Howden Türkiye, İstanbul’daki ikinci, Türkiye genelindeki yedinci ofisini İstanbul Finans Merkezi’nde açtı. Bölgesel bir üs olma hedefiyle yola çıkan şirket, çevre ülkelere sigorta hizmeti ihracatına başlamaya hazırlanıyor.
Howden Türkiye, İstanbul’daki ikinci, Türkiye genelindeki ise yedinci ofisini finans dünyasının önemli merkezlerinden biri olan İstanbul Finans Merkezi’nde açtı.
Howden Türkiye Bölge CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Atınç Yılmaz, Türkiye’ye 2012 yılında bir start-up brokera yatırımla girdiklerini, 5 senede pazardan ufak bir pay almalarının ardından 2018’de ciddi bir yatırım hamlesiyle lider oyunculardan biri haline geldiklerini söyleyerek “Halihazırda 4 binin üzerinde müşteri, 7 şube ve yaklaşık 250 çalışanla Türkiye’nin en büyük sigorta brokerlerinden biriyiz. Türkiye, Howden içerisinde çok kuvvetli ve güzel bir hikaye yazdı” dedi.
Yılmaz, Türkiye’ye hep güvendiklerini ve bu güvenlerinde haklı çıktıklarını dile getirerek “Türkiye’nin istikrarı ve kuvvetli jeopolitik konumu, bir cazibe merkezi olacağını gösteriyor. İFM’de yaptığımız bu açılış, sadece yeni bir ofisin değil aynı zamanda Howden Türkiye’nin bölgesel bir merkez olarak konumlandığının ve Türkiye’nin finans ve sigorta sektöründeki dönüşümüne katkı sağlama vizyonumuzun bir göstergesidir” diye konuştu.
“Hedefimiz Türkiye ve çevre ülkelere daha iyi hizmet sunmak”
İstanbul Finans Merkezi vasıtasıyla Türkiye ve çevresindeki ülkelere daha iyi hizmet sunmak istediklerini söyleyen Yılmaz, “Bu bölgeler arasında Bağımsız Devletler Topluluğu, Balkanlar, hatta son dönemde Kuzey Ortadoğu ve Suriye gibi bölgeler de bulunuyor. Buradaki vizyonumuz; İstanbul Finans Merkezi’ndeki uzmanlığımızı kullanarak bölge ülkelerine sigorta hizmeti ihraç etmek. Türkiye’de şu ana kadar hiçbir broker veya sigorta şirketi böyle bir bölgesel üs fonksiyonunu üstlenmiş değil. Biz hem Türkiye’ye olan güvenimizi ortaya koymuş oluyoruz hem de Türk ekibimizin bu seviyeye ulaşmasını çok önemsiyoruz. Bu aynı zamanda Türk ekonomisine katkı sağlayacak bir adım, çünkü fiilen hizmet ihracatına başlıyoruz. Bu projeyle yeni bir sayfa açıyor, yeni bir pencere aralıyoruz. Türkiye’yi kendi ekosistemimizde uluslararası sigorta arenasına taşımış oluyoruz” dedi.
“Yatırımlarımız devam edecek”
Yılmaz, Howden’ın Türkiye’deki gücünü her geçen yıl artırdığına ve yatırımların devam edeceğine dikkat çekerek “Küresel Howden operasyonlarının tek bir isim altında toplanmasıyla Türkiye’de 10 yılı aşan yerel gücümüzü daha da arttıracağız. Howden, Howden Türkiye liderliğinde bölgesel yeni bir üs oluşturma ve tüm bu bölgenin operasyonunun İstanbul’dan yönetilmesi hedefi için de güçlü bir adım oluşturdu. Howden olarak Türkiye’de sektörümüzde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda en kaliteli hizmeti sunarak yolumuza yeni başarılarla devam etmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, bizim için ideal bir merkez”
Howden Avrupa CEO’su Luigi Sturani ise Türkiye’deki yeni yatırım hedefleri doğrultusunda yollarına kararlılıkla devam ettiklerini söyleyerek “Türkiye’yi bölgesel anlamda bir merkez haline getirmek istiyoruz. Grubumuzun genel stratejisi hizmet kalitesi ve ürün çeşitliliğini daha ileriye taşımak amacıyla yerelleşmeye odaklandı. Türkiye’de bu vizyon doğrultusunda ilerlemeyi sürdüreceğiz. Türkiye, stratejik konumunun bölgesel operasyonlar açısından önemini her geçen artırıyor ve coğrafyalar arasında bir köprü işlevi görüyor. İstanbul Finans Merkezi gibi projeler de uluslararası yeteneklerin ve yeni şirketlerin ülkeye çekilmesinde önemli rol oynuyor. Orta Asya’dan Balkanlar’a ve Doğu Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hizmet sunabilmek için Türkiye, bizim için ideal bir merkez konumunda. Bu hedef doğrultusunda yatırımlarımızı artırmaya devam edeceğiz” dedi.
Strani, Türkiye’ye her zaman uzun vadeli olarak baktıklarını belirterek “Kısa vadeli bakarsanız mevcut enflasyon bir kompleksite unsuru olarak görülebilir ancak kısa vadeli rakamları dikkate almak yerine biz uzun vadeli bakış açısını ve daha ötesine bakmayı tercih ediyoruz. Hem sektörün hem de yaptığımız işin kalitesine odaklanıyoruz. Burada da genel olarak baktığımız bazı kriterlerimiz var. Birincisi, müşteri tabanımızı artırabiliyor muyuz? Bunu büyütebiliyor musunuz? Kendi içimizde doğru kararlar alıyor muyuz? Dolar şu kadar oldu, enflasyon bu kadar çıktı yerine şirket sağlıklı mı ve sağlıklı bir biçimde büyüyor mu soruları bizim için çok daha önemli” diye konuştu.
“İFM’deki ilk broker olmak gurur verici”
İstanbul Finans Merkezi’nin Türkiye için çok heyecan verici bir girişim olduğuna vurgu yapan Sturani, “İstanbul Finans Merkezi hem çalışanlar hem de şirketler için büyük fırsatlar sunan çarpıcı bir proje. Bu aşamaya gelebilmek için yetkilendirme, değerlendirme ve yeterlilik süreçlerine büyük emek harcadık ve İFM’de varlık gösteren ilk broker olmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.
