Türkiye Sigorta Birliği Başkan Adayı Allianz Türkiye CEO’su Solmaz Altın, “Eğer sigortacılık olmazsa ekonomi durur. Bu sektörün önemini henüz itibar anlamında, Türkiye’de görmediğimizi düşünüyorum” dedi.
Sigorta sektöründe hareketli bir hafta yaşanıyor. Önümüzdeki cuma günü sektörün çatı organı Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Kurulu yapılacak. Söz konusu Genel Kurul’da Birlik Başkanı’nın yanı sıra Hayat Dışı Yönetim Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi, Denetim Kurulu ve Disiplin Kurulu üyelerinin seçimi gerçekleşecek. En önemli gündem olan Birlik Başkanlığı’na aday olan Allianz Türkiye’nin CEO’su Solmaz Altın, “Eğer biz Allianz olarak ve ben Solmaz Altın olarak başkanlığa adaylığımı koyuyorsam o zaman hakkını vermek bizim için çok önemli. TSB ve Başkanlık önemli bir konu. Allianz olarak bu tarz birlikleri ve sektör derneklerini çok destekliyor, sektörün gelişimi için çok önemli olduğuna inanıyoruz” dedi. Altın, sigortacılığı çok sevdiğinin altını çizerek başkan olması durumunda hak ettiği itibarı göremeyen sigorta sektörünün bu durumunu değiştirecek adımları hızla atacağını söyledi.
Allianz Türkiye’nin CEO’su Solmaz Altın, başkanlığına aday olduğu Türkiye Sigorta Birliği ve sektörün geleceğine yönelik beklentilerini DÜNYA ile paylaştı.
Allianz Group’un bu tarz birlikleri ve sektör derneklerini yatırımları olduğu tüm ülkelerde çok desteklediğini belirten Solmaz Altın, “Bu birliklerin çok etkili ve sektörün gelişimi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bu adaylığımızı açıklarken çok düşündük. Ancak adaylığımızı koyduktan sonra da gereken zamanı ayırıp, çabayı göstereceğiz. Eğer sektör temsilcileri seçim haklarını benden yana kullanırlarsa, yeni nesillere hitap ederek, bilhassa iletişimde farklılık yaratarak enerjimizi sektörün itibarını daha da yükseltmek adına kullanacağız.” diye konuştu.
Bunu nasıl yapacağını sorduğumuz Solmaz Altın şunları söyledi: “Başta şunun özellikle üstünü çizmek isterim. Ben sigortacılığı çok seviyorum. Benim için çok önemli ve temel bir sektör sigortacılık. Çünkü insanlara dokunuyoruz. Ben neden her gün işe geliyorum, neden bu başkanlığı üstlenmek istiyorum. Bu benim için bir amaç değil. Topluma temel bir fayda veriyoruz. Eğer sigortacılık olmazsa ekonomi durur. Bu sektörün önemini henüz itibar anlamında, Türkiye’de görmediğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla sigorta sektörünün itibarını yükseltecek çalışmalar yapmak benim en öncelikli amaçlarımdan birisidir. Bu tabi ki orta – uzun vadeli bir konu. Bunun bir gecede değişmeyeceğini biliyorum. İnsanların içine sinmesi gerekiyor. Sigortacılığı içeriden dışarıya doğru iletmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Toplum gözünde sigorta sektörü denince son on yılda değişse de hala itibar sıralamasında çok üst sıralarda olmadığının görüldüğünü ifade eden Solmaz Altın, “Örneğin bankacılıkla kıyasladığımızda çok farklı bir yerde olduğunu görüyoruz. Çok negatif bir sektör olarak görülüyoruz. Bunun herhangi somut bir nedeni de yok. Tamamen algı. Bu algıyı değiştirmek hem çok önemli hem de kolay yapılabilecek bir konu. Öncelikle kendimizi tanıtmamız gerekiyor. Kendimizi derken şahısları kastediyorum. Biz kimiz, sigorta sektörü kim, sigorta sektörü denince orada çalışan insanlar var, düşünen, duyguları olan, bir nedenle çaba gösteren insanlar var. Bunu anlatmamız gerekiyor” dedi.
Sigortacılık Genel Müdürlüğü özerk olmalı
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün özerk bir kurum olması gerektiğini ifade eden Solmaz Altın, “Biz Allianz olarak hep şunu öneriyoruz. Güçlü bir regülatör, güçlü bir sektör yaratır. Bunu birçok ülkede de gözlemliyoruz. Allianz olarak 82 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Bütün bu ülkeler arasında, regülatör güçlü olduğu ülkelerde piyasalarda büyümeyi sürdürülebilir kıldığını dolayısıyla da karlı büyümenin önünü açtığını görüyoruz. Sağlıklı bir sektör, karlı bir sektördür. Eğer bir sektör karlı olamıyorsa, sermaye maliyetini taşıyamıyorsa o sektör hastadır. Neden özerk bir kurum istiyoruz? BDDK’nın kurulmasıyla beraber, bankacılığın çok sağlam ve sağlıklı bir şekle dönmesiyle toplumsal faydasının çok yükseldiğini görüyoruz. Sadece BDDK örneğini almamız yeterli” diye konuştu.
İletişimimizi farklılaştırmamız gerekiyor
İletişimde farklılaşmak gerektiğini söyleyen Solmaz Altın, “Nesiller, müşteriler ve toplum değişiyor. Hem de çok hızlı bir şekilde değişiyor. Artık dijital dönemden bahsediyoruz, sosyal medyadan ve internetten bahsediyoruz. Dolayısıyla müşterilerin ve toplumun ihtiyaçları ve sigorta ihtiyaçları da çok hızlı bir şekilde değişiyor. Dolayısıyla iletişim de bu hıza adapte olup, hızlı bir şekilde iletişim tekniklerini adapte edip yeni nesil piyasalara doğru geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çok önemli. Dolayısıyla farklılaşmak gerekiyor. Nasıl herhangi bir şirket müşterilerini segmente edip farklı farklı konularda hitap ediyorsa, farklı bir kanaldan, farklı tekniklerle.. O şekilde birliğin paydaşları da kamu olsun, doğrudan sigorta müşterileri olsun, sigorta şirketleri veya diğer paydaşlar olsun farklılaştırıp her kanaldan onlara özel bir şekilde hitap edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Birlik olarak, ortak yeni bir strateji belirlenmeli
TSB’deki komiteleri daha proaktif bir hale getirmeyi arzu ettiğini söyleyen Solmaz Altın, “Mevzuat değişikliği oluyor, komitelerde çalışılıyor ve sadece o mevzuat çerçevesinde değerlendiriliyor ve geri veriliyor; Yönetim Kurulu’ndan geçiyor, onaylanıyor ve mevzuat hakkındaki görüşümüzü bildirmiş oluyoruz. Burada bence önemli olan Birlik olarak, ortak yeni bir strateji belirlenmesi. Strateji dediğimizde önümüzdeki 3-5 yılda ne yapacağız, hedefimiz nedir, 3-5 yıl sonra sektör ve birlik olarak ne yapmak istiyoruz, ve buna ulaşmak için hangi stratejileri takip etmemiz gerektiğini öncelikle birlik olarak, Yönetim Kurulu ile çalışıp onu ortaya koymamız gerekiyor” dedi.