Trafik sigortalarında fiyatların düşmesini sağlaması için yürürlüğe sokulan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin internet sitesinden tüketicilere açılan fiyat sorgulama ekranı büyük ilgi gördü. Buradaki amaç trafik sigortası yaptıracak tüketicilere bütün sigorta şirketlerinin fiyat tekliflerini bir arada sunmaktı. En uygun fiyatı bulan tüketicinin gidip o şirketten poliçe almasının önü açılacaktı ve tüketicinin mağduriyeti önlenecekti.
Hükümet ve Hazine yetkilileri internette sorgu ekranı ile sigorta şirketleri arasında fiyat rekabeti yaratarak poliçe fiyatlarının gerileyeceğini düşündü. Fakat unutulan bir şey; hiçbir sigorta şirketi “en ucuz” olmak veya bütün trafik sigortası portföyünü kapmak istemiyor. Diğer taraftan acenteler de şirketlerin bu sorgu sonrası internet sitelerine hazır ulaşacak sigortalılara direkt poliçe satarak kendilerinin devre dışı çıkarılacağını düşündüler. Evet tabii ki acenteler için böyle bir tehdit her zaman var. Hemen olmasa bile yakın gelecekte trafik sigortası gibi zorunlu sigortaların internet üzerinden satılması yaygınlaşabilir. Fakat hükümetin ve Hazine yetkililerinin “sigorta şirketleri belki acente komisyonlarını düşürüp daha ucuz trafik sigortası satabilir” düşüncesi de boşa çıktı. Çünkü internetten hele hele komisyon düşülerek yapılacak satışın acenteler için bir felaket olmasının yanı sıra acenteler üzerinden başka branşlarda poliçe satmayı düşünen sigorta şirketleri için de gerçek bir felaket olabilecekti. Acenteler ekmek derdinde olduğu için ay başından beri hop oturup hop kalktılar. Sosyal medyada kampanyalarla seslerini duyurmaya çalıştılar. Sigorta şirketlerinin yöneticileri de bu uygulamadan pek memnun değillerdi aslında.
Fiyat uçurumları itibar kaybı
Sonunda ne mi oldu? Dağ fare doğurdu. Fiyatlarda belirgin bir gevşeme zaten olmazdı, olmadı da. İlk bir iki gün tüketicilerin sorguları ile yoğunluktan şirketlerin serverleri çöktü. Bazıları hazırlıksız yakalandığı için de teklif veremedi. İlk hafta 6, sonrasında 10 şirket ancak teklif verebildi. Şirketler ikinci haftadan sonra ancak teklif verebildiler. Bütün fiyatları bir arada görmek aslında sektörün itibarına bir darbe. Çünkü bir poliçe için 600 TL fiyat verilirken bir diğer şirket 3.500 TL fiyat verdi. İtibar olarak sektörü zayıflatan bir durum da olsa, serbest piyasa koşulların hüküm sürdüğü sektörde, yüksek fiyat teklifi veren sigorta şirketlerine Hazine’nin “neden yüksek teklif veriyorsunuz” diye savunma istemesi bir başka abesle iştigal oldu.
1 milyonda “1”kişi!
Gelelim asıl konuya… Bir şirketin üst düzey yöneticisiyle konuşurken, son durumu sordum. Aldığım cevap karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Şirketimiz ay başından bu yana 980 bin sorgu yapmış ve teklif vermiş. Sorgu yapan kişilerden bu süre zarfında poliçeleştirenler sistemden taratılmış. Topu topu 1 kişi çıkmış. O da poliçesini acenteden yaptırmış zaten. Yani 1 milyona yakın kişi meraktan sistemden teklif almış ama o an ihtiyacı olan ve acenteye gidip yaptıran sadece 1 kişiymiş. Bu arada süre zarfında bu şirketimizin acenteleri üzerinden normal prim üretimi artarak devam etmiş. Özetle gelecekte durum ne olur bilemem ama şimdilik değişen birşey yok…
Merhaba,
Haberin alt kısmında bulunan paylaşım ikonlarınıza linkedin’i de eklerseniz çok seviniriz.
Selamlar,
ilginiz için teşekkür ederiz. teknik departmanımız hemen ilgileniyorlar Syg
Can Bey, 980.000’de 1 trafik poliçesi tanzim eden bir sigorta şirketi sektörde var olabilir mi? Pek gerçekçi gelmedi doğrusu?
merhaba,
Yazının son kısmını dikkatli okursanız. şirketin günlük acenteler üzerinden her zaman ki prim üretimine devam ettiğini yazmışız. bu sadece sbm den sorgulayan kişilerin merakından sorgulama yaptığını belirten bir veri..Syg
Zaten bu ekranı kullanan müşteri değil acentenin ta kendisi, ve acente poliçesini hangi şirket uygun vermişse ordan kestiriyor. kaldı ki o şirket yetkilisi her kimse zaten o da fiyatı yüksek verdiğinden poliçe kestirememiştir. bu ekran biz acentelere yaradı yani ve çokta iyi oldu.