Sigorta sektöründe görev alan yöneticiler, aynı zamanda babalığın da keyfini sonuna kadar çıkarıyor. Yoğun bir tempoda çalışan sigortacı babalar, çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek adına kimi zaman örme bileklikler yapıyor, kimi zaman birlikte dizi izliyor, kimi zaman da onlarla spora gidiyor…
Hayatımızda en kıymetli varlıklarımız annelerimiz ve babalarımızdır. Hayatımızın en kıymetlilerine özel günlerden biri daha geldi: Babalar Günü. Kimi zaman sevgilerini belli etmekte zorlanan, kimi zaman otoriteleriyle çocuklarıyla aralarına tatlı bir mesafe koyan, kimi zaman da arkadaştan öte olan babalarımız için kutlanan Babalar Günü, bu yıl 18 Haziran’a denk geliyor.
Çoğunlukla annelerimizle daha sıcak ilişkiler kursak da hayattaki en büyük idolümüz babalarımızdır. Zor günlerimizde koşulsuz şefkatlerini bizlerden esirgemeyen babalarımız, hepimizin süper kahramanıdır.
Hayatımız Sigortalı dergisi olarak sektöre emek veren babaları da unutmadık. Sizi sektörün babaları ile buluşturacak bu sayfa, hem okuyucularımıza hem de sektörün babalarına bizden bir armağan olsun istedik…
Sektörün yoğun temposunda çocuklarına ayıracak zamanı mutlaka yarattıklarını belirten sigortacı babalar, çalışan babaları da uyarmadan edemiyor: “Çocuk nasıl bu kadar büyüdü” diyorsak, elde edilen başarıların ne önemi var?
Bakalım, sektörün babaları çocuklarıyla ilişiklerini nasıl dengeliyor?
“Çocuk kalmaya özen gösteren bir babayım”
Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin: İsimleri Mavi ve Rüzgâr olmak üzere, iki çocuğum var. Kızım 7, oğlum 4 yaşında. Sevgisini açıkça göstermekten kaçınmayan, çocuk kalmaya özen gösteren bir babayım diyebiliriz. Çocuklarımla aramızda kullandığımız bir benzetme var hatta, ”İçinde şarkı söyleyen kuşu, hala yaşayan bir baba…
“Yoğun tempomuzda önceliklerimi iyi belirlediğimi düşünüyorum. İşten kalan tüm zamanımı ilgi alanlarıma değil, aileme ayırıyorum. Bu şekilde yoğun tempoma rağmen çocuklarımla kaliteli zaman geçirme fırsatı yakalayabiliyorum. Beraber geçirdiğimiz o keyifli anlarda da yaratıcı oyunlara ağırlık vermeye çalışıyorum. En son karton kutulardan kızıma bir oyuncak bebek evi yaptık. Bir şeyleri baştan inşa etmeyi seviyoruz. Bunun yanı sıra beraber spor yapmak, bisiklete binmek ve piknik yapmak vazgeçilmezlerimiz arasında diyebilirim.
Günümüz şartlarında hayat çok zor, sosyal hayat, iş hayatı derken artan statüler arasında kendimizi bile unutuyoruz. Fakat sevdiklerimize zaman yaratmak biraz da bizim elimizde. Önceliklerimizi iyi belirlememiz hatta çocuklarımız için gerekirse kendi ilgi alanlarımızdan feragat etmemiz gerekiyor. Bir çocuğun büyürken en fazla ihtiyaç duyduğu şey, ilgi ve sevgi…
Önemli olan çocuklarımızla geçirdiğimiz zamanın miktarı değil kalitesi… Evinizde kullanmadığınız malzemelerden bir şeyler inşa edebilir, top oynayabilir, resim yapabilir, bisiklete binebilir ya da çocuklarınıza kitap okuyabilirsiniz. Çok yoğun geçen bir günün sonunda eve geldiğinizde yüzünüzde bir sıcak gülümseme ile “Günün nasıl geçti?” diye sormanız ya da kendi gününüzü anlatmanız bile ilginizi göstermenize ve iletişim kurmanıza destek olacaktır.
Toleranslı ama sorgulayıcıyım
Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik Şirketleri Genel Müdürü Taylan Türkölmez: Emre adında 20 yaşında bir oğlum ve Aslı adında 13 yaşında bir kızım var. Toleranslı ama sorgulayıcı bir babayım.
Büyüdükleri ve oğlum ABD’de okuduğu için artık kendi hayatlarını yaşamayı tercih ediyorlar ama doğduklarından beri kurallarımız var; evde yemek hep birlikte yenir, hafta sonu yemeğe çıkılır, yemek sohbetleri bizim için önemlidir. Ailecek yapılan tatiller önemlidir ve vazgeçilmezimizdir. Emre yurtdışında olduğunda bol bol WhatsApp yazışması yapmaktan hoşlanırız.
Spor ve dansa ilgi duyan bir kızım, en büyük hobisi müzik olan bir oğlum (bas ve klasik gitar/piyano çalar) ve iş hayatını bıraktıktan sonra resimle ilgilenen bir eşim var. Görüldüğü üzere, herkes farklı şeylerden hoşlanır bu nedenle duruma göre değişir bizim aktivitelerimiz…
Babaların kendi istediklerinin yanında çocuklarının istediklerini dikkate almaları ve onları her zaman bir yetişkin gibi görmeleri gerektiğini düşünürüm. Çekirdek aile yemekleri ve tatilleri kaliteli zaman için en ideal fırsatlardır.
Kızımdan öğrendiğim çok şey var
AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Fırat Kuruca: Çalışkanlığı ve başarılarıyla gurur duyduğum Selin adında 16 yaşında bir kızım var. Meraklı, araştırmacı, yaratıcı bir yapım var. Bunun babalığıma da yansıdığını düşünüyorum. Entelektüel ilgi, doğa sevgisi, su sporları ve özellikle köpekler, kızımla ortak ilgi alanlarımız. Bir köpeğimiz var.
Gerçekten çok yoğun bir iş tempom var ve ister istemez bu durum özel hayatıma da yansıyor. Ama akşamları ve hafta sonlarını birbirimize ayırmaya özen gösteriyoruz, birlikte geçirdiğimiz zamanlara kızım da ben de çok değer veriyoruz.
Çocuklarınızla paylaştığınız zamanlar az da olsa, bunu verimli ve kaliteli geçirmek önemli. Benim babalara önerim çocuklarıyla geçirdikleri zamanı iyi değerlendirmeleri. Çocuklarımızdan öğreneceğimiz çok şey var, bunun için onlara vakit ayırmayı ve onları dinlemeyi önemsemeliyiz. “Öğrenmenin yaşı yoktur”, ben bazı konularda birçok şeyi kızımdan öğreniyorum.
Babalar telefonlarını bırakıp çocuklarıyla ilgilenmeli
Axa Sigorta CEO’su Guillame Lejeune: Dört çocuk babasıyım; en büyükleri 25 yaşında ve diğerleri 23, 20 ve 15 yaşlarındalar. Kendimi kesinlikle “mutlu bir baba” olarak tanımlarım. Bu hayattaki en büyük sorumluluğumun çocuklarımı mutlu ve bağımsız bireyler olarak yetiştirmek olduğuna inanıyorum. Öte yandan çocukların tüm bu bağımsız ortam içerisinde aileleri ile bağlarını koparmamaları da çok önemli. Ailemizde bu bağı ne olursa olsun koruyabildiğimizi görmekten mutluluk duyuyorum.
Hem çok yoğun bir tempo içerisinde çalışıyorum hem de işim gereği zaman zaman ülke değiştirmemiz gerekebiliyor. Tüm bunların arasında aileme zaman ayırmak için elimden geleni yapıyorum. İstanbul’a taşınırken çocuklarımızdan yalnızca biri bizimle geldi. Diğerleri ise iş ve okul hayatlarını sürdürmek için başka ülkelerde yaşıyorlar.
Buna rağmen bazen İstanbul’da bazen de Fransa’da bir araya gelmenin bir yolunu buluyoruz. Bir arada olduğumuzda birlikte spor yapmaktan, uzun yürüyüşlere çıkıp sohbet etmekten, paylaşımda bulunmaktan ve evimizde dostlarımızı ağırlamaktan hoşlanıyoruz. Birbirimizden uzak olduğumuz dönemlerde de bu bağı koparmamak için teknolojiden de faydalanıyoruz tabii ki. Ailece her gün mesajlaştığımız bir haberleşme grubumuz var.
Çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek isteyen babalara telefonlarını ellerinden bırakıp çocuklarına odaklanmalarını, onlarla konuşmalarını ve oynamalarını önerirdim. Çocuklar böyle anların değerini kesinlikle biliyorlar ve size söylemeseler de çok önemsiyorlar. Onlarla geçirdiğiniz zamanda gerçekten keyif aldığınızı onlara hissettirin ve mutlu olduğunuzu gösterin.
Kızımla paylaşımcı iki olgun arkadaş gibiyiz
Tur Assist Genel Müdürü Cemal Fenercioğlu: İdil adında 23 yaşında bir kızım var. İdil bu yıl üniversiteyi bitirdi ve iş hayatına adım attı. Dünyaya gelmesiyle birlikte hayatımın en önemli varlığı İdil oldu. Elimden geldiğince vaktimi kızıma ayırıp, onunla beraber kaliteli zaman geçirmeye çalışırım. Yakalayabildiğimiz her uygun fırsatta kızımla birlikte oyunlar oynadık, ders çalıştık, spor yaptık ve en önemlisi de beraber olduğumuz her anın kıymetini bilerek eğlenceli vakitler geçirdik. Ergenlik döneminde doğal olarak ufak çatışmalar yaşasak da son birkaç senedir ilişkimizi birbiriyle çok şey paylaşan olgun iki arkadaş olarak tanımlayabilirim.
İş hayatı tabii ki çok önemli ama hiçbir zaman bütün yaşamını işe adayan biri olmadım. Boş vakitlerimde ise önceliğim hep kızım oldu. Yapmaktan keyif aldığımız ortak aktiviteler sayesinde hayatı çok daha güzel şekilde paylaşabildik. Özellikle pazar sabahları hazırladığımız mükellef kahvaltılar, sinemada izlediğimiz filmler, kayak ve deniz tatilleri, akşam yemekleri sonrası paylaştığımız kanepede seyrettiğimiz diziler en keyif aldığımız zamanlar diyebilirim.
İş hayatı, bazen çok yoğun ve yorucu bir hale gelebilir ancak bunun yanında geçip giden zamanı geri getirmek mümkün olmuyor. Bence en önemli uğraşımız babalık görevini hakkıyla yerine getirmek olmalı. Geriye dönüp baktığımızda “Bu çocuk ne zaman büyüdü?” diyorsak elde edilen başarıların ne anlamı kalır ki?
Çocuklarım gece ‘baba’ diye ağlar
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Abacı: İlkokul 4’üncü sınıfa giden 10 yaşında Ece adında kız ve Ege adında erkek ikiz çocuklarım var. Aynı yaşta erkek ve kız çocuk büyütmenin tüm güzelliklerini ve zorluklarını birlikte yaşıyorum.
Olması gerekenden çok daha fazla çocuklarına düşkün bir baba olduğumu söyleyebilirim. Uykum hafif olduğu için gece çocuklar seslendiklerinde kolay uyanırım. Belki de bu yüzden çocuklarım geceleri hep baba diye ağlar veya seslenir. Onlarla ilgilenmekten ve birlikte zaman geçirmekten çok büyük keyif alıyorum. Yoğun iş tempom içinde onlara vakit ayırmaya özen gösteriyorum.
Elementer sigortacılık çok yoğun ve zor bir çalışma alanı. Ben bilgi sistemlerinden sorumlu genel müdür yardımcısıyım. Bilgi sistemleri de elementer sigortacılık gibi bir çeşit hizmet sektörü diyebiliriz. Bu hizmeti en iyi şekilde vermek gerçekten çok yorucu olabiliyor. Eve gittiğimde çocuklar ödevlerine yardım etmemi ve sonrasında birlikte oyun oynamamı istiyorlar. Eve gidip dinlenmeyi düşünemiyorum bu nedenle. Eşim ve ben mümkün olduğunca onlarla fazla zaman geçirmeye özen gösteriyoruz. Hafta sonlarında neredeyse tamamen çocuklarla ilgili konular için planlar yapıyoruz. Oğlumla basketbol ve futbol maçlarına giderken, kızımla örme bileklikler yapıyoruz. Yaptığımız bilekliklerin arkadaş çevremizde çok beğenildiğini ve talep gördüğünü söyleyebilirim.
Çocuklar çok hızlı büyüyorlar. Bir de bakıyorsunuz ki 10 yaşına gelmişler. Ben onlarla bol zaman geçirmeye ve bu geçirdiğim zamanı fotoğraflarla ve videolarla belgelendirmeye özen gösterdim. Onlarla yaşadığım güzel ve özel anları unutmamak için bu fotoğraf ve videoları kişisel bloğumda kimsenin erişemeyeceği bir şekilde saklıyorum. Biraz daha büyüdüklerinde onlarla da paylaşacağım. Böylece şöyle bir geriye baktıklarında birlikte neler yaşamışız görebilecekler.
Babalar eleştirel değil paylaşımcı olmalı
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan: 18 yaşında bir kız çocuk babasıyım. Kendimi ilgili ve eğlenceli bir baba olarak görüyorum. Sektörün yoğun temposu nedeniyle kızıma çok fazla vakit ayıramıyorum. Biraz akşamları görebiliyorum. Ancak hafta sonları birlikte vakit geçirmeye çalışıyoruz. Çocuklarla iyi bir iletişim seviyesi tutturmak önemli. Çocuğa eleştirel olmak yerine, olayları birlikte ele alan ve paylaşan bir yaklaşımın yararlı olduğunu görüyorum.