Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul’da, “Finansal Hizmetlerde Türkiye-Birleşik Krallık İşbirliği” başlıklı bir seri toplantı yapıldı. İngiltere Başkonsolosluğu tarafında düzenlenen toplantılarda, çeşitli konu başlıkları ile finansal gelişmeler masaya yatırıldı denilebilir. Toplantılarda gerçek amacının, Lloyd’s’un Türkiye sigorta pazarında yer alma isteği olarak özetlenebilir.. Geçmiş ile ilgili kısa bir özet vermek gerekirse Lloyd’s merkezi Londra’da olan ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösteren dev bir sigorta organizasyonu olduğunu söyleyebiliriz. Anladığım kadarı ile Türkiye sigorta piyasası içerisinde onlar ‘sendika’ diyor ama bence farklı bir ‘pazar yeri’ kurmak istiyorlar. Türkiye’deki oyuncuları da içlerine alarak kurmak istiyorlar bu alternatif pazarı. Fakat Lloyd’s’un Türkiye’de yatırım yapabilmesi için farklı yasal mevzuata ihtiyaç var.
Sonrasında Lloyd’s yetkilileri nerede yanlışlık yaptıklarını düşündüler bence. Siyasi gelişmelerin yoluna girmesini bekleyip tekrar Türkiye’ye gelmek için harekete geçtiler.Sigorta şirketi ve brokerlerle bir araya gelerek kendilerini ve yapmak istediklerini anlattılar. Bence bu baştan yapılmalıydı. Sonrasında da genel ve basına açık bir toplantı düzenleyip kendilerini anlatmaya çalıştılar.
Lloyd’s çok istekli
Ben toplantılarına katıldım, hatta çok az sayıda gazeteci ile yapılan toplantıda bir araya geldik Lloyd’s of London Başkanı John Nelson ile. Türkiye pazarında olmak için çok istekli olduklarını gördüm. İstanbul’un bir finans Merkezi olma girişimi de Lloyd’un iştahını kabartmış. Sigorta sektörünün GSMH içerisindeki payının ve potansiyelinin en az iki katına çıkma şansı bile yeterli değil mi Loloyd’un Türkiye’ye gelmek istemesi için? Toplantılarda başta Lloyd’s of London Başkanı John Nelson olmak üzere diğer yöneticileri dikkatlice dinledim. Pazarı iyi analiz etmişler bir kere. “Biz çok büyüyüz, Türkiye’ye gelip burada pazarı büyütmek istiyoruz. Yeni ürünler getirmek istiyoruz. Bütün işlerimizi sektörde bulunan sigorta şirketleri, brokerler ve acentelerle yapacağız” diyorlar.
Lloyd’s of London Başkanı John Nelson’a “Bu kadar pozitif bir yaklaşımınız var ve şu andaki pazar oyuncuları ile işbirliği yapacağız diyorsunuz ama yine de neden defans ile karşılaşıyorsunuz?” diye sordum. Aldığım cevap “Siz daha iyi bilirsiniz” oldu. Sonrasında yapılan bir panelde bir sigorta şirketi genel müdürü Türkiye’de nasıl bir yatırım düşündüklerini sordu Lloyd’s yöneticilerine. Yani tam olarak ben değil, sektör yöneticileri de anlamamış durumu. Bu arada Lloyd’s’ta görev yapan Türk yönetici Kaan Yardımcı ile ayaküstü sohbet ettiğimde kendisine “Kesintisiz bir iletişim ile tam olarak bu sektörde ne yapmak istediğinizi bize anlatın” dedim. Çünkü Türkiye sigorta pazarı henüz Lloyd’s ile paylaşılabilecek büyüklükte bir pazar değil. Sektör oyuncularının da defansı bu sebepten olsa gerek. Ama pazarı büyütmek ile ilgili ve şuanda pazardaki şirketlerin yapmadığı, yapamadığı birşey var da Lloyd’s bunu bir sihirli değnek ve formül ile yapabilecekse tabii ki buyursun gelsin.
