Sompo Sigorta CEO’su Fahri Uğur, şirketin geleceğe yönelik büyüme hedeflerini ve sektördeki stratejilerini paylaştı. Rekabetin yoğun olduğu sigorta sektöründe sadece “kaybetmeme” stratejisiyle ilerlemenin yetersiz olduğuna dikkat çeken Uğur, “Kazanan atışı” yaklaşımını vurgulayarak oto sigortalarında liderlik hedeflerini, sağlık ve kurumsal sigorta alanlarında ise önemli yatırımlar yaparak güçlenmeyi planladıklarını söyledi.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Sigorta şirketleri, değişen piyasa koşullarına ve müşteri ihtiyaçlarına uyum sağlamak için yenilikçi stratejiler geliştirmeye devam ediyor. Bu stratejiler arasında dijital dönüşüm, müşteri odaklı hizmetler, güçlü sermaye yapıları ve toplumsal sorumluluk projeleri öne çıkıyor. Ayrıca, doğal afetler ve ekonomik dalgalanmalar gibi risklere karşı sunulan sigorta çözümleri de ülke ekonomisinin istikrarına katkıda bulunuyor. Sompo Sigorta da yenilikçi sigorta ürünleri ve müşteri odaklı yaklaşımı ile bireysel ve kurumsal müşterilere geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Teknolojik altyapısını güçlendirerek dijital kanallar üzerinden sunduğu hizmetlerde hız ve verimlilik sağlamayı hem de sosyal sorumluluk projelerine yaptığı yatırımlarla toplumsal fayda yaratmayı hedefleyen şirket, sürdürülebilirlik odaklı stratejileriyle sigorta sektöründe liderlik pozisyonunu pekiştirmeyi amaçlıyor.

Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a konuk olan Sompo Sigorta CEO’su Fahri Uğur, şirketin büyüme stratejilerini ve gelecek hedeflerini paylaştı. Sigorta sektörünün rekabetçi koşullarında başarılı olabilmek için yalnızca “kaybetmeme” stratejisiyle ilerlemenin yeterli olmadığını vurgulayan Uğur, bu doğrultuda tenis analojisindeki kazanan vuruşunun ilham verici olduğunu belirterek, “Biz de şirket olarak kazanan atışı yapmak zorundayız. Oto sigortalarında çok güçlüyüz ve önümüzdeki birkaç yıl içinde lider konuma geleceğimize inanıyoruz. Bireysel sigortaların yanı sıra sağlık ve kurumsal sigortalar alanında da önemli bir oyuncuyuz. Sağlık sigortaları Türkiye’nin en büyük ikinci branşı haline geldi. Bu alandaki pozisyonumuzu daha da yukarı taşımak için ciddi yatırımlar yapıyoruz. Teknoloji ve kampanyalarla desteklediğimiz sağlık sigortası alanında acentelerimizin desteğini de her geçen gün daha fazla hissediyoruz” diye konuştu.
Kurumsal sigortalarda da büyümeyi hedeflediklerini vurgulayan Uğur, Sompo Sigorta’nın sadece ticari başarıya odaklanmadığını, aynı zamanda toplumsal misyon taşıdığını ifade etti. “İstanbul’da bir deprem olduğunda ekonomiyi ayağa kaldırabilecek ve destek olabilecek şirketlerden biri olmak istiyoruz. Türkiye ekonomisine katkı sağlamak adına yatırımlarımız sürecek. 2023 ve 2024 yıllarında önemli adımlar attık, 2025’te de büyüme ve liderlik hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Akılcı çözümler ve yatırımlarla daha da ileriye gitmek istiyoruz
Şirketin gelecek hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulunan Uğur, “Bizim yolumuz kazanan atışı yapmak. Statükoyu korumak değil, Türkiye’de sigortacılığın gelişimine katkı sağlayan akılcı çözümler ve yatırımlar yaparak daha ileriye gitmek istiyoruz” dedi. Sompo’nun bu yolculuktaki en önemli unsurlarından birinin, değer verdiği paydaşları ve ekip arkadaşları olduğuna dikkat çeken Uğur, “Bu yolculuk, bizimle ortak değerlere inanan paydaşlarla gerçekleşebilir. Acentelerimizle birlikte ilerlemek, ortak değerleri paylaşmak bizim için çok kıymetli. Sompo olarak biz, değerlerimize inanan tüm paydaşlarımızla büyümek istiyoruz” şeklinde konuştu.
