Geçtiğimiz haftalarda il dışından gelen meslektaşlarıyla İstanbul’da bir toplantı düzenleyen Daha Güçlü Acenteler Platformu Kurucu Başkanı Abdurrahman Köse, “Temsil edilme konusunda sorun yaşıyoruz. Toplantıda meslektaşlarımla sigorta acenteleri birliğini kurmamız gerektiği konusunda mutabakata vardık. İlk hedefimiz bu” dedi.
Acenteler, sigorta sektörünün en önemli paydaşlarından biri. Sigorta şirketleri her fırsatta acentelerin varlığının hem kendileri hem de sektör için ne kadar değerli olduğunu dile getiriyor. Ne var ki acentelerin hala üzerinde durulması gereken sorunları var. Bu noktada ise birlik olmak ve tek sesle hareket etmek oldukça önemli. Şu anda acenteler oluşturdukları gerek federasyon, gerek dernek gerekse değişik platformlarda seslerini güçlü bir şekilde duyurmak için çalışmalar yürütüyor. Bu platformlardan birisi de Daha Güçlü Acenteler Platformu… Platform geçtiğimiz haftalarda birçok ilden gelen acentelerle birlikte İstanbul’da bir toplantı düzenledi. Amaçları ise Sigorta Acenteleri Birliği’ni kurmak.
Sigortamedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’nda Acente Sohbetleri programına konuk olan Daha Güçlü Acenteler Platformu Kurucu Başkanı Abdurrahman Köse, Daha Güçlü Acenteler Platformu ile ilgili bilgiler verdi. Acentelerin temsil edilmesi ile ilgili yaşanan sıkıntılarla ilgili konuşan Köse, acentelerin iş süreçlerinde yaşadıkları problemlere de değindi.
Çıkış noktamız mesleki risklerden korunmak
Köse, asıl çıkış noktalarının mesleki risklere karşı korunmak olduğunu söyleyerek, “İkincisi, sektördeki acente sorunlarının tespitini yapmak ve çözüm önerilerinin hazırlamak. Sorunların çözümü için meslektaşlarımızın, kamu ve şirket tarafının olduğu bir toplantı, organizasyon ve çalıştay düzenleyerek ortak sorunların ortak akılla çözümü için çalışma yapmak. Sonra bu kısa çalışmanın sonucunu kısa, orta ve uzun vade planlar halinde birlikte sağladığımız mutabakat doğrultusunda hayata geçirmek” dedi. Temsilde zayıf kalma konusunda sorun yaşadıklarını ifade eden Köse, “Tüm sigorta şirketlerini, emeklilik gözetim şirketlerini ve acenteleri denetleyen SEDDK kuruldu. Tüm sigorta şirketlerinin de bağlı olduğu kurum TSB. Ama sigorta acentelerini temsil eden bir birliğimiz yok. Düzenlediğimiz toplantıda meslektaşlarımla sigorta acenteleri birliğini kurmamız gerektiği konusunda mutabakata vardık. İlk hedefimiz bu” ifadelerini kullandı.
Bayrağı teslim almak istiyoruz
Köse, acentelerin temsili tarafında gördüğü boşluktan hareketle Daha Güçlü Acenteler Platformu’nu kurduğunu belirterek, “2015 yılından başlayarak 2018 yılına kadar yaklaşık 50 il gezdik. Bu işin meslek siyasetini yürüten STK’larla toplantılar yapıp istişarelerde bulunduk. Bugüne kadar neler yapmışlar bunları izleme fırsatı bulduk. Daha Güçlü Acenteler Platformu olarak ekibimizle birlikte Türkiye’de faaliyet gösteren meslek komiteleri, dernekler, Türkiye Odalar Borsalar Birliği ve SAİK’teki büyüklerimizden bayrağı teslim almak için geldik” açıklamasını yaptı.
Bağımsızlığımızı ilan etmemiz gerek
2007’de sigorta aracılığının bir meslek haline geldiğini belirten Köse, “Sigorta şirketleri TSB çatısı altındaydı. Acenteleri temsilen TOBB’da Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) yapıldı. Fakat SAİK’de yönetmeliğin yöneticilerin alanını kısıtlaması nedeniyle bizi tam temsil edememe problemi vardı. İkincisi, kendi bütçeni yönetememe problemi var. Paramızı yönetemezken, meslekle alakalı bir karar almamıza imkân yok. Demokrasi, mevcut yönetmelikte seçilmiş 7 kişi ve aktarılmış 2 kişiye boğabiliyor sistemi. O yüzden öncelikle bağımsızlığımızı ilan etmemiz lazım. Ondan sonra sonuç odaklı işler yapabiliriz” dedi.
Seçime girenler değişmiyor
İstanbul’da 4600 acente olduğunu aktaran Köse, “En yüksek katılımın olduğu 2018 yılında seçime 1025 kişi katılmış. Yani dörtte biri bile seçime gelmemiş. 3600 kişinin seçime gelmemesinin tek sebebi umutlarını kaybetmeleri. Burada en büyük suç seçime giden arkadaşlarımızda ve STK’larda. Çünkü seçime giren 3600 kişiden 800 kişinin ismi hep aynı. Sadece 200 kişi değişiyor” şeklinde konuştu.
