Türkiye’de ilk kez elektronik imza ile acente olmayı sağladıklarını belirten Hepiyi Sigorta Acenteler ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Burç Özer, “Bundan sonra da acentelerin hayatını kolaylaştıracak çözümler üretmeye çalışacağız. Dijital gücümüzü acentelerle paylaşacağız. Onları daha hızlı çözümlerle geleceğe hazırlamak istiyoruz” dedi.
Pandemi dönemiyle birlikte yoğun olarak kullanılan dijital hizmetler, bugün bir tercih olmaktan çok yeni normal olarak hayatımızda yer alıyor. Hal böyleyken hemen her sektör dijitalleşme alanındaki yatırımlarına hız veriyor. Sigorta sektörü de hem hizmet tarafında hem de iş yapış şekillerinde dijitalleşme ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Sigorta Ekranı’nda Damla Özafşar’a konuk olan Hepiyi Sigorta Acenteler ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Burç Özer, Hepiyi Sigorta’nın dijital gücünü ve bunu acenteler için nasıl olumlu anlamda kullandıklarını anlattı. Dijital güçlerini kullanarak acentelere daha kolay bir çalışma ortamı hazırlayacaklarını belirten Hepiyi Sigorta Acenteler ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Burç Özer, “Türkiye’de ilk kez uygulanan elektronik imza ile acente olmayı getirdik. Acente logosunu sisteme yüklüyor ve ona göre teminat paketi oluşturuluyor. Kendilerine özgü ek teminat modelleri ile kendi gelirlerini belirleyecekler. Biz iki üç kişiyle birçok acenteye ulaşabildik. Eğitimler bu sürece dâhil. Bundan sonra da biz hep acentelerin hayatını kolaylaştıracak çözümler üretmeye çalışacağız” açıklamasını yaptı.
Acenteleri geleceğe hazırlamak istiyoruz
Dijital güçlerini acentelerle paylaşacaklarını söyleyen Özer, “Acenteler kendi logoları ile kişiselleşmiş poliçelerini satmak istiyorlarsa buna imkân sağlayacağız. Onlar da internet üstünden satış yapmak istiyorlarsa yapabilecekler. Eğitimleri dijital olarak vereceğiz, onların vaktini almayacağız. Bazı ürün tanıtımlarını YouTube üzerinden yapacağız. Her türlü teknolojik olanağı onlarla birlikte yapacağız. Geleceğe hazırlamak istiyoruz. Bize bu konularda danışabilirler. Biz onlar kadar müşterilerle iç içe değiliz. Onlara daha hızlı çözümle gelecek hazırlamak istiyoruz. Kendilerine özel poliçeleri satmalarını sağlayacağız. Biz kendi tarifemize çok güveniyoruz. Tarife ekranda göründüğü haliyle poliçe satıldıysa satılacak. Şu anda kaskodaki rekabet gücümüzden memnun olduğumuzu söylemeliyim. Tek fiyat ilkesi geçerli olacak” diye konuştu.
Acentelerin ilgisinden memnunuz
Piyasada bilinir şirketlerden biri olmak için çalıştıklarını söyleyen Özer, “Geçtiğimiz pazar günü ilk ihbarımızı da aldık. Hem ilk poliçe satışı hem ilk hasar olarak piyasaya çıkmış olduk. Acentelerden beklediğimiz gibi bir ilgi var ve bu ilgiden memnunuz. Şirket içinde kendimizi henüz beğenmiyoruz, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz ve hiçbir başvuruyu es geçmiyoruz. On gün önce başvuranlar vekâletlerini yakında alacaklar. En hızlı acente tesis eden şirketiz.” dedi. Acentelik alma prosedürü hakkında konuşan Özer, henüz hayalini kurdukları süreci tam olarak tesis edemediklerini aktararak “Devlet size acente yeterlilik belgesi veriyor. Her levha numarası olan acente için kolay bir süreç kurduk. Elektronik imza ile tamamlıyoruz bu süreci. Tescil sonrasında ise dijital imza ile eğitim sonrasında sürecimize başlıyoruz. Şirketimize ilgi gösteren acentelere destekleri için teşekkür ederim” diye konuştu.
Dijital kanalı acentelere rakip görmüyoruz
Özer, dijital kanalı acentelere rakip olarak görmediklerini dile getirerek “İlk imza attığı andan itibaren portföy mülkiyet hakkını tanıyoruz. Müşteri bize gelirse oradaki poliçenin aktarma sözünü yazılı olarak veriyoruz. Dijital de normal bir satış kanalı. Acentelerimiz var olmaya devam edecek. Sayıyı söyleyemiyorum ama tüm Türkiye’ye yayılmış durumdayız” dedi.
Kısıtlı kasko daha da yaygınlaşacak
Tüketiciye özel oluşturulan poliçelerle ilgili değerlendirme yapan Özer, “Fiyatı düşürülmüş, teminat kapsamı daha kısıtlı olsa da daha düşük bütçeli kasko ürünleri var. Eskisine göre daha çok olacak bunlar. Kısıtlı kasko daha da yaygınlaşacak. Müşteriler poliçe satın alırken en geniş teminatlı, en az ücretli olanını istiyor. Hasar durumunda her şeyi almak istiyor. Müşteriye özel teminatlar olduğunda müşteriler de kendilerine özgü teminatlarla hasar sürecini yönetmiş olacak. Hasar süreci için 1200’ü aşkın yetkili ve özel serviste anlaşma sağlamış durumdayız. Acentelere göre de her geçen gün servis sayısını arttırıyoruz. Orada da elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Acentelere verdiğimiz ömür boyu çalışma sözünü tutacağız
İlk günden beri acentelere baskı yapmama konusunda bir yaklaşımları olduğunu ifade eden Özer, “Manifestomuz, biz sizinle çalışacağız ama portföy yetersiz, karlılık yok gibi nedenlerle seninle çalışmayacağız demeyeceğiz. Fiyatı veren biziz ve karlılık ya da karsızlık hesabını yapan da biziz. Bunun hesabını acentelere sormayacağız. Karlı ya da karsız müşteri olacak aslında. Ömür boyu çalışma sözü vereceğiz ve uygulayacağız” dedi.
Hiçbir bölgede yetkili acentemiz olmayacak
Hiçbir bölgede yetkili bir acente yaratmayacaklarını belirten Özer, “Aslında her acente ile çalışmaya açığız. Yazılı olarak 16 bin küsur acente var. 16 bin tanesi başvurursa 16 bin tanesi ile de çalışacağız. Birkaç tane SİSBİS ile ilgili sıkıntısı olanın dışında hiçbirine olumsuz dönüş yapmadık.” dedi.
Bireysel ürün şirketiyiz
Trafik branşı özelinde açıklamalarda bulunan Özer, bu alanda sorunlar olduğunu ve devletin bununla ilgilendiğini aktararak “SEDDK çözüm arıyor ve telkinlerde bulunuyor. Bizim sattığımız ürünlerin yarısı trafik ve kasko olacak. Çünkü biz bireysel ürün şirketiyiz. Trafik ve kasko satmadan bireysel ürün şirketi olmak mümkün değil. Bir yıl sonra belki de yüzde 90 trafik ve kasko olacak. Arkamızda Doğan Holding gibi bir dev var ve bizim de onlara hesap verme durumumuz var. Elimizden geldiğince doğru hesaplar ile doğru adımlar atmaya çalışacağız. Devletin kurallarına uyup poliçe satmaya devam ediyoruz. Trafik sigortalarında sorunların bitmesi için tamamen serbest tarife olması gerekiyor. Biz ekip olarak çok uzun süredir farklı markalar altında çalışıyorduk ve yeni arkadaşlarla birlikte iyi bir ekip kurduk. Hep şunu söylüyoruz; biz şimdiye kadar o kadar çok kriz gördük ki her sene duyduğum, önümüzdeki yılın daha zor olacağıydı. Acentelerimiz buna alışkındı. Tabii son zamanlar daha zor geliyor.” dedi.
Debit kart ile ilgili konuşan Özer, debit kart ile kredi kartı arasında yüzde üç-dört maliyet farkı olduğunu ifade ederek “Müşteri için önemli ama şirket için de önemli. Bazen ben de düşünüyorum cep telefonu alırken 12 taksit alamıyoruz. Bu durumda neden 4 taksitle ürün almamız gerekiyor. Müşteri de haklı şirketler de haklı” şeklinde konuştu.
Temel stratejimiz altı üründen oluşuyor
Hepiyi Sigorta’nın az sayıda kişi ile çalışmasının en büyük avantajlarından biri olduğuna dikkat çeken Özer, bu sayede hızlıca karar vererek piyasaya uyumlanabildiklerini söyledi. Özer, şirketin temel stratejisinin altı üründen oluştuğunu aktararak “Biz kasko, satacağız trafik satacağız, TSS, sağlık satacağız, yabancı sağlık, DASK satacağız. Altı ürün dışında niş pazarları düşünmüyoruz. Tüm branşlara ruhsatımız var. Biz mümkün olduğunca kolay satılacak ürünlerde gelişmeye çalışacağız” dedi.
Müşterilerin hasar sonrasında rahat etmelerini istiyoruz
İkame araç ve hasar süreci konusuna da değinen Özer, “Piyasada kiralık araç veren şirket sayısı belirlidir. Biz Mondeal ile çalışıyoruz. Yaz aylarında ikame araçla ilgili sorunlar oluyor. Hepiyi Sigorta olarak son dönemde ortaya çıkan Zipcar gibi firmalarla çalışarak onların da çözümlerini ikame araç gibi müşteriye sunmak. Çeşitli çözümler üreterek müşterinin sorunlarını ortadan kaldıracağız. Hasarda çok farklı düşüncelerimiz var. Bu fikirlerimizin büyük bir kısmını piyasa araştırması şirketi ile müşterilerin beğenisine sunduk. Bazılarını yaptık, bazılarını yapmadık. Orada çok konuştuğumuz müşteriye anında hasar ödemesi vardı. Biz ufak hasarlarda müşteri hasarı görüntülü olarak göstersin, biz hasarı fiyatlandıralım ve müşteri için uygunsa EFT ile çözelim istiyoruz. Her hasar durumunda olmayacaktır ama acentelerimize şu mesajı vermek istiyorum; bizim tüm günümüz bu tarz fikirleri bulup bu tip fikirleri yıkmak ile geçiyor. Elimizden geldiğince müşterilerin hasar sonrasında rahat edecekleri ortamı yaratmaya çalışıyoruz. İnşallah hayallerimiz olur. Acenteler bizimle fikirlerini paylaşsınlar. Bize ilham olacak fikirlere açığız” şeklinde konuştu.