2012 yılında kan kaybeden hayat branşı, bu yıl yeniden atağa kalktı. Ekonomideki hızlı büyüme ve kredili hayat sigortalarının etkisiyle yılın ilk 7 ayında yüzde 30,37 büyüyen hayat branşında sigortalı adedi de yüzde 14,7 arttı. Türk sigorta sektörü, geçen yılki soluklanmanın ardından bu yıl vites artırarak büyümesini sürdürürken, geçen yıl kan kaybeden hayat branşının bu yıl hayat dışından da hızlı büyüdüğü gözleniyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre, ocak-temmuz döneminde hayat branşında toplam prim üretimindeki artış, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30,37 oldu. Enflasyondan andırıldığında ise hayat branşı, reel olarak yaklaşık yüzde 20 büyüdü.
Kredilerdeki artış etkili
Hayat sigortalarındaki büyümenin birkaç temel nedeni var: Öncelikle, 2012 yılının aynı döneminde söz konusu branşın yüzde 6,66 daraldığı dikkate alındığında geçen yılki değerlerin küçük olmasından kaynaklanan “baz etkisini” dikkate almak gerekiyor. İkinci olarak da yılın 2. çeyreğinde beklentilerin de üzerinde yüzde 4,4 büyüyen Türkiye ekonomisinde hızlı büyümenin sürmesi genel olarak sigorta sektörüyle birlikte hayat branşını da olumlu etkiliyor. Ayrıca, ekonomideki büyümeyle birlikte bankaların tüketici kredilerindeki artış da bireysel kredi bağlantılı hayat sigortası (kredili hayat sigortaları) satışlarını artırarak, söz konusu branşın büyümesinde etkili oluyor. Nitekim Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre tüketici kredileri yılbaşına göre yüzde 18,2 artışla temmuz itibariyle 228.6 milyar TL olarak gerçekleşti.
Bankaların payı artıyor
Bankaların hayat sigortası satışlarında payı da giderek artıyor. HAYMER (Hayat Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi) verilerine göre, ferdi ve grup sözleşmelerde toplam dağıtım kanalları içinde Temmuz 2012’de yüzde 75 olan bankaların payı bu yılın aynı ayında yüzde 80’e ulaştı. TSB’nin yayımladığı hayat sigortası istatistiklerinde, poliçe adetleri açısından olaya baktığımızda ise bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz. 2012 yılının temmuz ayı itibariyle hayat sigortaları grubunda 6 milyon 658 bin 848 olan poliçe adedi, bu yılın aynı döneminde yüzde 22,2 düşüşle 5 milyon 179 bin 159’a geriledi. “Sektörde prim üretimi artarken, poliçe sayısı nasıl azalıyor?” sorusu da sorulabilir.
Yaman çelişki
Söz konusu yaman çelişki, (hayat branşının büyümesine karşın; poliçe adedinin düşmesi) aslında kredili hayat sigortaları başta olmak üzere diğer bir takım hayat sigortası ürünlerde tarifelerin, grup olarak değerlendirilmesinden kaynaklanıyor. Bir başka deyişle, çok sayıda kredi hayat ürünü satılıyor; ancak bu ürünler grup olarak takip edildiğinden tek bir poliçe olarak gösteriliyor. Grup tarifesi yaklaşımından ötürü de sanki poliçe adetlerinin azaldığı gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Hayat branşında prim üretimine paralel olarak sigortalı adedi de artıyor. Geçen yılın temmuz ayında 17 milyon 114 bin 885 olan sigortalı adedi, yüzde 14,7 artışla bu yılın aynı döneminde 19 milyon 643 bin 752 olarak gerçekleşti.
Erkan: Bankaların müşteri tabanları ‘hayat’ için büyük potansiyel
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Uğur Erkan, hayat sigortalarında yılbaşından beri prim üretiminde gerçekleşen artışın esasen “risk ve gelir” sigortalarından kaynaklandığını söylüyor. Hayat sigortası prim üretiminin de ağırlıklı olarak bankacılık ürünleri ile bağlantılı satılan risk hayat sigortası ürünlerinden oluştuğunu ifade eden Erkan, “Ancak, halen bankaların müşteri tabanlarına penetrasyon konusunda ciddi potansiyel bulunuyor. Bu eğilimin önümüzdeki yıllarda artarak devam etmesini bekliyoruz” diyor.