Hepimiz birer dolandırılma adayıyız
İnternet dolandırıcılığı hakkında görüşlerini paylaşan Köse, acenteleri reklam verme sürecinde denetleyen herhangi bir mekanizma olmadığını söyleyerek internetten dolandırıcılık yapanların müşterilerin kredi kartı bilgilerini illegal bir şekilde elde ettiklerini söyledi. Köse, bu kişilerin elinde bir data havuzu olduğunu belirterek, “Müşteriye ucuz sigorta diyerek poliçe kestirdi. Acente de poliçeyi kesti. Günün sonunda sigorta şirketi, zorunlu trafik sigortası ya da kaskoya itiraz geldiğinde siz acente olarak bu parayı ödeyeceksiniz diyor. Burada karta itiraz gelmiş, müşteri iadesini istiyor. Son kullanıcı mağdur, kartı illegal şekilde çekilen vatandaş mağdur, sigorta acentesi mağdur, sigorta şirketi mağdur. Sonra sistem en başa dönüyor. Bu kadar mağdurla işin operasyonel sürecini yönetebilmek için ciddi zaman kaybediliyor ve bu benim başıma gelmeyecek diye bir şey yok. Hepimiz muhtelif birer dolandırılma adayıyız” dedi.
Güven satan bir kurum denetlenmeli
Köse, Google Türkiye’ye bu konuda bir öneri sunduklarını aktararak şunları söyledi: “Sigorta acenteliği yapan meslektaşlarımız Google Türkiye’de reklam verirken ya da hesap açarken sigorta acentesi olduğuna dair belge yüklesin. TOBB’un sitesinde de levha kaydı numarası ile acentelerin sorgulanabileceği bir sistem var. Oradan da teyit edilsin. Eğer faal bir acenteysem Google Türkiye’den reklam verebileyim. Güven satan bir kurum da artık denetlenebilir olsun. Bununla ilgili iki sigorta şirketiyle görüştük. Google’a attığımız maili onlar da attı. Hem sigorta şirketi hem de acenteler olarak hep beraber topyekûn bir mücadele seferberliği ilan ettik.”
Prim artışları bizim problemimiz değil
Trafik sigortalarındaki prim artışlarının acentelerin menfaatine olduğunu aktaran Köse, “Primlerin yüzde 100 hatta yüzde 200 artmış olması bizi bağlayan bir problem değil. 2017 yılında devlet müdahale etti ve belli bir taban prim getirdi. Sigorta şirketleri altında rekabet edebilirken primleri yarı yarıya düşürdüler. Yılbaşına yakın bir zamanda taksiti bile kaldırdılar. Yani istedikleri zaman bu rakama gelinebiliyormuş” dedi. “Sigorta şirketi yöneticilerinden iyi niyetli ve samimi olmalarını istiyoruz” diyen Köse, “Her çıktıkları toplantıda biz acentelerle büyümek istiyoruz, acenteler olmadan biz olmayız deyip günün sonunda bunlar sadece söylemlerle kaldığında bize bir katkı sağlamıyor. Sorunların çözümü için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.
Geçmiş alacaklarımız ödenmeli
Köse, 2015 yılında primlerle ilgili bir kriz yaşadıklarını hatırlatarak, “Primler 200 TL’den 600 TL’ye çıktı. Sadece 3 şirket sözleşmede komisyon olarak ne yazıyorsa onu ödedi. Diğerleri yüzde 3’e, yüzde 1’e, yüzde 5’e trafik sigortası poliçesi kestirdi” diye konuştu. Uzlaşıyla birlikte çözüm bulacaklarını söyleyen Köse, “Geçmişten gelen alacaklarımızı bize ödesinler. Dönem faizi de istemiyoruz. Poliçeyi 3 ay öncesine kadar 500 liraya kesebiliyorduk. Yüzde 50 primde rekabet edebiliyorsanız komisyonu verirken de yüzde 50 rekabet edebilirsiniz. Benim önerim 2022 dâhil yıllık yüzde 1 artış yapılsın, Yüzde 10 olan komisyonumuz yüzde 12 olsun. Havuz poliçelerimizde yüzde 10 olan komisyonumuz da yüzde 11 olsun. Komisyon oranlarımızın yüzde 1 artarak yüzde 17’ye kadar çıksın. Bu istediğimiz, samimi ve iyi niyetli bir gösterge. İsterlerse yapabilirler” şeklinde konuştu.
İptal iade komisyonları acentelerin hakkıdır
İptal iade konusunun taviz vermedikleri başlıca konulardan biri olduğunun altını çizen Köse, “Müşteriyi bulmuş, poliçeyi kesmiş, tahsilatını yapmış, komisyona hak kazanmışsam bundan sonrası benim sorumluluğum değil. Ben üzerime düşen tüm görevleri yerine getirmişim. Komisyonu hak etmişim, hak bakidir geri alınmaz” dedi.
Müşterilerin primle ilgili sorunları yok
Primleri, teminatları daraltarak satan sigorta brokerleri olduğunu belirten Köse, “Doğru ama burada şöyle bir nüans kaçırılıyor. Müşterimize aradaki teminat farkını doğru anlattığımız zaman müşteriyi inandırabiliriz” dedi.
Köse, müşterilerin primle alakalı bir sorunları olmadığını vurgulayarak, “Sigorta şirketlerinin müşterilere sadece iyi niyetli ve samimi olması gerekiyor. Pandemi var diye primi bin liradan 650 liraya çekip, bu sene 1800 liraya arttırmasınlar, biz gerisini müşteriye anlatırız” diye konuştu.
özellikle sigorta acentelerinin ihtiyacı olan bir düşünce olduğu için destekliyorum.
bakkalların bile odası ve birlikleri var. Artık bizimde sigorta şirketlerine karşı bir birliğimiz olmalı.
tebrik ediyor ve destekliyorum.