21 Kasım 2024, Perşembe
spot_img

Hayat sigortaları sigortalılar için önemli bir gereklilik

Bankaların sunduğu kredilerin içerisinde yer alan hayat sigortalarının vefat teminatının yanı sıra işsizlik veya kritik hastalık gibi ek teminatlarla da desteklendiğini belirten Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Murat Atalay, “Bankaların kredi politikaları, regülasyonlar ve ekonomik dalgalanmalar gibi faktörler, hayat sigortalarının gelişimini etkilese de bu ürünler bireysel ve ticari tarafta önemli bir rol oynuyor ve hızla büyüyorlar. Birikim unsuru içeren hayat sigortaları, hem uzun vadeli birikim hem de sigorta primleriyle vergi avantajlarından yararlanma imkânı sunuyorlar. Hayat sigortaları, emeklilik sistemine alternatif olmamakla birlikte sağladığı avantajlar ve teminatlar göz önüne alındığında sigortalılar için önemli bir gereklilik” dedi.

Kişilerin hayatları boyunca veya belirli bir süre için maddi koruma sağlayan önemli bir finansal ürün olan hayat sigortaları, tüketicilere sunduğu geleceğe yönelik planlama ve tasarruf yapma imkânı ile önemli bir yatırım aracı olarak da görülüyor. Öte yandan hayat sigortaları sigorta sektörü açısından önemli bir gelir kaynağı olma özelliği taşırken, sektörde risk yönetimi açısından da önemli bir finansal araç olarak öne çıkıyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Murat Atalay, hayat sigortalarının gerekliliği ve önemine dikkat çekti. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve gündemde olan tamamlayıcı emeklilik sistemine ilişkin de açıklamalarda bulunan Atalay, yayında Anadolu Hayat Emeklilik’in 2024 yılı hedeflerine de değindi. 

Türkiye’de hayat sigortalarının, 80’li yıllarda emekli sisteminden kaynaklanan bir olgu olarak başladığını hatırlatan Atalay, “Bu sigorta ürünleri arasında kredi hayat sigortaları da önemli bir yer tutuyor. Bankaların sunduğu ihtiyaç, taşıt ve konut kredileri gibi çeşitli kredi türleri içerisinde vefat teminatı bulunurken bazılarında işsizlik veya kritik hastalık gibi ek teminatlar da yer alabiliyor. Bu ürünler, bankaların kredi politikaları, regülasyonlar ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaşabiliyor. Hayat sigortacılığı, şirketlerin bilançolarında önemli bir yer tutuyor ve kredi çeşitliliğinin artmasıyla birlikte sigorta ve penetrasyon oranları da önem kazanıyor. Doğal afetler gibi durumlarda hayat sigortalarının önemi ortaya çıkıyor ve kredi bakiyelerinin kapatılması noktasında ailelere destek olabiliyor. Bağımsız hayat sigortaları da önemli ve gerçek ihtiyaçlara yönelik risklere karşı koruma sağlıyorlar. Bu ürünler bireysel ve ticari tarafta önemli bir rol oynuyor ve hızla büyüyorlar” diye konuştu.

Birikim unsuru içeren hayat sigortalarının ise hem uzun vadeli birikim hem de sigorta primleriyle vergi avantajlarından yararlanma imkanı sunduklarına dikkat çene Atalay, özellikle birikimli hayat sigortalarının 2023’te sektörde büyük bir büyüme sağladığına vurgu yaptı. Atalay, “Hayat sigortaları, emeklilik sistemine alternatif olmamakla birlikte sağladığı avantajlar ve teminatlar göz önüne alındığında sigortalılar için önemli bir gereklilik. Son yaşadığımız depremde de sigortalıları desteklemek adına hızlı tazminat ödemeleri gerçekleştirildi” dedi.

Eğitim sigortası aile bireylerine önemli teminat sağlıyor

Eğitim sigortasının aile bireylerine çok önemli bir teminat sağladığına dikkat çeken Atalay, “Özellikle eğitim masraflarını karşılama konusunda velilerin ne kadar uğraştıklarını biliyoruz. Ne yazık ki anne veya babanın kaybı durumunda bizim vereceğimiz teminatla belki de dört yıl, belki sekiz yıl boyunca veya özel okuldaysa bütün eğitim hayatı boyunca bu teminatla birlikte çocuğun okul hayatının hiç aksamadan devam edecek son derece kıymetli. Bunu anlattığımızda bir anne babanın reaksiyonu olumlu oluyor. Bu ürünlerin çok düşük pirim seviyeleri var. Burada bilinç çok önemli. Müşteri adaylarına tanıtmak gerekiyor. Çocuklara yönelik sunulan bu ürünlerin primlerinin düşük olması fakat sağlanan teminatlarla çok uzun soluklu olması son derece önemli. Bu anlamda hayat sigortasının önünde çok uzun bir yol var. Diğer serbestçe sunulan kredili bağlantılı ürünler var. Farklı teminat türleri var. Dolayısıyla 2024 yılında bunların büyümesi için de ciddi bir gayret göstereceğiz” dedi.