2024 sigorta sektörü için başarılı bir yıldı
2024 yılı hakkında değerlendirmelerde bulunan Uğur, sigorta sektörünün öngörülebilirliğin arttığı bir dönemi geride bıraktığını ve bunun sektör için olumlu sonuçlar doğurduğunu belirtti. Sigortacılıkta en önemli unsurlardan birinin öngörülebilirlik olduğunu vurgulayan Uğur, “Son iki yıldır bu alanda istikrarlı bir tablo görüyoruz. Bu sayede hem daha doğru fiyatlama yapabiliyor hem de daha iyi hizmet sunabiliyoruz. 2024 yılı da bu anlamda sektör için başarılı geçti” dedi.
Hedeflerimizin üzerinde bir yıl geçirdik
Şirket olarak hedeflerinin üzerinde bir yıl geçirdiklerini ifade eden Uğur, “2024 yılında yüzde 100’ün üzerinde prim artışı sağlayarak 35 milyar TL’nin üzerinde prim üretimi gerçekleştirdik. Pazar payımızı yüzde 4,1’den yüzde 4,8’e yükselttik. Müşteri sayımızı 2,2 milyondan 2,7 milyona çıkardık. Toplamda 3 milyonun üzerinde poliçe satışı yaptık. Özellikle tarifelendirme ve teknolojiyi etkin kullanarak oto ve bireysel sigortalar alanında önemli başarılar elde ettik. 2024 yılını kasko branşında dördüncü, otomobil sigortalarında birinci ve trafik sigortalarında ikinci sırada tamamladık. Konut sigortalarında da banka üretimi hariç öncü şirketlerden biri olduk. Bireysel sigortalar alanında büyümeye devam ediyoruz. Bu alanda merdivenleri teker teker çıkıyoruz ve planlarımız doğrultusunda ilerliyoruz. Sağlık sigortaları da Sompo Sigorta için giderek daha önemli bir hale geldi. Sağlık ve kurumsal sigorta segmentlerinde de pazar payımızı koruyoruz. 2024 yılına dair en gurur duyduğum iki konu, müşteri sayımızı 2,7 milyona çıkarmak ve Türkiye ekonomisine sağladığımız katkı. Çalışan sayımız da son iki yılda ciddi bir artış gösterdi” açıklamalarında bulundu.
Globalden aldığımız dönüşler memnuniyet verici
Uğur, Japon sermayesinin şirketin büyümesine sağladığı katkılara değinerek küresel ölçekte önemli geri dönüşler aldıklarını belirtti. Uğur, Japon ve Türk kültürleri arasındaki benzerliklerin iş birliğini güçlendirdiğini vurguladı. Japon sermayesinin Sompo Sigorta’ya verdiği desteğin sadece finansal olmadığını, kültürel uyumun da bu iş birliğinde önemli bir rol oynadığını belirten Uğur, “Japonlar, Türk kültürüyle benzeşen birçok değere sahip. Aileye ve büyüklere saygı, misafirperverlik, çevreye duyarlılık, maneviyat ve mücadele ruhu gibi ortak noktalarımız var. Bu nedenle bize karşı her zaman pozitif bir yaklaşım sergiliyorlar” dedi. Japonya ile Türkiye arasındaki olumlu ilişkinin sigorta sektörüne de yansıdığını ifade eden Uğur, “Sompo Sigorta olarak 2002 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. 23 yıllık sürede müşteri odaklılık, teknoloji, veri kullanımı ve hasar yönetimi konularında büyük başarılara imza attık. Japon yatırımcılarımız da bu başarıları takdir ediyor” diye konuştu.
