23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

KANTARIN TOPUZU: SBM’den acenteleri rahatlatacak formül

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) acenteleri rahatlatacak bir formül üzerinde çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde trafik sigortalarında en iyi fiyatı bulabilmek için SBM’nin sitesine girip araç plakası ve TC Kimlik No ile tüketicilerin fiyatları görmesinin önü açılacağı duyuruldu. Bunun yapılmasının amacı bir; tüketicinin işini kolaylaştırmak, iki; rekabet ortamı yaratılarak fiyatların inmesini sağlamak. Fiyatların inmesine ne gibi etkisi olacağını göreceğiz, ama tüketici için çok büyük kolaylık olduğu bir gerçek.

Acenteleri by pass nelere yol açar?

Buraya kadar her şey güzel. Buradan sonra asıl problem başlıyor. İlk etapta acentelerin çok aleyhine gibi gözükse de aslında tüm sektörü olumsuz etkileyecek bir durum olduğunu belirtmekte fayda var. Çünkü trafik sigortasının tüketici ile acenteleri buluşturan bir etken olduğunu biliyoruz. 16 milyon kişi bir şekilde trafik sigortası yaptırmak için acentenin kapısını çalıyordu. Bu ilişkiyi kesecek her işlem aslında sektör için büyük bir tehlike.

Bunu “ne olacak alt tarafı trafik sigortası, nereden olsa kesilebilir, hatta internetten almanın ne zararı var” diye düşünen sigorta şirket yetkilisi varsa o da aynı acenteler gibi tünelin ucundaki ışığın, trenin ışığı olduğunun farkında olmayan bir  yöneticidir diye düşünürüm. Nedeni çok açık, yıllardır katıldığım acenteler toplantısında genel müdürler acentelere “çarpraz satış yapın” diye nasihatler vermiyorlar mıydı? Acentenin kapısını çalmayan tüketiciye nasıl çarpraz satış yapılabilir ki? Acenteleri bu konuda by pass etmek sektör için bir tehlike.

Robot programlar için istenmişti

Daha önceki yazım da robot yazılımlardan kurtulmak için Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) yöneticilerinin Hazine Müsteşarlığı yetkililerine “Şirketlerin resmi yollardan trafik sigortası primlerini bir arada görmek istiyoruz” dediklerini biliyorum. Ama gelinen nokta tüm tüketicilere açıldığında acentelerin devreden çıkma tehlikesine yine bir önceki yazımda vurgu yapmıştım. “Şirketler kendi internet sitelerinden bu sorgulama yapıldığında ‘satın al’ butonu da koysa ne olur?” demiştim. Bu tehlike acenteler için her zaman geçerli.

Acentelere bir nebze olsun nefes aldıracak uygulama 

Fakat geçtiğimiz gün SBM Genel Müdürü Sayın Aydın Satıcı ile görüşmem oldu. Kısa telefon sohbetimizde bu son uygulamalar ile ilgili olarak endişelerimi dile getirdim. Aldığım cevap beni biraz olsun rahatlattı. Bunu sizlerle paylaşmak isterim. Sayın Satıcı aynen şöyle dedi: “Can Bey, biz SBM olarak acentelerin bu sektör için ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. SBM Yönetim Kurulu’nda gerek Hazine gerekse sigorta şirketleri en üst düzeyde bulunuyorlar. Bu son uygulamalardan acentelerin zarar görmemesi için neler yapabiliriz diye araştırıyoruz.

İlk etapta hayata geçireceğimiz şeyler şunlar: Öncelikle tüketici SBM sitesinden bir sorgulama yaptığında, en iyi rakam olarak bir şirketi bulacak. Bulduktan sonra bir buton ile seçtiği şirketin acente listesine ulaştıracağız tüketiciyi. Lokasyon bilgilerine ulaştığımızda da en yakın acentelerin listesini sunacağız kendilerine. Ve daha farklı uygulamalarla internet sitemize gelen tüketiciyi acentelere yönlendireceğiz. Kimsenin bu uygulamalarla acente-sigortalı arasındaki iletişimi kesmek gibi bir düşüncesi yok. Bu nedenle acenteler gönüllerini ferah tutsunlar.”

Lise mezunlarına acentelik yolu tekrar açılabilir mi?

Evet, acenteler gerçekten diken üstündeler bu aralar. Sigorta şirketleri ile aralarındaki sözleşmeler sırasında yaşanan sorunlar, müşterimi sigorta şirketime kaptırırım endişesi ile müşteri bilgisinin paylaşılmamasının önüne geçmek için SBM üzerinden kesilen poliçelerde müşterinin gerçek iletişim bilgilerinin yazılma zorunluluğu ve son olarak SBM’den tüketicilere açılacak olan trafik sigortaları fiyatları… Bunlar diken üstünde tutmaya yetiyor acenteleri. Bunların üzerine bir de lise mezunlarının tekrar sigortacılık yapabilmesinin önünü açmak gibi bir çabanın olduğunu duyuyorum. Konunun detaylarını araştırıyorum.

Bildiğim şey daha önce tüm sektörün üzerinde anlaştığı bir konuydu ve bu konuda kanun çıkmıştı. Şimdi bu konu üzerinde eskiye dönüş istendiği konusunda duyumlar geliyor kulağıma. Sektörün büyük bir kısmı bu konunun tekrar gündeme gelmesinden büyük endişe duyuyor. Muhtemelen bazı kişiler de bunun olmasını istiyor. Bu konuyu bu konunun fayda ve zararlarını tekrar masaya yatırarak bir yazı yazmayı planlıyorum.

 

8 YORUMLAR

  1. Can bey ilçe de çalışan bir acente olarak bu uygulama benim işlerim de en iyi ihtimalle %20 / 30 arasında bir zarara sebep olacak tekli çalışan bir acente olduğum içinde öyle benim lokasyonumu falan vermiyecek sbm fazla, şehir merkezlerinde çalışan acenteler bence yenilemelerin %80 ini kaybedecek yeni iş ise umut dünyası sbm nin lokasyonlarini vermelerini bekleyecekler. Can bey bence kısacası rezil olan acente rep rezil olacak % 3 / 4 komisyonların çok iyi gösterilmeye çalışıldığı şu günlerde böyle bir uygulama icanteler için mutlak bir son olacak tünelin sonundaki ışık bırakın treni ezrailin nuru olacak. Benim anlamadığım en büyü konu şu bizim temsilcilerimiz ne yapiyorlar ? bizi kimler savunacak işimizi kaybetmemiz için neyi bekliyor acente temsilcilerimiz eylem planları için sbm nin poliçe satmasinimi ? Susacaklar sa ve doğru zaman da reasiyon gostermiyeceklerse lütfen oldukları yerleri terketsinler.

  2. Can bey, gerçekten acenteler olarak şamar oğlanına döndük, kobay gibiyiz üzerimizde deneyler yapıp duruyorlar. Kimse acentelerden fikir almıyor birlik yok beraberlik yok HAKSIZ REKABETİN EN YOĞUN OLDUĞU SEKTÖRÜZ, TOBB acentelik yapıyor, TÜVTÜRK acentelik yapıyor SİGORTA ŞİRKETLERİ acentelik verdiği Acenteleri ile rekabet içinde… Yani hiçbiri sizin tedirgin olduğunuz gibi ön görüde bulunduğunuz konular üzerinde durmuyor bu nasıl dernek başkanları, nasıl yönetim, nasıl hazine nasıl bakanlık anlam vermek mümkün değil…ne zaman kim bu Acentelerin elinden tutacak onları SİGORTALAYACAK ( GÜVENCEYE ALACAK ) adımlar atacak… Can bey, ancak bizim adımıza gidip Mehmet ŞİMŞEK ile sizin görüşmeniz en doğrusu yoksa halimiz harap…

  3. Can bey ben yazınızın son kısmı ile ilgili bir şeyler yazıyorum.Elbette ki lise mezunları acente açmasın, açmasın ama benim gibi sigorta sektörüne 15 yılını vermiş lise mezunları içinde acente açabilmesi için bir kolaylık sağlanmalı.Bugün acente açmaya kalksam benden 4 yıllık mezun 2 yıl sigorta sektöründe çalışmış Segem belgesi olan müdür istiyor.Bu sektör de kalifiye eleman yetişmesi çok zor ve bulunmuyor.Oysa ki bizler Bankacılık ve sigortacılık okuyan öğrencilerin bitirme tezlerine yardımcı oluyoruz.Bu mezunları ben yanıma müdür olarak yanıma almam biraz garip değil mi.Saygılarımla

  4. mrb can bey, şu an 3 yıllık acenteyim fakat; 2002 yılından bu yana sigorta acenteliklerinde personel olarak sigortalı olarak toplamda 6-7 yıl meslek geçmişimi gösterebilmeme rağmen lise mezunu olduğum için müdür yetkim yok maalesef.
    en azından ilk etapta meslek geçmişini ispat edenlere bu hakkı vermelerini çok önemli buluyorum bu nedenle. bu konuyu ayrıca irdelemenizi rica ederim sizin bakış açınız ve desteğinizin önemli olduğunu düşünüyorum saygılar

  5. Can bey merhaba.lise mezunlarinin acente olmasindan endişe duyan bir zumre var diyorsunuz.bu zumre nasil bir zumredir ki en az 2 yil deneyimli olan teknik personelin acentelik yapmasindan endişe duyuyor.zaten bu işin içinde.şimdi ortağim var diyelim.ortak mudur.olduya ortakliktan ayrilmak istedi yada vefat etti diyelim.ben onca yil birikimi olan acenteligimi kapatacakmiyim.yada acente sahibi vefat etse acentelik kapanacakmi.bu acente sahibi ve ailesi bu durumlarda ne yapacak.biz cerrah miyiz.yada eczaci yada mimar veya avukatmiyiz. Sigorta şirketlerinin bizlere vermiş olduğu sınırlı sorumluluk yetkileri çerçevesinde sigorta şirketlerine aracilik etmekteyiz. Bunun eğitim sertifikasida segem sertifikasidir. Kim kimin ekmeğini aliyor elinden.kaç yildir yanimda çalişan belkide sigortacilikta bende bile bazi konularda daha ilerde olan yada olabilecek personelin bu işi kendisine meslek olarak kurmasinin kime ne sakincasi olabilir.ha bu korku şundan olabilir.oturduğu koltukta ekrandan borsa takibi yapan.aksama kaç police sattin diyen aman ilerde bu adam bana rakip olurda piyasayi böler diye korkudan bunlarin köle gibi nasil kullanirim diyenlerin korkusu olabilir.sayin can sigorta aracilik hizmetleri yaptiğimiz iş.sigorta şirketi değil. Şuan bir hastane bile orta okul mezunu bile bir başhekim atayarak açilabiliyorken.bir okul açmak için bile bir öğretmeni müdür olarak atayarak açilabiliyorken bu nasil bir iştir ki ancak 4 yillik yada 2 yillik sigortacilik mezunu olan bir kişiyi ortak alarak açilabiliyor.vergi bakimindan kaçaği olmayan vergisini çatir çatir ödeyen acentelere bu kadar yap boz tahtasina döndürdüğünüz yonetmelikle artik gelecek hafta yada ayda hangi yönetmelik çikacak acaba o yönetmeliğe uyum sağlayabilecekmiyiz diye yillardir emek verdiği işini kaybetme korkusundan işine odaklanamayan bir acente topluluğu var.siz sigorta şirketlerine acentelerin komisyonlarini neden düşürdüklerinin hesabini acentelerin müşterilene vermiş olduğu hizmetin karşılığını almasi için hakkaniyet ölçusunde neler yapilmasi gerektiği gerekirse internet satislarindan acentelere pay verilmesi gibi mesleği yüceltecek insanlarda olan sigorta şirketlerinin kötü intibasinin nasil duzeltilip bunun çalişmasinin yapilmasini istemek olduğunu düşünüyorum.sagilarimla

  6. Evet, kara bulutlar dolaşıyor. Ama acentelerden çok şirketleri etkiler.

    İlgililerimiz, yetkililerimiz fiyatların neden yükseldiğini anlatamadı, beceriksiz kaldılar.

    Şimdi yine eski günlere döneceğiz. Fiyatlar düşecek, şirketler zarar yazacak. Gün gelecek anahtarı Hazine’ye bırakacaklar.

    Sektör, eskiden yaşandığı gibi, şirket mezarlığına dönecek.

    Uygulamaya itiraz etmesi gereken şirketlerden “tıs” yok. Ödleri kopuyor kafa kaldırmaya.

    Acenteler mi?

    Zorlanacağız, elbette. Ama ayakta kalan bizler olacağız. Hem de, bazı gerzeklerin zamanında yasaklattığı iş paylaşımını sonuna kadar delerek, paramparça ederek. Birbirimize yaslanarak, ekranlarımızı paylaşarak.

    Bir poliçe için eskiden 5-10 şirketi çalışıyorduk. Artık tek yerden tüm fiyatları göreceğiz ve daha fazla yorulmadan, bugün harcadığımız emeği sarf etmeden en ucuzu alıp vereceğiz.

    Ve müşterilerimiz bir müddet sonra anlayacak ki, bizde her şirketin poliçesine ulaşabiliyorlar. O halde başka bir acenteye de gitmeye ne hacet? yani, fiyat yüzünden iş kaybetmeye son…

    Hiçbirisi babamızın oğlu değil ya bu şirketlerin. Hangisi işimize geliyorsa, onu vereceğiz müşterimize. Tekrar ediyorum, üstelik bugünkü kadar uğraşmadan ve yorulmadan.

    Burada bizim için önemli olan, güvenebileceğimiz, kendi müşterisine hizmet verir gibi, bizi ve müşterimizi de yolda bırakmayacak dost meslektaşları yaratmak. Bu işleri yasaklatan acente hainlerine inat, kendi mini organizasyonlarımızı kurmak.

    Şimdi kına yaksınlar…

    Hem fiyatları 2-3’e katlayıp, hem de yıllardır bedava çalışan acentelerin komisyonlarını düşürenler.

    Acentelerin iş paylaşımını yasaklatan tantanacılar…

    Robot programları yasaklatanlar…

    Acenteyi kendi malları gibi görüp, başka şirketlerle çalışmasını bir boynuzlama olarak algılayanlar ve aynı zamanda başka acentelikler de vererek boynuzlamakta beis görmeyenler, hatta acentenin çalışana bile acentelik verecek-teklif edecek kadar aşağılık duruma düşenler.

    Fiyat tabanlı rekabetin zararlarından dem vurup, acentelerin önünü kesenler.

    Kına yaksınlar…

    Bulundukları yerleri şirketlerle ilişki kurma yeri olarak gören ve acentelere zarar gelmesin kaygısı taşımayan STK yöneticilerinin, sessizliği, olayları seyretmesi bu sefer hayırlara vesile olacak. Burunlarını soktukları herşeyi berbat eden, olumlu hiçbir gelişmenin altında imzası olmayan ve tüm gelişmeleri sadece seyreden Başkan’lar bu sefer işe yaradılar. İyi ki de, burnunuzu bu işe sokmadınız.

    Yakın bir gelecekte, tüm acentelerin tüm şirketlerden poliçe kestikleri günlere ulaşacağız. Yıllar önce söylediğimizde, acentelerin bu sisteme ihtiyaçları var dediğimizde, buna itiraz eden STK yöneticileri ve bazı çok bilmiş acentelere, kendi penceresinden başka pencereden bakamayanlara rağmen. Keşke o tarihlerde söylediklerimizin hukuki alt yapısı hazırlanmış olsaydı da, bugün beceriksiz ve kör insanlara bunları hatırlatmasaydık.

    Sevgili meslektaşlar,

    İnanın ki, bugünden daha rahat olacağız. Tek noktadan teklif alacağız. Tüm şirketleri göreceğiz. Müşterilerimiz “fiyatınız yüksek” diyemeyecek artık. Bileceğiz, gerçekten hangi fiyatı verdiğimizi. Uğraşmadan, didinmeden, hangi poliçeyi teklif edeceğimizi tek tuşla öğreneceğiz, iş yükümüz azalacak.

    Daha iyi olacağız, inanın ki. Şirket goygoyculuğu yapan acentelerin pabucu dama atılacak, iş yapamaz hale gelecekler. Profesyonelliğin ne olduğunu anlayacağız. Bu bizi daha güçlü yapacak.

    Yapmamız gereken tek şey, iş paylaşımını yasaklayanlara inat, çatır çatır iş paylaşımız yapmak ve bu partnerlerimizi sağlıklı bir şekilde oluşturmak.

    Dışarıdan aldığımız poliçelerin altına kaşe ve imza vurmaktan da kaçınmayalım. Bunu hep birlikte yaptığımızda, defakto yaratacağımızdan, kimseye ceza bile yazamayacaklar.

    Beceriksiz ve kendini sigorta şirketlerine satmış malum STK yöneticileri bu işe burunlarını sokmasınlar yeter. Daha iyi olacağız.

    Boş boş konuşanlara aldırmayalım. Yeni duruma uygun aksiyonlarımızı alalım. Çene yormak yerine, alacak-verecek meslektaşlarımızla bir araya gelelim.

    Haydi, kendi organizasyonlarımızı kuralım. Birbirimizden alıp verelim. Müşteriye “yok” demeyelim.

    SBM’Lİ HAYAT, OH NE RAHAT…

    Levent Ergun

  7. merhaba can bey biz acenteler olarak ülkemizde ezilen ve köleleştrilmiş kurumlarız kurum demekte yanlış olur aslında sigorta şirketinin kurumsal kölesi, devletin kurumsal kölesi, vatandaşın kurumsal kölesiyiz. vergi kaçırmayız, sigorta şirketine yanlışımız olaamaz vatandaşın zaten zaten tam kölesiyiz nasıl mı:arabasını alır poliçeyi kestirir 1 ay sonra sattım iptal ettirir biz ne kazandık onun evrak memurluğunu yapıyoruz. başına bir kaza gelir danışma memuruyuz. gelir tutanak tutuver der o işini görürüz param yetmedi poliçeyi kesiver der keseriz para gelmez sene sonu poliçe tarhi gelir telefonu bırakmamış veya değişmiş veya ulaşılmaz neden bulmadın beni atar fırçasını iptal olan poliçesinin iadesini bankaya soramaz iadem gelmedi atar fırçasını gelmiştir fakat farketmez incelemez herşeyini acentesine sorar aracının plkasını dahi bilmez vatandaşın şamar oğlanı haline geldik ortada ne kazandık kiranı vergini telefon paranı ay sonu zor öderiz.avukata gidersin danışma ücreti alır ama biz kestiğimiz poliçenin komisyonunu alamayız arzuhalci basit bi dilekçe yazar 50 tl ücret alır biz sürü evrakal ilgileniriz karşılığı bir hiç 5-10 tl anca kalır bankalar ayrı bir problem bankacı bankacılığını yapsın her zaman bankalara ayrıcalıklı ve imtiyazlı davranılmıştır 16000 acente kendi haklarımızı savunamaz haldeyiz sanki bizim bu ülkede hiç hakkımız ykmuş gibi bizi temsil edenler zaten kendi işleriyle ilgileniyor suz pus herkes konuşamaz halde gösteriyse gösteri yürümekse yürümek toplantı ise toplantı kanun ve hukuk içinde hepsini ve ne gerekiyorsa yapalım 16000 acenteye liderlik yapacak bir yiğit aranıyor varsa böyle bir kakraman arkasına takılıp ne gerekiyorsa yapalım ve bizi bu kölelikten kurtarsın. haydi hayırlısı

  8. Kantarın topuzu süpürge değil ki ortalığı temizlesin. Sevgili kantar acı biberi tatlı diye satmaya çalışıyor . Yemezler kantar bey TSB özel şirketlerden oluşan bir kuruluş Ne diyecekti size acenteliği kaldırıyoruz mu diyecekti. Tabiki merak etmeyin sorun yok biz acenteleri seviyoruz.diyecekler. Sevsinler seni bunların yanına gidip bilgi istiyorsunuz .

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER