira tavan fiyat orada duruyor. Trafik Operasyon Merkezi çözümü ise, poliçe kesme sorununu ortadan kaldırsa da şirketlere paylaştırılan havuz zararına çözüm olamıyor.
Bu durumda bize de “İnşallah sene sonunda da genel müdürlerimiz gülümseyerek poz verir” demek düşüyor.
Bu aylık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla…