Türkiye’den Japonya’ya bilgi transferi
Sompo Sigorta’nın elde ettiği başarının yalnızca Türkiye’de değil, küresel düzeyde de ilgi gördüğünü belirten Uğur, “2018-2022 yılları arasında Brezilya ve Asya’daki 12-13 ülkeye bilgi transferi sağladık. Artık Japonya’ya da destek vermeye başladık. Geçtiğimiz yıl tarifelendirme ve satış alanındaki iki yöneticimizi Tokyo’ya gönderdik. Japonya’daki operasyonlara katkı sağlamak için tam zamanlı çalışıyorlar” dedi. Japon yatırımcıların Sompo Sigorta’nın hasar yönetimi süreçlerine büyük ilgi gösterdiğini vurgulayan Uğur, “Bu yıl Japonya’dan 20 kişilik bir hasar ekibi geldi ve 2-3 hafta boyunca bizim süreçlerimizi inceledi. Hasar süreçlerimizi nasıl hızlı ve müşteri memnuniyeti odaklı yönettiğimizi gözlemlediler. Edindikleri bilgileri Japonya’ya götürerek kendi sistemlerine entegre etmeye çalışacaklar. Sompo Sigorta, bireysel sigortalarda mükemmeliyet merkezi olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.
Güçlü sermaye, güçlü sigortacılık demek
Sigorta sektöründe güçlü bir sermayenin hayati önem taşıdığını belirten Uğur, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş depremini hatırlatarak, “Eğer güçlü bir sermayemiz olmasaydı, birkaç gün içinde deprem bölgesine giderek müşterilerimize ‘Yanınızdayız, en kısa sürede toparlanmanızı sağlayacağız’ diyemezdik. Güçlü sermayesi olmayan bir sigorta şirketi, hasar ödemelerini geciktirme yoluna gidebilir. Biz ise en kısa sürede hasarları ödeyerek müşterilerimizin yanında olduk” dedi. 2023 yılında öz kaynaklarını yüzde 50 artırarak 5,2 milyar TL’den 7,7 milyar TL’ye çıkardıklarını aktaran Uğur, reasürans kapasitesi ve sermayedar desteğiyle sektördeki en güçlü şirketlerden biri olduklarını belirtti. “Bu finansal gücümüz sayesinde hem hızlı hem de istikrarlı bir büyüme sağlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Sadece kârı değil toplumu da gözetiyoruz
Japon iş yönetimi anlayışının yalnızca kâr maksimizasyonuna odaklanmadığını, aynı zamanda toplumsal faydayı da gözettiğini belirten Uğur, Japon ve Türk yönetim yaklaşımlarının bu noktada benzerlik taşıdığını ifade ederek, “Japon şirketleri sadece kâr amacı gütmez, topluma da katkı sağlamayı hedefler. Örneğin, bizim holdingimiz Japonya’daki en büyük yaşlı bakım şirketlerine sahip. Bunun sebebi, Japonya’nın nüfusunun yaşlanması ve önümüzdeki yıllarda 100 milyondan 50 milyona kadar düşeceğinin öngörülmesi. Yani sadece ticari bir kaygı değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk anlayışı da var” dedi. Sompo Sigorta olarak benzer bir yaklaşımı benimsediklerini belirten Uğur, şirket stratejisinde toplumsal misyonun önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. “875 çalışanımız var ve hepimizin ortak düşüncesi, Türkiye için ne yapabiliriz sorusuna yanıt bulmak. Kişisel hedeflerimden biri, ekip arkadaşlarımla birlikte Türkiye’de sigortacılığı daha ileri bir noktaya taşımak ve sigorta penetrasyonunu artırmak. Bunun için ihtiyaca yönelik, adil fiyatlı ve akılcı sigorta çözümlerini Türkiye’nin her noktasına ulaştırmalıyız” diye konuştu.
Sigorta hizmetine erişilebilirlik önemli
Sompo Sigorta’nın müşteri sayısını 2,2 milyondan 2,7 milyona çıkardığını hatırlatan Uğur, “Elbette ciro ve pazar payı önemli, ancak asıl önemli olan sigorta hizmetine kaç kişinin erişebildiğidir. Sigortalılarımızın ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmak, onlara zor zamanlarında destek sağlamak bizim en büyük önceliğimiz” şeklinde konuştu. Sigortacılığın ekonomik kalkınmada kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Uğur, “Sigorta sektörü, Türk ekonomisinin bel kemiğidir. İhracatın sürdürülebilir olması, uçakların inmesi, işletmelerin faaliyetlerine devam edebilmesi sigorta sayesinde mümkün oluyor. Eğer biz bu sürece katkı sağlayabiliyorsak, ülkenin ekonomik istikrarına ve insanlarımızın huzuruna destek olabiliyorsak ne mutlu bize” diyerek sözlerini tamamladı.
Önceliğimiz adil fiyatlı teminatlar sunmak
Müşteri ihtiyaçlarına yönelik adil fiyatlı teminatlar sunmanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını söyleyen Uğur, “Sigortacılık verilerle yönetilen bir alan. Biz de bu verileri en iyi şekilde işleyerek sigortalılarımıza ihtiyaç duydukları teminatları sunuyoruz. Reklam çalışmalarımızla da bu çözümleri en doğru şekilde ulaştırmaya gayret ediyoruz” dedi.
Oto sigortalarında liderliği hedefliyoruz
2024 yılında oto sigortalarında önemli bir büyüme kaydettiklerini ifade eden Uğur, “Kasko sigortalarında yılı dördüncü, trafik sigortalarında ise ikinci sırada tamamladık. Ancak hedefimiz sıralamalara takılı kalmak değil, zirveye ulaşmak. Bu yolculuğun sonunda birinci sıraya yükselmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
Oto sigortalarında genişlemeye devam ettiklerini belirten Uğur, “Geçtiğimiz yıl yeni iş alanlarına yöneldik. Daha önce sıfır araç segmentinde yeterince güçlü değildik, ancak şimdi bu alanda da önemli bir konuma geldik. Ağır ticari araçlar ve lüks segmentte de varlığımızı güçlendirdik. Oto sigortalarının tüm segmentlerinde daha fazla hissediliyor ve sektörde ilk iki şirket arasında yer alıyoruz” dedi.
Marka bilinirliği için yatırımlarımız sürüyor
Sompo Sigorta’nın marka bilinirliğini artırma hedefiyle gerçekleştirdiği yatırımlara hız kesmeden devam ettiğini aktaran Uğur, şirketin geçmişte Beşiktaş Basketbol Takımı ile gerçekleştirdiği iş birliğinin, marka tanınırlığında önemli bir başarı sağladığını hatırlatarak “Bu alandaki stratejilerimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl marka iletişimi ve bilinirliğini artırmak için yeni bir adım attık. Bu doğrultuda düzenli yatırımlar yapıyoruz ve bu süreci sistematik bir şekilde yönetiyoruz. Bu çalışmaların sonuçlarını hem verilerde hem de pazar payımızdaki artışlarla net bir şekilde görüyoruz. Marka algımız güçlenirken sektörde de ön sıralara doğru ilerlemeye başladık” diye konuştu.
Sürdürülebilir ekonomi için KOBİ’lerin sigortalanması önemli
KOBİ’lerin sigortalanmasının Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Uğur, özellikle Kahramanmaraş depremi sonrası, KOBİ’lerin sigortalanmasının ekonomi için hayati olduğunu bir kez daha gördüklerini belirterek, “Türk ekonomisinin belkemiği KOBİ’lerdir. Bu işletmelerin sigorta güvencesine sahip olması, ekonomik istikrar açısından büyük önem taşıyor” dedi. “Bu sadece sigorta sektörünün değil, genel olarak ekonominin bir sorunu. Ancak sigorta sektörüne de büyük sorumluluk düşüyor” diyen Uğur, şöyle devam etti: “Çözüm, KOBİ’lerin ihtiyaçlarına uygun, adil fiyatlarla sunulan doğru teminatları içeren ürünler geliştirmekten geçiyor. Son iki yılda ürün çeşitliliğine büyük önem veriyoruz. KOBİ’lerin sigortaya erişimini kolaylaştırmak adına bütçe dostu, kapsamlı ve modüler teminat seçenekler sunuyoruz. Sigorta alınmamasının en büyük nedenlerinden biri, uygun fiyat ve doğru teminat eksikliğidir. Biz, ürün çeşitliliğini artırarak ve KOBİ’lerin ihtiyaçlarına özel sigorta çözümleri sunarak bu engeli ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Sigorta deneyimi sunarak sigorta bilincini arttırmak için çalışıyoruz
