“Kazalar azalmadan trafik sigortası primlerinde kalıcı düşüş zor!”

Trafik sigortası primlerindeki yüksekliğin bir neden değil sonuç olduğuna dikkat çeken Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin,“Kazalarda her yıl bir ilçe nüfusu kadar bireyimizi kaybediyoruz. Kazalar azalmadan, trafik primlerinde kalıcı düşüş zor” diyor.

ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI

2016 yılının tamamlanmasına şunun şurasında iki ay gibi kısa bir zaman kaldı. Sigorta ve bireysel emeklilik sektörlerindeki gündeme baktığımızda, yılbaşında başlayacak ‘otomatik katılım’ uygulamasını bir kenara bıraktığımızda sektörde en çok tartışılan konunun ‘trafik sigortası’ olduğu dikkat çekiyor. Sektörü yakından izleyenlerin de çok iyi bildiği gibi yaklaşık 1,5 yıl önce kamuoyunun tepkisine dikkat çeken trafik sigortasındaki yüzde 100’ün üzerindeki fiyat artışının ateşlediği tartışma, bu kez yerini “fiyat düşüşü” tartışmalarına bıraktı. Sektör yöneticileri de her fırsatta trafik sigortası primlerinde düşüşün başladığını söylüyor. Ancak, aldığımız izlenim sigortalıların bu düşüşten çok da tatmin olmadıkları ve primlerde daha hızlı düşüş bekledikleri yönünde. Geçen ay, hayat dışı (elementer) sektörde oto sigortalarının önemli oyuncularından Güneş Sigorta’nın Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin’le sohbet etme imkânımız oldu. Güneş Sigorta Genel Müdürlük binasında ziyaret ettiğimiz Çetin ile ağırlıklı olarak trafik sigortalarını konuştuk. Çetin’in sohbet sırasında söylediği bir sözü, gerçekten de kayda değer bulup, not aldım: “Türkiye’de trafik kazalarında her yıl yaklaşık 7 bin 500 kişi ölüyor. Yani, bir ilçe nüfusu kadar bireyimizi kaybediyoruz. Trafik kazaları azalmadan, trafik sigortasında primlerinde kalıcı düşüş zor…”

Çetin’in verdiği bilgilere göre, ülkemizde kaza sayılarının yüksekliği nedeniyle hasarlarda ve özellikle de kazalarda ölen kişilerin yakınlarına ödenen ‘destekten yoksun kalma tazminatı’ndaki artışlar ve ayrılan karşılıkların yüksekliği sigorta şirketlerinin maliyetlerini artırıyor; bu da trafik sigortası primlerini artırıcı yönde etki yapıyor.

Trafik sigortası primlerindeki yüksekliğin bir neden değil ‘sonuç’ olduğuna dikkat çeken Çetin, “Esas sorun, kazaları engelleyememiş olmamız. 7 bin 500 kişi ölmesin, hayatta kalsın, trafik sigortası primleri de düşer” diyor. Çetin, ölüm ve yaralanmalı kazaya sebep olan sürücülerin eğitilmesi, cezalandırılması ya da sigorta şirketlerince yüksek fiyatlı trafik caydırılmasının gerekli olduğunu söylüyor.

Algının iyi yönetilmesi lazım

Çetin, “Kamuoyunda trafik sigortası fiyatlarında hızlı bir düşüş beklentisi var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Böyle bir beklenti olduğu doğru. Ancak böyle bir beklentinin temeli doğru değil. Belki, trafikteki sorunlarımızın bir kısmı yasal düzenlemelerle çözüldü. Ama bununla ilgili olarak yargıda henüz pratikler oluşmadı. Ayrıca geçmişte rekabet yüzünden maliyetlerin fiyatlara yansımaması, sigortalılar nezdinde trafik poliçesinin ucuz olduğu algısını yarattı. Ancak, trafik poliçesi ucuz değil. 2015’te sektör 2,3 milyar TL gibi zarara uğradı ve çok ciddi tazminat ödemeleri yaptı. Maliyetlerdeki artış sonucu, doğal olarak fiyatlar da yukarı çıktı.”

2016’da da yasal düzenlemeler sonrasında hasar ödemelerinin azalmadığını ancak artış hızının biraz yavaşladığını belirten Çetin, “Rekabet de düzeltme etkisi yapacak. Ancak, bu bir anda fiyatlarda hızlı düşüşe yol açacak bir etkiye dönüşmeyecek. Bu konuda algıyı iyi yönetmek lazım… Eğer çok hızlı bir düşüş olursa maliyetler düşmeyeceği için zarar eden bir sektörde, iki yıl sonra fiyatlarda daha hızlı bir yükseliş olur” diyor. Trafik sigortasında fiyatların dalgalanmamasının ve istikrarlı olmasının ilk hedef olması gerektiğini belirten Çetin, “Fiyatlar uygun bir bant aralığında, dengeli sürdürülebilir hareket etsin. Bizim de satış kanallarına ve müşterilere her gün farklı fiyatlarla farklı yapılarla çıkmak yerine, pozisyonumuzu belirlemiş vaziyette ilerlemek Güneş Sigorta olarak da en büyük hedefimiz” diyor.

Ekranda fiyat sorgulama, en iyi fiyata en uygun poliçenin alınması için önemli

[quote bgcolor=”#e3eff7″]Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin (SBM) ekranından sigorta şirketlerinin trafik sigortası fiyatlarının sorgulanması uygulaması konusunda da şu görüşleri dile getiriyor: “Uygulama tüketicinin, en iyi fiyata en uygun hizmeti alması açısından çok önemli. Ancak, ilk hafta sorunlar yaşandığı da doğru. Bir anda mevcut tüm ‘yaşayan’ trafik sigortası poliçelerinin sorgulandığı bir ortam oluştu. Bunun için hiçbir sigorta şirketinin bilgisayar altyapısı yeterli değildi. Ancak, tekliflerin verilmeye başlandığı ve sistemin rayına oturduğu görülüyor. Bir sigorta şirketinden poliçe iptal edip, başka bir sigorta şirketinden yaptırma gibi durumlar da çok da fazla ortaya çıkmıyor. Belki, poliçe yazmak istemeyen şirketlerin açıkladıkları yüksek fiyatlar çok tepki topluyor. Ancak, fiyatları düşük kalan bir sigorta şirketinin de bir anda, sektördeki tüm işleri de yazma sonucu da doğabileceğini unutmamak lazım. Türkiye’de de giderek trafik yazmak isteyen ve bu konuda uzmanlaşmış şirketler oluşacaktır.”[/quote]

Güneş Sigorta’nın trafik sigortasında payı istikrarlı

Güneş Sigorta’nın trafik sigortasında izlediği politikalar hakkında da sorularımızı yanıtlayan Çetin’den aldığımız bilgilere göre, şirket son beş yıldır trafik sigortasının toplam portföy içindeki payını istikrarlı tutmaya yönelik bir politika izliyor. Trafik sigortasının şirketin toplam prim üretimi içindeki payı, 2016 yılının ilk dokuz ayı itibarıyla yüzde 23 (toplam sektör içindeki pazar payı da yüzde 2,2) olarak gerçekleşmiş. Keza, yaklaşık yüzde 21 pay sahibi kasko ile birlikte oto sigortalarının payı da yüzde 44 olmuş.

Bu yılın Ocak-Eylül döneminde şirket, trafik branşındaki prim artışını yüzde eksi 3,15 olarak gerçekleşirken, sözgelimi yangında yüzde 8, zorunlu deprem sigortasında (DASK) yüzde 15, genel zararlarda yüzde 18,34 büyüme kaydetmiş. Güneş Sigorta’nın dengeli bir portföye sahip olduğunun altını çizen Çetin, sürdürülebilir büyüme stratejisi içinde oto sigortalarının payını 2017 yılında da mevcut seviyelerde tutmaya gayret göstereceklerini belirtti.

Hayat dışı sektörde ilk dokuz aydaki hızlı büyüme ile ilgili olarak da sohbet ettiğimiz Çetin, ocak-eylül dönemindeki yüzde 34’lük büyümede trafik branşının (dokuz ayda yüzde 105 büyüdü) etkili olduğunu vurguluyor. Trafik sigortası dışında, sağlık, yangın, DASK, tarım gibibranşların da dokuz aylık dönemde başarılı bir performans sergilediğini dile getiren Çetin, şunları söylüyor: “2016 yılında konjonktürel faktörler nedeniyle Türkiye ekonomisinde sıkıntılar yaşanması, turizmdeki sorunlar, darbe girişimi ve sonrasındaki karışıklıklara rağmen sigorta sektörünün dokuz aylık karnesi çok iyi. Trafikteki büyüme yanında, sağlık, yangın, DASK, tarım gibi branşlardaki büyüme de sevindirici. Bu aynı zamanda sektördeki büyük potansiyele de işaret ediyor.”