3 Mayıs 2024, Cuma
spot_img

Herkes kendine uygun bir poliçe bulabilir

Mevcut ekonomik koşullarda tüketicilerin sigortadan vazgeçme eğilimi gösterdiğine dikkat çeken Ankara Sigorta Genel Müdürü Vefa Murteza, “Her fırsatta sahip olduğumuz tüm varlıkların sigortalanması gerektiğini hatırlatsak da bugün geldiğimiz noktada geçen seneye göre kasko adetlerinde yüzde 3’lük bir azalma söz konusu. Vazgeçmek yerine herkes mutlaka kendilerine uygun bir ürün bulabilir. Bunun için seçeneklerimiz var” dedi.

Ekonomik sıkıntılar dünyada ve Türkiye’de etkili olmaya devam ediyor. Bu da hem bireysel hem de kurumsal olarak iyi bir mali yönetimi zorunlu kılıyor. Mevcut ekonomiz koşullarda tüketicinin sigortadan vazgeçme eğilimi gösterdiğine dikkat çeken Ankara Sigorta Genel Müdürü Vefa Murteza, sektörün bunun önüne geçmek için her bütçeye uygun çözümler geliştirdiğini açıkladı. Sigortadan vazgeçmek tüketicinin kendine uygun ürünü bulmasını öneren Murteza, “Her tüketicinin mutlaka bir kasko poliçesi almasını veya varlıklarını sigorta ettirmesini arzu ediyoruz. Bunun için de seçeneklerimiz var. Bu seçenekleri hem biz hem diğer sigorta şirketleri sunuyor” dedi. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’a konuk olan Ankara Sigorta Genel Müdürü Vefa Murteza, ekonomide yaşanan sıkıntıların sigorta sektörüne etkilerine dikkat çekerek sektörün geneline ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ankara Sigorta özelinde de açıklamalar yapan Murteza, yeni genel müdürlük binasından Acente Sadakat Programına, Güvencem Ankara’m ferdi kaza sigortasından yeni ürün ve projelerine kadar birçok konuda bilgiler verdi.

Bir finans şirketi gibi çalışmak zorundayız

2023 yılının dünyada ve Türkiye’de enflasyonun yüksek olduğu bir yıl olarak devam ettiğini belirten Murteza, yüksek enflasyonun birtakım tedbirler alınmasına yol açtığını söyleyerek “İnsanlar başta kasko olmak üzere sigortadan vazgeçebiliyor. Her fırsatta sahip olduğumuz tüm varlıkların sigortalanması gerektiğini hatırlatsak da bugün geldiğimiz noktada geçen seneye göre kasko adetlerinde yüzde 3’lük bir azalma söz konusu. Bu yüzde 3’lük adedin de sektörde kaskoda bir daralmaya yol açtığını görebiliyoruz. Günümüz koşullarında sigortacılık yaparken bir finansçı gibi her gün değerlendirme yapmak durumunda kalıyoruz. Ödediğimiz hasarlar dövize endeksli. Bu hesabı yapamadığımızda ileride daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz. Biz sanki bir finans şirketi gibi de çalışmak durumundayız” açıklamasını yaptı.

Lüks araçlarda kasko problemi yok

Lüks segmentteki araçlarda kasko ile ilgili bir problem yaşanmadığını aktaran Murteza, sigorta bedeli belli bir aralıkta olan araçlar için tüketicinin kendine uygun bir kasko poliçesi araması gerektiğini söyledi. Tüketicinin, kasko branşındaki teminatlar içerisinden bazılarını kullanmayacağı ya da kendisine uygun olmadığı için istemeyebileceğini dile getiren Murteza, “Ancak kasko ürünleri içerisinde mutlaka kendilerine uygun bir ürün bulabilirler. Biz genel olarak her tüketicinin mutlaka bir kasko poliçesi almasını veya varlıklarını sigorta ettirmesini arzu ediyoruz. Bunun için de seçeneklerimiz var. Bu seçenekleri hem biz hem diğer sigorta şirketleri sunuyor. İki yıl önce herkesin ihtiyacı olmayacağı düşüncesiyle hasar sonrası ikame araç hizmetini kaldırdık. Bunu da kasko sigorta poliçelerine yansıttık ve yansıtmaya devam ediyoruz ama orayı da çıplak bırakmadık. Günlük olarak vermiş olduğumuz limiti 500 TL’ye çıkardık. Sizin bir aracınız varsa ve onunla kaza yaptıysanız günlük olarak 500 TL tazminat alma hakkına sahip oluyorsunuz. Bu 500 TL’yi istediğiniz yerde harcayabilirsiniz. Yılda iki kez olmak üzere 7 gün boyunca toplamda 3.500 TL’lik bir ödeme yapıyoruz. Bu sayede müşterilerimize ekonomik bir poliçe sunmuş oluyoruz” açıklamalarında bulundu.

Yakında ekonomik bir sağlık poliçesini hizmete sunacağız

ÖSS fiyatlarının enflasyon ve medikal enflasyonun etkisiyle ciddi anlamda arttığına da dikkat çeken Murteza, “Burada diğer branşlarda olduğu gibi ekonomik bir sağlık poliçesini sisteme dahil etmemiz gerekiyor. Ankara Sigorta olarak bununla ilgili bir çalışmayı bitirmek üzereyiz. Amacımız çeşitli sebeplerle bu poliçeye ulaşamayan tüketicilerimize uygun hastanelerde uygun sağlık hizmetini verebilmek. Bununla ilgili çalışma zannedersem önümüzdeki ay içerisinde sonuçlanır. Bunu da acentelerimizin ve müşterilerimizin hizmetine sunacağız” açıklamalarında bulundu.

Klasik araç sahiplerine özel bir projemiz olacak

Güvencem Ankara’m Ferdi Kaza Sigortası hakkında konuşan Murteza, bunun sektörde örneği olmayan bir poliçe olduğunu belirterek “Ankaravos diye bir trafik poliçemiz var. Burada amacımız, Vosvos severlere uygun fiyatlı bir trafik poliçesi sunabilmek. Aynı zamanda karavan poliçemiz var. Karavan trafik poliçesinde şu anda sektörün yüzde 85-90’a sahibiz. Önde olmak insana gurur veriyor. Geçen ay Ankara Sigorta olarak bir de karavan yaptık kendimize. Karavanın nasıl yapıldığı, nasıl çalışacağı konulu bir kısa film hazırladık. Burada karavan satın alınmasından karavan iç dizaynının yapılmasına kadar her şey var. Önümüzdeki ay içerisinde bunu da internetten yayınlayacağız. Karavan fuarlarına katılacağız. Yine bu sene içerisinde Ankara Klasik diye klasik araçlara giriyoruz. Klasik araçları olanlara ve klasik araç koleksiyoneri olanlara hem kasko sunup hem trafiğini yapmakla ilgili bir projemiz var. Farklı birtakım şeyler yaparak ve hizmet yelpazesinin genişleterek tüketiciye ulaşmak gerekiyor” dedi.

Enflasyonist ortamda poliçenin de enflasyonu olmalı

Eksik sigorta konusuna dikkat çeken Murteza, “Biz acentemiz istemese dahi enflasyonist bir ortamda poliçenin enflasyonun olması gerektiği konusunda onları uyarıyoruz. Bu konuda ısrarcı olan acentelerimizle ilgili olarak da bunun mutlaka tüketiciyle konuşulup konuşulmadığını test ediyoruz. Bunu sorgulamak zorundayız. Sonuçta tüketiciye acente kanalıyla veya vermiş olduğunuz teminatla bir hizmet sunuyorsunuz. Burada tüketiciye doğru teminatlı bir poliçe vermek durumundayız. Depremle ilgili de hiçbir şekilde eksik bir sigorta uygulamadık” dedi.

DASK kapsamının genişletilmesi doğru bir adım

DASK kapsamının genişletilmesiyle ilgili konuşan Murteza, bunun doğru bir adım olduğunu belirterek “6 Şubat depremleri sonrasında hepimiz teminatların eksik olduğunu gördük. Sigortacılık sadece poliçeyi düzenlemek değil. Acente ve sigorta şirketi, verdiği teminatların doğru olup olmadığı mutlaka gözden geçirmeli. Bizim 2000’e yakın acentemiz var. Bu acente dostlarımızın vermiş oldukları teminatın doğru ve düzgün olup olmadığını tartması gerek. Acentelerin kendilerini sadece trafik ya da kasko poliçesi kesen bir aracı kurum olarak görmemesi lazım. Bu çok önemli bir müessese. Müşteriye ürün ve kapsamı iyi izah edilmeli. Bugün en çok karşılaştığımız konulardan biri de eksik sigorta. Hasarda, bilhassa da yangın sigortalarında bu hep problem olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.  DASK’ın kapsamının genişletilmesinin konut sigortalarını olumsuz etkilemeyeceğini de söyleyen Murteza, “Her bireyin alacağı bir konut sigortası var. Biz depremi verelim, yangını verelim, eşyadaki teminatları verelim ve gerçek sigortacılık yapalım” dedi.

Trafikte serbest tarifeye geçmemiz şart

Trafik branşındaki sorunlarla ilgili görüşlerini paylaşan Murteza, sorunların çözümü için serbest tarifeye geçilmesi gerektiğinin altını çizerek “Zaten bununla ilgili olarak SEDDK’nın da çalışmaları var. Ankara Sigorta özelinde, trafikte yüzde 2 olan pazar payımızın iki ay öncesine baktığımızda yüzde 4,3’e geldiğini görüyoruz. Şu andaki pazar payımız ise 3,76. Biz bu konuda Ankara Sigorta olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Burada dikkati çeken konulardan biri de sermaye yapısı daha büyük olan şirketlerin geçen dönemde bu konudan uzak durmaları. Serbest tarifeye geçilmesi bu konuları ortadan kaldıracaktır. Düzenlemelerle trafik branşındaki sorunlardan uzaklaşacağımızı ve sektör olarak başka şeylere odaklanacağımızı düşünüyorum. Hukuki olarak birtakım düzenlemelerin de süratle hayata geçirilmesi gerekiyor. Bugün bir trafik poliçesinin size geri dönüşü 4 yılı buluyor. 4 yıl içerisinde herhangi bir taraftan hasar konusunda bir sorunla karşılaşabilirsiniz. Birinci sene bitti, ikinci senede hasar gelmez diye bir şey söz konusu değil. Bunun hukuki taraflarının düzenlenmesi gerekiyor. Bu konuda çalışmalar da var. 2024 yılında sektörün böyle bir problemle karşılaşacağını düşünmüyorum” dedi.

Reasürans maliyetlerinde artış sektörün fiyat politikalarını etkileyecek

Reasürans tarafına ilişkin açıklamalarda bulunan Murteza, 2024 yılında reasürans maliyetlerinde artış yaşanacağını söyleyerek “Bu konuda yurt dışındaki reasürörlerin de ellerine ovuşturarak karşımızda durduğunu da görebiliyoruz. Ciddi anlamda bir maliyet çıkacaktır, çünkü yangın poliçeleri ve yangın teminatı ile ilgili almış olduğumuz riskler bir reasürans planıyla dağıtılıyor. 2024 yılında almış olduğumuz korumaların beş kat artacağını düşünüyorum. Bu korumaların artmasıyla beraber şirketler de kendi fiyat politikalarını gözden geçirecekler ve bunu da ne yazık ki tüketiciye yansıtacaklar. Yıllarca hepimiz rekabetin de etkisiyle çok uygun fiyatlar verdik. Geldiğimiz noktada bu ucuz kalan poliçelerin fiyatları zaten geçen seneden beri artmaya başlamıştı ve bu devam eder. 2023’te bizim yapmış olduğumuz bu öngörüyle beraber almış olduğumuz risklerde ciddi anlamda iyileştirmeler yaptık ve fiyatlamaları ona göre yaptık. Bu konuda 2024’de şirket olarak hazırız ama reasürans kısmı gerçekten bir problem olarak önümüzde dağ gibi duruyor. Bunlar bir şekilde aşılır diye tahmin ediyorum ama bu defa reçete biraz acı olacak” ifadelerini kullandı.

IFRS 17 için bir rehbere ihtiyacımız var

Sigorta sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ilişkin geniş kapsamlı düzenlemeler içeren IFRS17 konusuna değinen Murteza, bunun reasürans gibi sektörün zorlanacağı konulardan biri olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili daha önceki dönemlerde yabancı sigorta şirketlerinin hazırlıkları vardı. IFRS 17’ye göre bir şey yapsak bilançomuz ne olur diye bir çalışma yaptırıyoruz. SEDDK’nın da bu konuyla ilgili olarak 31 Mart itibariyle çıkacak olan bilançonun IFRS 17 şeklinde olması gerektiğiyle ilgili kesin talimatı var. Ben açıkça ifade edeyim, şu anda buna hazır değiliz ve bunun bir rehberi olması gerekiyor. Sektörde bu konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor ama ana bir rehber yok. Birkaç kişiye bunu sınırlandırmak ve birkaç firmayla bu işi yürütmek bana pek etik gelmiyor. Etik gelmemesinin sebebi, iki veya üç firma dışında bunlar sadece sigorta şirketlerinin kendi bünyesindeki personelinin ne kadar kabiliyetli olduğuyla da doğru orantılı gidiyor ancak sektörde bir personel problemi de var. Bugün bir muhasebeci veya teknikten sorumlu bir kişiyi bulmakta gerçekten zorlanıyoruz. Yetişmiş kişilerle bu işi götürmeye çalışıyoruz ama şimdi onların yaşları da ilerliyor. Aşağıda yetiştireceğimiz bir personel yok. Bir akademi kurma planımız var. Bununla ilgili olarak da bir üniversiteyle iş birliği içerisindeyiz. Aslında problemimiz sektörde personelle beraber daha da sıkıntılı hale geliyor. IFRS 17 zorlandığımız bir konu ama elimizden ne geliyorsa yapacağız.”

Kapımız herkese açık

Acente Sadakat Programı ile ilgili bilgiler veren Murteza, çalışma kapsamında acentelere çeşitli ödüller ve yapmış oldukları işlerle ilgili farklı olanaklar tanımladıklarını aktararak “Güzel bir çalışma oldu. Sektörde çok fazla sigorta şirketi var. Kendilerini sigorta şirketlerine yakın eden ve yakın hisseden acenteler var. Bölgelerin çalışması, acentelerin kendilerini şirkete yakın hissetmeleri açısından önemli. Bizim kapımız herkese açık. Bu piyasanın nabzını onlar tutuyor. Onların bize vermiş olduğu dönüşlerle biz kendi yol haritamızı ayarlıyoruz. Sadakat Pogramı da buradan çıktı. Bizimle ilişkileri çok daha farklı olan acente gruplarımız olduğunu gördük ve bunu segmente etmek istedik” diye konuştu.

Sigorta Haftası sektörün kendini ifade edebilmesi adına çok önemli  

Sigorta Haftası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Murteza, Sigorta Haftası’nın sektörün kendisini ifade edebilmesi açısından çok önemli bir etkinlik olduğunun altını çizerek “Biz bu konuda hep biraz geride kaldık. Bugün BDDK dediğiniz zaman herkes biliyor ama SEDDK deyince acaba nedir diyor. Ciddi anlamda büyük bir dinamiği olan bir topluluğuz ve daha da büyüyeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu dönemde rahatlıkla ifade edebilirim ki biz çoğu şeyi başarabilecek bir ülkeyiz. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderin evlatlarıyız. Bundan da gurur duymak ve bunu her ortamda dile getirmek lazım” ifadelerini kullandı.

Yeni genel müdürlüğümüz uzun vadede şirkete değer katacak

Ankara Sigorta’nın yeni genel müdürlük binasına ilişkin açıklamalarda bulunan Murteza, “1936 yılında kurulmuş bir şirketin mutlak suretle kendine ait bir binaya sahip olması gerektiği düşüncesiyle harekete geçtik. Bu esnada yönetim kurulu başkanımızın çok değerli katkıları oldu. Güzel bir bina yaptık. Çalışanlarımızın motivasyonu için 11. katta bir kafemiz var. Burada misafirlerini ve acentelerini ağırlayabiliyorlar. 3. katta da büyük bir konferans salonumuz var. Burada da 2 ay önce IFRS ile ilgili olarak bir toplantıya ev sahipliği yaptık. Hem yer hem de görünüş olarak bize değer katan bu binayı Ankara Sigorta’nın bünyesine katmış olmaktan çok gurur duyuyoruz. İstanbul’daki en büyük sıkıntılarından biri deprem olasılığı. 6 Şubat depremleriyle birlikte gündemimizden hiç eksik olmayan depreme karşı, sağlam ve akıllı bir binada çalışanlarımızla beraber acentelerimize ve sektöre hizmet veriyoruz. Şirketin envanterine böyle bir binanın geçmesinin de yine şirket açısından çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Bunun şirkete katacağı değeri de uzun dönemde hesapladığımızda doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz” diye konuştu.

Deprem sonrası eksiklerimizi gidermek için harekete geçtik

6 Şubat’ta yaşanılan felaketten sigorta sektörü de dahil olmak üzere tüm sektörlerin olumsuz biçimde etkilendiğini söyleyen Murteza, “Burada sektördeki tüm oyuncular süratli bir şekilde depremin yaralarını sarmak için maddi manevi ellerinden geleni yaptılar. Biz de şirket olarak tüm deprem hasarlarını diğer sektör oyuncuları gibi hızlıca ödedik. Bunun dışında hem acentelerimize hem de bölgedeki vatandaşlarımıza çeşitli yardımlarda bulunduk. Buradan mutlak surette çıkaracağımız dersler var. 1999 yılından sonraki süreçte de bazı şeyleri yapamadığımız ortaya çıktı. Burada biz de sektör oyuncuları olarak eksik teminatları veya diğer unsurları göz önüne alarak üzerimize düşeni yerine getirmek için adımlar attık” dedi.

Sigorta Ekranı:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER