İşletmelerin ticari faaliyetleri çeşitli sebeplere bağlı olarak aksayabiliyor ya da durma noktasına gelebiliyor. Bu durum, işletmelerin finansal yapılarında bozulma, pazar payı ve itibar kayıplarına yönelik riskleri de beraberinde getiriyor.
SİBEL CİNGİ / SİGORTA MEDYA
Ürünleri, süpermarket raflarından yer alan bir firma yaşadığı büyük bir hasar nedeniyle; faaliyetlerine uzunca bir süre devam edemiyor. Hasar giderilene kadar üretime ara veriyor. Bu da firmayı zora sokuyor. Taahhütlerini yerine getiremiyor. Üstüne üstlük üretim yapamadığı için raf paylarını kaybediyor. İmdadına ise yaptırdığı kâr kaybı sigortası yetişiyor. Bu süre zarfındaki tüm zararları ve üretim başlayana kadar olan süre içindeki rehabilitasyon masrafları karşılanıyor.
Bu yakın geçmişte yaşanan bir olay. Bunun gibi yüzlercesi mevcut… Yaşanan bu olay kâr kaybı sigortasının bir şirketin kaderini belirleyecek bir noktada yer aldığının önemli bir kanıtı. Şirketler de artık bunun farkında ve kâr kaybı sigortalarına ilgi yükselişe geçti. En yoğun talep de üretim sektörü, yenilenebilir enerji şirketleri, oteller ve alışveriş merkezlerinden geliyor.
Aylık brüt kâr baz alınıyor
Kâr kaybı sigortaları; işletmelerin sabit kıymetleri için yaptırmış olduğu poliçe kapsamına giren risklerden birinin (yangın, yıldırım, infilak; deprem, fırtına; kar ağırlığı, su hasarları, makine kırılması veya diğer ek teminatlar) gerçekleşmesi sonucu; ticari faaliyetinin tamamen durması veya aksaması nedeniyle oluşan kâr kayıplarını; poliçede belirtilen sigorta bedelleri kadar tazmin eden bir sigorta türü. Geleneksel yangın sigortasına ek olarak alınan bu teminat son yıllarda artan oranlarda satın alınmaya başlandı. Sigorta bedeli genellikle işletmenin 12 aylık brüt kâr rakamı olarak alınıyor. Bu süre bazı poliçelerde 24 ay hatta bazı özel durumlarda 36 aya kadar çıkabiliyor.
Risk haritası oluşturuluyor
Şirketler, kendi risk haritalarını çıkararak, uygun poliçe içeriklerini oluşturabiliyor. Kâr kaybı, bu risk haritası içinde kritik bir öneme sahip olan ve büyük maddi hasarları takiben sigortalı işletmenin ayakta kalması, sürekliliğini sağlaması açısından kritik bir teminat olarak göze çarpıyor. Kâr kaybı sigortasını hem üretim hem de hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmeler yaptırabiliyor. Burada temel husus şu:
Sigortalının ekonomik zorluk veya finansal değişimlerinin yarattığı kayıpları sigortalamak değil, ana sigorta sözleşmesinin içerdiği riskler ile oluşacak hasar sonucu brüt kardaki azalmayı teminat altına almak.
Örneğin, ticari faaliyetin yürütülmesinde kullanılan makine ve tesisatlarda makine kırılması sigorta sözleşmesi ile; teminat altına alınmış risklerden kaynaklanan hasarlar sonucu brüt kâr kaybı söz konusu ise bu; makine kırılmasına bağlı kâr kaybı olarak adlandırılıyor. Aynı şekilde yangın sigorta sözleşmesi ile; teminat altına alınmış risklerden kaynaklanan hasarlar sonucu brüt kâr kaybı söz konusu ise yangına bağlı kâr kaybı olarak ifade ediliyor.
Son 3 yılda 300’ün üzerinde şirkete 80 milyon TL ödeme yaptık
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, son yıllarda kâr kaybı sigortasına, yönelik bilinç ve farkındalığın yükseldiğini açıklıyor.
Ağırlıklı olarak büyük ölçekli şirketlerin tercih ettiği kâr kaybı sigortasına küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin de ilgisi arttığını dile getiren Sönmez; “Kâr kaybı sigortası üretim ve enerji sektörlerindeki işletmeler tarafından sıklıkla tercih edilse de; hizmet sektöründen gelen talepler de artış eğiliminde. İşletmelerin büyüklüklerine bağlı olarak tercih edebileceği kâr kaybı sigorta poliçesi; maddi hasarlara yönelik güvence altında olmayan ek hasara bağlı doğabilecek ciro kaybı ve masraf artışı gibi kayıpları da telafi ediyor. Karşılaştıkları deneyimlerle birlikte artan sigortalanma bilinci işletmeleri kapsamlı çözüm sunan kâr kaybı sigortasına yönlendiriyor” açıklamasını yapıyor.
Sönmez, Anadolu Sigorta olarak son üç yılda kâr kaybı sigortası yaptıran; 300’den fazla sigortalıya 80 milyon TL üzerinde ödeme sağladıklarının söyledi. Sönmez, şu açıklamayı yaptı:
“Ana sigorta sözleşmesindeki teminatlara bağlı olarak çalışan kâr kaybı poliçemiz; işletmelerin hasar öncesindeki mevcut üretimini yeniden başlatmaları için uzun süreli finansman sağlamakla birlikte işletmenin finansal yapısına da değer katıyor. Kâr kaybı sigortası, finansal yapıya destek olmanın yanı sıra; işletmelerin faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmelerini sağlıyor. Aynı zamanda pazar payı ve itibar kayıpları sebebiyle oluşabilecek endişeler karşısında etkili bir çözüm sunuyor. Poliçe kapsamına bağlı gerçekleşen hasarlara ait kayıpları gidererek işletmeler için can suyu özelliği taşıyor.”
En yüksek talep enerji şirketleri, oteller, havalimanları ve AVM’lerden
Kâr Kaybı sigortasının işletmelerde faaliyetin bir hasar nedeniyle belirli bir süre durması durumunda bilançolarında yaşanacak gelir/kâr azalmalarına önlem olarak satın alındığını belirten Doğan Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Selcen Gür, bu sayede şirketlerin gelirlerinin korunduğunu ve iş sürekliliğinin teminat altına alındığını söyledi. Aynı zamanda Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı da olan Gür; kâr kaybı sigortasının en çok enerji üretim tesisleri, havalimanları; oteller (kira ve gelir kaybı olarak) ve AVM’ler (kira ve gelir kaybı olarak) tarafından tercih edildiğini dile getiriyor.
Gür, “Tesislerde olabilecek büyük çapta yangın; sel, deprem gibi bir olayın yaşanması durumunda işletmelerin eski haline gelene kadar geçen uzun sürede; çok ciddi ciro kayıpları olacaktır. Bu tür faaliyetlerin Türkiye’de özellikle banka kredisi desteği ile yapılması nedeniyle; şirketin nakit akış yönetiminde de aksamalar olabilecektir. Bu nedenle kâr kaybı sigortası ağırlıklı olarak; fiziki mülklerin üretimde ve serviste kullanıldığı bütün ticari faaliyetlerden ilgi görüyor” açıklamasını yaptı.
Kâr kaybı sigortalarında hesaplamalarının her sigortalı şirkete göre farklılıklar gösterdiğini belirten Gür, bu durumu örneklerle şöyle açıkladı:
“Örneğin bir enerji üretim tesisinin yaşayacağı bir kâr kaybı hadisesinde dağıtım firmasının elektriği bölgeye iletememesi sonucu yaşayacağı kâr kaybı çok farklı hesaplanırken; bir perakende zincirinin bölgesel olarak yaşanacak hasar hadisesinde şubelerinin çalışmaması sonucu yaşayacağı senaryo bambaşka bir şekilde hesaplanabilmektedir. Bu ve benzeri sebeplerde tek bir örnek ile bizi takip edenleri yönlendirmektense; tüm sigortalıların bir profesyonel aracı ile birlikte ticaretinin durma senaryolarını bir hasar ile karşılaşmadan; yeni baştan masaya yatırmalarında fayda olduğunu düşünüyoruz.”
Kâr kaybı sigortası büyük bir gereklilik haline geldi
Doğa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tümer; kâr kaybı sigortasının işletmeler için büyük bir gereklilik haline geldiğini açıklıyor.
Tümer, “Kâr kaybı sigortası ile bir ticari faaliyetin yürütülmesinde kullanılan taşınır ve taşınmaz değerlerde; bir yangın sigorta sözleşmesi kapsamında teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesiyle ortaya çıkan hasar ve kayıplar sonucu; ticari faaliyetin kısmen veya tamamen durması veya aksaması nedeniyle oluşan kâr kayıpları; belirtilen limitlerle teminat altına alınıyor. Yangın, yıldırım, infilak, deprem, yanardağ patlaması, fırtına, kar ağırlığı, dahili su hasarları; sprinkler sızıntısı, hava ve kara taşıtlarının çarpması, makine kırılması, grev, lokavt, kargaşa; kötü niyetli hareketler ve terörizm rizikolarını kapsar şekilde tanzim ediliyor. İşletmede riskin gerçekleşmesiyle birlikte üretimin tümüyle durması halinde masrafların karşılanamaması; verimliliğin ve devamlılığın sürdürülememesi, nakit ihtiyacı ve kârın korunamaması gibi birtakım etkiler ortaya çıkabilir. Bu etkilerin bertaraf edilmesi için işletmelerin kâr kaybı sigortalarını muhakkak yaptırması gerekiyor” açıklamasını yapıyor.
Kâr kaybı sigortalarının son dönemde özellikle yenilenebilir enerji üretimi yapan şirketler için büyük bir ihtiyaç haline geldiğini dile getiren Tümer; şöyle devam ediyor: “Yenilenebilir enerji üretimi yapan işletmelerde; makine kırılmasına bağlı kâr kaybı talepleri dikkat çekiyor. Bu ihtiyacın karşılanması noktasında geliştirdiğimiz ürünlerle işletmelerin sigorta ihtiyacına cevap veriyoruz. En yoğun talep aldığımız diğer sektörler ise üretim, turizm ve AVM’ler.”