2023 tüm hedeflerimizi geçtiğimiz bir yıl oldu

2023’ün özel ve zor bir yıl olduğunu söyleyen Atalay, 2022’de dünya çapında başlayan olumsuz gelişmeler, yüksek enflasyonist ortam ve başta Rusya krizi olmak üzere yaşanan jeopolitik risklerin Türkiye’ye yansımaları olduğunu belirterek, “Bunların emeklilik tarafında da yansımaları oldu ama yine de sektör çok önemli başarılara imza attı. Müşteri sayısında yüzde 11 civarında bir artış oldu. Emeklilik sistemi 18 milyonu aşan bir katılımcı sayısına ulaştı. Fon büyüklüğünde de önemli bir aşama kaydedildi. Geçen yılın ortalarında büyüklüğü 500 milyar TL’yi geçen emeklilik sistemi 756 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştı. Bu başarılarda çocuklara yönelik emeklilik sisteminin önünün açılmasının büyük bir katkısı var. Yıllardır beklenen bir gelişmeydi. Yılın ortasında çocuklara yönelik destek sisteminin önünün açılması 2,5 yılını doldurmuş olacak. Bu yıl da bu ivmenin devam ettiğini memnuniyetle gözlemliyoruz. 2024 yılı seçim yılı olmasına rağmen AHE istikrarını bozmadan, geçmişten aldığı yüksek performans hızını devam ettirerek ilk üç ayda yaklaşık 300 bine yakın yeni katılımcı kazandı. Keza fon büyüklüğünde de 900 milyar TL’yi geçtik ve çok kısa bir süre içerisinde çok önemli bir seviye olan 1 trilyon TL seviyesini de aşacağına inanıyoruz. Şirket olarak çok önemli ve başarılı bir yılı geride bıraktık. 2023, emeklilikle ilgili bütün ana ve alt branşlarda pazar payı elde ettiğimiz, bütün hedeflerimizi yakalayıp geçtiğimiz bir yıl oldu. Toplamda 2,8 milyon emekli katılımcıya hizmet verir hale geldik. 11 üründe de benzer bir şekilde yüzde 78’e varan bir artış ile fon büyüklüğünde pazar payımızı arttırdık. 2024’te de inşallah benzer bir tabloyu yakalarız” dedi.

BES’te olumlu trend devam edecek

BES’in önü çok açık olan bir sistem olduğunu vurgulayan Atalay, “Katılımcı tabanını arttırmak noktasında çok hızlı bir büyüme gösteriyor. Sistemin gönüllü emeklilik ve otomatik katılım tarafında tekil olarak bakıldığında 14 milyonu geçen bir katılımcı sayısı var. Bu anlamda önümüzdeki 9 ayda da olumlu trendin devam edeceğini söyleyebiliriz. Ekonomik yatırım enstrümanlarında bir volatilite yaşanıyor ama emeklilik yatırım fonları tarafında farklı enstrümana yatırım yapıldığı ve bir sepet mantığında yönetildiği için bu olumlu ayrışmanın devam edeceğini ve bu senenin de reel bir getiri ile kapanacağını öngörüyorum. Dolayısıyla seçim sonrası dönemde de emeklilik tarafında da büyümenin gönül rahatlığıyla artacağını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Fonların doğru yönetilmesi çok önemli

BES getirilerinin çok önemli bir fonksiyonu olduğunun altını çizen Atalay, şunları söyledi: “56-60 yaş ve daha sonrasında ihtiyaç duyacağımız birikimden bahsediyoruz. Dolayısıyla doğru yönetilmesi, doğru katkı payıyla desteklenmesi, getirilerin de bir katma değer yaratması önemli. Zaten sektör olarak, getiriler her zaman ortalama olarak baktığımızda reel olarak enflasyonun üzerinde oldu. Fon tercihleri kişilerin risk algısı, beklentileri, yaş seviyeleri, aile yapıları gibi bir sürü fonksiyondan arınarak ortaya çıkıyor. Girerken doğru fon tercihi yapılması önemli çünkü bazı katılımcılar uzun bir süre girdikleri fonlarla devam ediyorlar. Beş yıl ve daha öncesi dönemlerde bir yıl içinde 100 müşterimizin sadece bir tanesi fonlarını değiştiriyordu. Bu, yıllar içerisinde pozitif yönde arttı. Katılımcıların bir yıl içerisindeki fon dağılım değişikliği tercihi sayısı giderek arttı ve şu anda bir yıl içerisinde on iki defa fonlarını değiştirme haklarına sahipler. Biz de katılımcılarımıza aylık olarak fon önerilerinde bulunuyoruz. Eğer katılımcımız kendisiyle bu fonu ve risk seviyesini eşleştirirse dijital kanallarımız üzerinden veya çağrı merkezine başvurarak fonlarını değiştirebiliyorlar. Daha üst farkındalık seviyesinde veya bu konularda bir miktar daha finansal okuryazarlığı yüksek müşterilerimiz fonlarını kendileri yönetmek istiyorlar.” 

BES fonlarımızın yaklaşık yüzde 10’unu robot yönetiyor

Dijitalleşme ile beraber farklı fon yönetim modellerinin hayatımıza girdiğini aktaran Atalay, Anadolu Hayat Emeklilik’in 2019 yılında devreye aldığı yapay zeka destekli FonMatik Robo uygulaması ile ilgili de bilgiler verdi. Uygulama kapsamında katılımcıların fon tercihinin belli bir test aşaması geçildikten ve risk seviyesi ölçülüp algıları öngörüldükten sonra robota bırakıldığını söyleyen Atalay, “Bunun da çok güzel seviyelere geldiğini görüyoruz. Şu anda şirketimizde 100 bin katılımcı yatırımlarını robota devretmiş durumda. Bu çok önemli bir seviye bizler için. Toplam yönettiğimiz gönüllü BES fonlarımızın yaklaşık yüzde 10’unu robot yönetiyor. Aslında burada da portföy yönetim şirketinden büyük destek alıyoruz. Mart ayı itibariyle bir yıllık dönemde robot altında yönetilen fonlardaki ortalama getiri, şirketimizin genel getirisinin 5 puan üzerinde. Bu rüştünü ispat etmiş bir yöntem ve katılımcılarımıza bunu da öneriyoruz. Hayatı çok kolaylaştıran bu tip dijital çözümlerin dünyada da çok büyüdüğünü görüyoruz. Dünya çapındaki istatistiklere göre yaklaşık 200 milyon bireysel emeklilik katılımcısı şu anda bu robotları kullanıyor. Bu robotlar vasıtasıyla trilyon doları geçen bir fon büyüklüğü beklenmekte ve artacağını da öngörüyorum. Bu tip metotlarla yıl içerisindeki fon dağılım değişikliğini bu finansal varlıklardaki hareketliliğe de paralel olarak kullanmak son derece önemli” diye konuştu.

2025 yılından itibaren yeni sisteme geçeceğiz

Türkiye’nin otomatik katılım sistemi adıyla başlayan ve aslında işveren bazlı bir emeklilik sistemi olduğunu söyleyen Atalay, “Türkiye’de birinci aşamada devletin vatandaşlarına sunduğu bir sosyal güvenlik sistemi var. Bunun içerisinde emeklilik ve sağlık var. İkinci aşamada işveren bazlı sunulan ve çalışanların işverenleri aracılığıyla sisteme dâhil olduğu emeklilik sistemleri var. Üçüncü aşamada da gönüllü destek sistemleri var. İkinci aşama 2017 yılında otomatik katılım sistemi adı altında çalışanların işveren bazlı olarak sisteme girdiği, katılımın otomatik olarak gerçekleştiği ancak çalışan bazında özgürce yapılabildiği bir sistem olarak hayatımıza girdi. Tüm işverenler bu sistem aracılığıyla çalışanlarını bu sisteme soktular ve sistem bugüne kadar da bu mevzuatla ilerledi. 9 milyondan fazla katılımcı her ay maaşlarının yaklaşık yüzde 3’ünü bu sistem üzerinden biriktirmeye devam ediyor” dedi.

Şu anda 22 milyar dolar seviyesinde gidip gelen bir emeklilik sistemimiz olduğuna dikkat çeken Atalay, “Halbuki dünya uygulamalarında trilyon doları aşan ülkeler var ki bu ülkelerin makro ekonomik stabilitesi için çok kıymetli. Bu konuda hükümetimizin OVP’ye de giren bir reform paketi var. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adını alacak olan bir sistemle otomatik katılım sisteminin bir nevi rehabilitasyonu, bir transformasyonu bekleniyor. Buradaki beklenti, sistemde daha fazla tutunmanın sağlanması. Bu anlamda bu sistemle ilgili bu yıl içerisinde bir mevzuat çalışması yapılacak. SGK ve Türkiye Sigorta Birliği bünyesinde kurulacak çalışma gruplarıyla hangi yöntemin ülkeye uygun olacağı tespit edilecek ve belki de 2025 yılından itibaren yeni bir sisteme geçeceğiz. Dolayısıyla burada çalışanların işverenleri aracılığıyla daha fazla sayıda ve daha uzun süreli sistemde kalacağı bir yönteme geçilmesi planlanıyor. Bu sayede uzun vadeli olarak sistemde kalma ve dolayısıyla da gerçekten ikinci bir emeklilik geliri olarak çalışanlara yansıyacak bir birikim olacak. Bizler de şirketler olarak bu konuda katkı sunmaya da hazırız” ifadelerini kullandı.

2024’te yoğun bir ajandamız var

2023 yılında hedeflerinin çok üzerinde bir başarı sergilediklerini söyleyen Atalay, şunları söyledi: “Ana ve alt branşlarda pazar payı aldığımız, diğer taraftan karlılık anlamında bilançomuzun sürdürülebilir karlılığının devam ettiğini gözlemlediğimiz bir yıldı. Böyle bir performansın üzerine 2024 için de daha cesaretli bir şekilde bir iş programı hazırladık. Müşteri segmentleri yönünde pazar payındaki artışı korumak, bizim için birinci derecede önemli olacak. Bilançomuzun sürdürülebilirliği ve bunu sağlayacak olan etkin yönetim devam edecek. Bir yandan da dijitalleşme önemli bir başlık bizim için. Çok önemli bir seviyeye geldik. Yılsonu itibariyle 5 milyon müşteriye hizmet veren bir şirket olduk. Emeklilik ve hayat branşlarındaki toplam tekil hizmet verdiğimiz müşteri sayısına hizmet vermek için ciddi bir dijital hizmet kalitesi sunmanız lazım. Müşterilerimize özellikle satış sonrasında daha çok dijital ortamlarda hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin satış sonrası hizmetlerini self servis olarak takip etme istekleri de var. Bu anlamda dijital ortamda sunduğumuz hizmetlerin artması, satış sayısının artması ve taleplerin buradan yapılabilmesi konusundaki yatırımlara da devam edeceğiz. Dijital ortamdaki katılımcı sayımızı ve dijitalde iş ortaklıklarımızı arttıracağız. Sürdürülebilir hizmet kalitesini arttırmak ve sürdürülebilirlik ekosistemine destek sağlayabilmek bizim için yine önemli olacak. Yeni ürün ve hizmet planlarımız var. Yeni bir fon satışa sunacağız. Tarıma dayalı bir emek yatırım fonumuzu çok yakında sunacağız. Kredi karşılığı rehin edilebilmesi sistemi başlayacak. Burada Alacağın Devri Fonumuz devrede olacak. Yeni bazı hayat sigortası ürünlerimiz olacak. 2024’te AHE olarak yoğun bir ajanda bizi bekliyor” diye konuştu.

Acente kanalında büyümeye devam edeceğiz

Acentelerin kadim kanallarından olduğunu vurgulayan Atalay, şunları söyledi: “Acente ciddi bir iş ortağımız olarak şirketin kuruluşundan beri birlikte olduğumuz bir kanal. 1990’dan beri birlikte olduğumuz acentelerimiz var. Acente rakamını arttırmak için de ciddi bir çaba içindeyiz ve inisiyatifler alıyoruz. Acente kanalı şirketimizde hem emeklilik hem de hayat sigortacılığı tarafında önemli bir penetrasyona da sahip. Bazı alt başlıklarda yüzde 50’ye varan acente kanalı payı yaşıyoruz. Acente kanalı sadece adet olarak değil, tutar olarak da üretim kalitesini ispat etmiş bir kanal. Acente sayısını arttırmak, mevcut olanı korumak ve acenteleri dijital ortamda desteklemek önceliklerimiz arasında. Geçen yıl rekor seviyede bir acente katılımıyla bunun karşılığını aldık. Bu yıl da bunun daha üzerine çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz. İlk üç ayda da bu anlamda hedefimizin üzerinde ilerlediğimizi söyleyebilirim. Bunun yanı sıra acentelerimize dijital ortamda sunduğumun hizmetler var. Farklı kampanyalarla ve gelir modelleriyle acentelerimizi destekliyoruz. Acente kanalımızda temel amacımız kısa vadede değil, orta ve uzun vadede güzel bir iş birliği ve başarıya dönük bir acente kanalının devamını sağlayabilmek. 2024’te de gelecek yıllarda da bu çalışmalarımız devam edecek.” 

Sigorta Ekranı:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER