HAYATIMIZ SİGORTALI / DR. ERHAN AYBERK
Evet, kendi adıma cidden bunu istiyorum. Bir koridor dolusu 20’li yaşlarda genci, sıraya dizilmiş olarak gözlerinizin önüne getirin.
Şunu da düşünün ama…Bu gençler fakültelerini başarıyla bitirmiş olsunlar. Üstüne ALES’e girmiş ve YDS’den de kayda değer bir yabancı dil puanı almış olsunlar. Yani kalburun iri deliklerinden elenenler elenmiş, bunlar ise yukarıda kalmış. Hak ederek kalmışlar. Bilgilerine, eğitimlerine kimsenin diyeceği bir şey kalmamış.
Sonra koridor…ve sıra…
Onlar ayakta ve tedirgin beklerken, içimde bir isyan beliriyor.
Gencecik çocukların sırtına nasıl bir gelecek kaygısı yüklendiğinin farkında mıyız?
Günün sonunda, o kalabalıktan sadece bir iki çocuk sevinecek ve diğerleri kös kös evine ve ailesine gidip “bu sefer de olmadı” diyecekler. Aileler derin bir iç çekecek. Gençler odalarına kapanıp gözlerini tavana dikecekler.
Umut kaf dağının arkasında!
Tüm bu manzarayı gözlerinizin önüne getirirken, lütfen şunu çok iyi hatırlayın…
Bu gençler, okulda diğer arkadaşları hovardalık ederken kendilerini zorlayıp çalışmışlar. Neredeyse 10 yıldan fazla bir yarışın içinde nefes nefese koşuşturmuşlar. Ama işte umut yine de kaf dağının arkasında!.. Koridorda mülakat için onları sıraya dizen arkadaşımın kulağına: “HEPSİNİ İŞE ALALIM” dedim umutsuzca…
Kendim bile böyle bir şey olmayacağına biliyordum, ama o gün mümkünse o gençlerin tamamı sevinçle eve gidebilselerdi ne güzel olurdu… Anne-babalar gururla ve minnetle yanaklarına öpücük koysalar, bir kutlama sofrası hazırlansa ve neşe içinde otursalardı masaya… …
Anılarım beni geçmişe götürüyor. Hatırlıyorum işe ilk girdiğim zamanlardaki çalışan profilini…daha henüz üniversitelilere gelmemişti sıra… daha çok lise mezunları işe alınıyor, arada bir üniversite mezunu da bulundu mu, havada kapılıyordu! Yine bir işsizlik vardı elbette ama bugünkü kadar çabaların boşa gideceği, kapıların başarılı yüzlere kapanacağı seviyede değildi. En iyilerin en iyisi olmalı Şimdi ise ‘en iyilerin en iyisi’ olmak zorundasın… Yoksa akıbet belli…
Boş gözlerle tavana bakmak! Ben bu duyguyu sevmiyorum. Haytası filan değil ama gerçekten çok çalışıp hak eden gençlerimizin akıbeti böyle olmamalı. Onlara kendilerini bu sefer iş hayatında gösterebilecekleri bir sistem olmalı…nasıl olmalı bilmiyorum ama böyle gitmemeli…
Ben bu duyguyu sevmiyorum. Haytası filan değil ama gerçekten çok çalışıp hak eden gençlerimizin akıbeti böyle olmamalı. Onlara kendilerini bu sefer iş hayatında gösterebilecekleri bir sistem olmalı…nasıl olmalı bilmiyorum ama böyle gitmemeli…