30 Ekim 2024, Çarşamba
spot_img

Hayallerdeki ev bahçeli-havuzlu villa, en değerli eşyamız televizyon

aksigorta_arastirmaAksigorta’nın yaptırdığı araştırmaya göre, en çok bahçeli-havuzlu villa hayali kuruyor, evimizde en fazla televizyonumuza değer veriyoruz. Yaklaşık iki kişiden biri evinden nazar boncuğunu eksik etmiyor, eşya değiştirme süremiz 10 yılı aşıyor.

Aksigorta’nın Türk toplumunun ev ve eşyaları ile ilgili tutum ve hayallerini anlamaya yönelik yaptırdığı araştırma, ilginç sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre, hayallerdeki ev, bahçeli-havuzlu villa, en fazla değer verilen eşya ise televizyon… Evde mobilya değişikliği süresi 10 yılı aşarken, yaklaşık her iki kişiden birinin evinde nazar boncuğu bulunuyor.

Ev deyince bahçeli-havuzlu villa

Aksigorta’nın araştırması, Yöntem Araştırma tarafından yüz yüze anket tekniği ile İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Bursa, Kayseri, Malatya, Samsun, Erzurum, Tekirdağ, Diyarbakır ve Trabzon’da yaşayan toplam 1.005 yetişkinle yapılan kantitatif görüşmelerle gerçekleştirildi.

Araştırmaya katılan yetişkinlerin yüzde 43’ü hayallerindeki evi “bahçeli/havuzlu villa” olarak tarif ederken, yüzde 20’si müstakil, yüzde 11’i köy evi, yüzde 7’si dağ evini hayal ettiklerini belirttiler. Bahçeli/havuzlu villa hayali kuranların oranı 55 yaş üstünde yüzde 22’ye yükselirken, bu oran 35-54 yaş grubunda yüzde 40, 25-34 yaş grubunda yüzde 44, 15-24 yaş grubunda ise yüzde 54. Konak/köşk, apartman dairesi, yalı ve güvenlikli site içindeki ev hayali kuranların oranı yüzde 3 ile yüzde 5 arasında yer alıyor.

En değer verilen eşya: televizyon

Araştırmada, katılımcılara en çok değer verdikleri, ailelerinin bir üyesi gibi gördükleri eşya da soruldu. Katılımcıların yüzde 22’si televizyonu en çok değer verdikleri eşya olarak belirtirken, televizyonu yüzde 16 ile “bilgisayar”, yüzde 9 ile “kıyafetlerim”, yüzde 8 ile “beyaz eşya” yanıtı izledi. Katılımcıların yüzde 6’sı “Kütüphane/kitaplarım” derken, yüzde 5’i “aile yadigarı eşyaları”nı, yüzde 4’ü koltuk takımını en değer verdiği eşya olarak tanımlıyor.

100 evden 40’ında nazar boncuğu var

Aksigorta’nın araştırmasına göre 100 evden 40’ında halk arasında nazardan koruduğuna inanılan nazar boncuğu bulunuyor. Ortanın üstü ve üst SES grupta yaklaşık 3 kişiden biri evinde nazar boncuğu bulundururken, bu oran ortanın altı SES grubunda yüzde 50’ye yaklaşıyor ve DE grubunda her iki kişiden birinin evinde nazar boncuğu bulundurduğu görülüyor. Nazar boncuğu sahipliğinin cinsiyete göre de önemli bir farklılık gösterdiği görülüyor. Her üç erkekten biri nazar boncuğu bulundururken, bu oran kadınlarda yaklaşık yarı yarıya (yüzde 45). Yaş gruplarına göre incelendiğinde ise nazar boncuğu sahipliğinin 55 yaş üstü yaş grubunda yüzde 56’ya kadar yükseldiği görülüyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 46’sı batıl inancının olmadığını ve uğurlu saydığı bir eşyasının bulunmadığını dile getirirken, nazar boncuğunun yanı sıra evlerde uğurlu olduğuna inanılan farklı objeler de bulunduruluyor. Evlerin yüzde 11’inde fil biblosu, yüzde 7’sinde nar objesi, yüzde 6’sında çocukluktan kalan bir oyuncak ve at nalı bulunduruluyor.

Eşya değişim süresi 10 yılı aşıyor

Araştırmaya göre evde mobilya değişim süresi 10 yılı aşıyor. Üst sosyoekonomik sınıfta 9,9 yılda bir mobilya değişikliği yapılırken, B grubunda 10,3 yıl, C1 grubunda 10,7, C2 grubunda 11,3, DE grubunda ise 11,6 yılda bir değişiklik yapılıyor. Yaş yükseldikçe değişiklik yapma süresi uzarken, 15-29 yaş grubu 10,5 yılda bir, 30-44 yaş grubu 10,8 yılda bir, 45-54 yaş grubu 11,6 yılda bir, 55 yaş üstü ise 12,7 yılda bir mobilya değişikliği yapıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER