Katılım Sigortacılığı Derneği Başkanı Özgür Bülent Koç, Türkiye’de 2009 yılında Neova Sigorta’nın kurulmasıyla başlayan katılım sigortacılığında pazar payının yedi yılda yüzde 2’ye ulaştığını kaydetti.
Katılım Sigortacılığı Derneği Başkanı Özgür Bülent Koç, Türkiye’de tekaful sisteminin 2016 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 2 pazar payına ulaştığını söyledi. Koç, Türkiye’de “katılım sigortacılığı” ya da “islami sigortacılık” olarak adlandırılan tekafül sisteminin, dinen cevaz verilmeyen geleneksel sigortacılığa alternatif olarak 1970’li yıllarda ilk kez Sudan’da ortaya çıktığını ifade etti.
Dünya genelinde 2009’da 7 milyar dolar olan toplam tekaful prim tutarının yıllar itibarıyla istikrarlı bir şekilde yükselerek 2 kat artışla 2014 sonunda 14 milyar dolara ulaştığını kaydeden Koç, Türkiye’de 2009 yılında Neova Sigorta’nın kurulmasıyla hayata geçen katılım sigortacılığının 7 yılda hızlı bir gelişim gösterdiğini belitti. Koç, “2010 sonunda yüzde 0,52 olan pazar payı, Mart 2016 itibarıyla yüzde 2 seviyesine ulaştı” dedi.
Koç, katılım sigortacılığının, sigortaya cevaz verilmemesi nedeniyle bu sistemden uzak duran insanların sisteme dahil edilmesini sağladığını söyleyerek, “Sistemde, bakiyenin cüzi de olsa müşteriye iade edilmesi geleneksel sigortacılığa göre avantaj sunuyor” şeklinde konuştu.
Tam tekaful yapan şirket sayısı artacak
Türkiye’de şu anda 2 tam tekafül ve 2 pencere usulü çalışan şirket bulunduğunu anımsatan Koç, “Konjonktürün de uygun olması bu süreci hızlandırıyor. Tam tekaful yapan şirket sayısının önümüzdeki dönemde artacağını düşünüyoruz” dedi.
Türkiye’de katılım sigortacılığının müstakil bir mevzuatı olmadığı için genel sigorta mevzuatına göre faaliyet gösterildiğini, geleneksel sigorta şirketleriyle aynı şartlar dahilinde iş yapıldığını dile getiren Koç, “Şu anda katılım sigortacılığıyla alakalı herhangi bir müstakil mevzuat yok. Biz en azından kanunda tanım da olsa katılım sigortacılığı ibaresinin geçmesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Trafik sigortasının mahsuru yok
Katılım sigortacılığı ilkeleri çerçevesinde trafik sigortası yapmanın herhangi bir mahsuru olmadığını söyleyen Koç, hizmet verme biçiminin, resmi mevzuat ile üye şirketlerin kendi iç işleyişlerine göre şekillendiğini belirtti.