Sigorta sektöründe müşteri deneyiminin hasar yaşanmadığı sürece yeterince hissedilmediğini söyleyen Uğur, bu bilinç eksikliğini gidermek için farklı stratejiler geliştirdiklerini vurgulayarak “Geçtiğimiz yıl sağlık sigortasında yatarak tedavi teminatı üzerine büyük kampanyalar yaptık. Amacımız, sigortaya yeni adım atan bireyleri düşük maliyetli ve temel teminatlarla buluşturmak, onlara sigorta deneyimi yaşatmak ve bu bilinci artırmaktı. Pozitif bir tecrübeye dönüşen her sigorta kullanımı, zamanla daha kapsamlı poliçelere yönelimi artıracaktır. Sigorta yaptırmayan gençleri ve bireyleri bu sürece dahil edebilmek için daha ekonomik ve küçük teminatlarla tanışmalarını sağlamak gerekiyor. Örneğin, ‘Minik Konut’, ‘Minik Kasko’, ‘TSS Yatarak Tedavi’ ve ‘İlk Ateş KOBİ’ gibi ürünlerimiz bu tecrübeyi kazandırmak, sigortalılara iyi hizmet sunmak ve sektöre adaptasyonlarını sağlamak için geliştirildi” dedi.
Acentelere her türlü desteği vermeye hazırız
Acentelerinin dijital dönüşüme ayak uydurabilmesi için gerekli desteği sunmaya hazır olduklarını belirten Uğur, “Acentelerimizin dijital dönüşüme ve 21. yüzyıla adapte olabilmesi için hangi projeye ihtiyaçları varsa, onlara destek olmaya hazırız. Biz, her zaman projelere en hızlı şekilde cevap verebilen bir şirketiz. Sompo, bu konuda her zaman akla gelen ilk şirket olmalı” dedi.
Uğur, Sompo Sigorta’nın gücünü artırmak için müşterilerle yapılan kampanyaların önemini de vurguladı. “Marka bilinirliğimizi ve iletişim gücümüzü artırarak, müşterilerle daha güçlü bağlar kurmak istiyoruz. Bunu, 360 derece destek ve iş birlikleriyle acentelerimize de sunarak onlarla birlikte bu yolculuğa devam edeceğiz” dedi.
Tedarik zincirindeki sorunlara karşı stratejik adımlar attık
Uğur, pandemi sonrası lojistik sektörü ve otomotivde yaşanan küresel tıkanmaların sigorta sektörüne olan etkilerine dikkat çekti. Bu tıkanmaların yalnızca Türkiye’yi değil, dünya çapında birçok ülkeyi etkileyen yapısal dönüşümlerin sonucu olduğunu belirten Uğur, “Otomotiv sektöründe, global anlamda tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, sigorta sektöründen kaynaklanmıyor, dünya çapında bir durum” açıklamasında bulundu. Sompo Sigorta’nın bu değişimlere uyum sağlamak ve sigortalılarının mağduriyetini en aza indirmek için çeşitli stratejik adımlar attığını söyleyen Uğur, “Sigortalılarımıza yaptığımız düzenli bilgilendirmelerle onları sürecin içinde tutuyoruz. Küresel tedarik zincirindeki yavaşlama nedeniyle, araç tamirat sürelerinin uzamasıyla, sigortalıların ikame araç ihtiyaçları daha da önemli hale geldi. Eskiden 7 veya 14 günlük ikame araç teminatları yeterli olabiliyordu. Ancak tamir süresinin uzamasıyla bu süreler artık yetersiz kalabiliyor. Bu yüzden acentelerimize, daha uzun süreli ve kapsamlı ikame araç teminatlarını kasko poliçelerine eklemelerini öneriyorum. Yedek parça tedarikinde yapabileceğimiz çok şey yok, ancak sigortalılarımıza sunabileceğimiz yüksek teminatlı, daha uzun süreli ikame araçlarla, bu süreçte onların mağduriyetlerini azaltmak bizim sorumluluğumuz” şeklinde konuştu.
Sigorta Ekranı: