Hepiyi Sigorta Teknik ve Hasardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Doğdu, sigorta şirketlerinin merkezlerinin İstanbul’da olmasının ülke genelinde hasar yönetim süreçlerini etkilediğini, olası bir İstanbul depreminde de bu durumun büyük bir sıkıntı yaratabileceğini açıkladı. Doğdu, “İstanbul dışında hasar konusunda çalışan ekipler oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
Sigortanın en önemli konularından biri şüphesiz hasar süreci. Her zaman önemli olan bu sürecin etkin ve doğru yönetilmesi, doğal afetler gibi etkisi büyük olaylarda daha da önem kazanıyor. Ne var ki sektör yapılanmasının tek bir yerde olması ve sürecin merkezden yönetilmesi, farklı şehirlerdeki hasar süreçlerini olumsuz etkileyebiliyor. Bu da hasar yönetiminin ülke genelinde etkin kılınmasının gerekli olduğunu gösteriyor. Sigorta Ekranı’nda Damla Özafşar’a konuk olan Hepiyi Sigorta Teknik ve Hasardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Doğdu, hasar süreçlerinin ülke geneline yayılmasının gerekli olduğuna dikkat çekti. Sektörün deprem sonrası süreç yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doğdu, programda DASK’tan trafik branşına farklı konulara değinerek Hepiyi Sigorta’nın faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
İllerin ekonomisine de katkı sağlanmış olur
Sigorta şirketlerinin merkezlerinin İstanbul’da olmasının olası İstanbul depreminde sıkıntı yaratabileceğini dile getiren Doğdu, “Genelde yapılanmamız İstanbul’a toplamak şeklinde. Yurt dışına baktığınızda her kurumu farklı illere kurduruyorlar. Ankara’ya bir sigorta şirketi, İzmir’de bir sigorta şirketi, Kayseri’de bir sigorta şirketi şeklinde dağılmış olsak bu etkilenme daha az olacaktır. Aynı zamanda o illerin ekonomisine de katkı olacaktır. İstanbul depremi olduğunda hasar ekibinin bütünü burada. Eskiden bölgelerde hasar müdürlükleri vardı ama artık birçok sigorta şirketinin bölge müdürlükleri satış merkezi konumuna geldi. Operasyon bile merkezileştirildi ve çok azaldı. Pandemi sonrası evden çalışma ile İstanbul dışında da hizmet verme imkânı doğdu. Bu bir avantaj. Biz de önümüzdeki dönemde İstanbul dışında hasar konusunda çalışan arkadaşlar oluşturmaya çalışacağız” diye konuştu.
Deprem, sektörün mali yapısının gücünü gösterdi
Doğdu, sigorta sektörünün deprem sonrası dönemi başarılı bir şekilde yönettiğini ifade ederek, “Birçok sigorta şirketi bölgeye giderek hasar süreçlerini yerinde müdahale ile yönetti. 1999 Depremi’nde de birçok sigorta şirketi bölgeye giderek orada hasar süreçlerini yönetmişti. Tabii ki aksaklıklar oldu ve hala çözümlenmeyen dosyalar var. Veraset ve intikal nedeniyle bekleyenler var. Deprem, sigorta sektörünün mali yapısının da kuvvetli olduğunu gösterdi. Herkes hasarlarını zamanında ve tam şekilde ödüyor. Reasürans kapasitelerini tam olarak kullanıyor” dedi.
DASK’ta zeyile ihtiyaç duyulmuyor
Doğdu, müşterilerin hasarlarının tam tazmini konusunda DASK’taki limitlerin ve zeyil uygulamasının çok doğru olmadığını belirterek, “Burada 2022 yılında poliçe yaptıranların 300 bin, 2023’te yaptıranların 600 bin gibi bir limitleri oldu ki bugün için bunlar da yetersiz. Biz eskiden trafik sigortalarında da limit artışlarında zeyil yapardık ama bu daha sonra kalktı. DASK’ta ise zeyil beklentisi var. Bu zeyil uygulamasının trafik sigortasındaki gibi ortadan kaldırılıp limit artışlarının otomatik olarak eski poliçelere de geçerli olması gerekiyor. DASK poliçesini elektrik, su aboneliği ihtiyacı nedeniyle satın alanlar zeyil yaptırmaya ihtiyaç görmüyor. Biz burada penetrasyonu biraz zorlayarak sağlıyoruz. İhtiyaç olarak satın alınan bir poliçe olmadığı için sigortalılardan daha sonra zeyil yapmalarını beklemek çok doğru değil. Buna genel bir çözüm üretmek ve mağduriyeti gidermek gerekiyor” diye konuştu.
Haziran ayında tüm hasarlar ödenmiş olur
Yeni kurulan bir şirket olarak deprem sonrası diğer sigorta şirketleri kadar büyük bir hasarla karşılaşmadıklarını belirten Doğdu, “Bizi de kendi ölçeğimizde etkileyen bir hasar oldu. Çekiciler çalışmaya başladıktan sonra bütün araçları çekmeye çalıştık. Elimizden geldiğince oradaki mağduriyeti gidermeye çalıştığımız bir dönem oldu. Pertlerde mümkün olduğu kadar müşterilerimizin lehine değerlendirmeler yapmaya çalıştık. Sektör itibariyle mayıs ve haziranda artık tüm hasarlar ödenmiş olacak diye düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Hasar ihbarından bir saat sonra hasarı ödemek istiyoruz
“Müşteri odaklı bir yaklaşımımız var. Müşteri deneyim sürecini iyileştirmemiz ve hasar ihbarından başlayıp hasarın ödeneceği noktaya kadar müşterinin rahat etmesini sağlamamız lazım” diyen Doğdu, hasar süreçlerinde yapmak istedikleri çok şey olduğunu söyledi. Doğdu, şöyle devam etti: “Bu noktada özellikle yapay zekâyı, makine öğrenmesini, görüntüde işleme teknolojilerini kullanarak hasarları çok hızlı bir şekilde ödemek istiyoruz. Artık bir fotoğraftan, bir videodan hasarla ilgili belli bilgileri alabilmemiz mümkün. Yapay zekâyı kullanarak bunu değerlendirip ona göre geri dönüş yapabilme şansımız var. Dijitalleşme çok önemli. Manuel işleri ortadan kaldırdığımız takdirde başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Hasar ihbarından bir saat sonra hasarı ödemek istiyoruz. Her hasar için geçerli olmayacaktır bu ama mutlaka yapabileceğimiz hasarlar olacaktır.”
Her noktada hizmet verebilir durumdayız
Servis ağı ile ilgili bilgiler veren Doğdu, 1500 anlaşmalı servis, 900 cam servisi, 130 mobil parça onarım bayii, 33 markada 20 tane parça tedarikçileri ve 50 tane boyasız onarım merkezleri olduğunu aktararak, “Her noktada müşteriye hizmet verebilir durumdayız ve bunları genişletmeye de devam ediyoruz. Yeni servisleri dâhil edeceğiz. Görüşmelere devam ettiğimiz 200 tane servisimiz var. Servis ağımız portföyümüze bağlı olarak da genişlemeye devam edecek. Portföyümüz hızlı büyüyor. Özellikle oto sigortalarında pazar payımız gittikçe artıyor. Kişisel servislerimizde de müşterilerimize hizmet vermeyi sürdürüyoruz” dedi.
Sigortalı poliçe teminatlarına dikkat etmeli
Poliçelerdeki teminat eksiklileri nedeniyle hukuki süreçle ilgili konuşan Doğdu, “Bankaların yaptığı poliçelerde teminat eksiklikleri olabilir, olmayabilir. Hangi ürünü sattıklarına bağlı olarak değişir. Sigorta şirketleri de bir konut ya da kasko üründe dar ya da geniş teminatlı ürünler sunabiliyorlar. Fakat müşteri satın aldığı aşamada itiraz etmediği takdirde dava yoluna gitmek çok mümkün görünmüyor” dedi.
Doğrudan Tazminat Sistemi’nin hayata geçirilmesi gerek
Doğdu, kaskoda bulunan serbest tarife nedeniyle sektörün rahatlıkla rekabet edebildiğini söyleyerek, “Herkes pazardan pay almaya çalışıyor. Trafikte de olacaktır. Trafiğin penetrasyonunu yine yüzde 100’lere yakın bir seviyede tutmak gerekiyor. Havuzun da sadece gerçekten hiç kimsenin yapmak istemediği bir segment ya da segmentler varsa onlar için oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Doğrudan Tazminat Sistemi (DTS) ile ilgili olarak da uzun bir süredir hep erteleme var. Aslında yapılması gereken bir şey. Fakat sistem öyle başlamadığı için bir türlü ona evrilemiyor” açıklamasını yaptı.
TSS’de iddialıyız
Tamamlayıcı sağlık branşında iddialı olmayı hedeflediklerini belirten Doğdu, “Geçişler olmadan da bunu yapmak mümkün değil. Mutlaka geçişlerle ilgili aksiyonlar alacağız. Orada kendi altyapımızı biraz daha kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Tamamlayıcı sağlıkta önemli işler yapıyoruz ama çok daha aktif olacağımızı görecek acentelerimiz. Dedikleri gibi geçişleri de mutlaka sağlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sektörde en fazla acentesi olan sigorta şirketiyiz
Sektöre adım atarken burada önemli bir oyuncu olmayı hedeflediklerini söyleyen Doğdu, şunları söyledi: “Bu kadar kısa sürede sektörün en fazla acentesine ulaşabilen sigorta şirketi olacağımızı düşünmüyorduk. Sektörün en fazla acentesi olan sigorta şirketi konumundayız. Bu da bizi daha da teşvik etti. Acentelerin hem ürün satışı açısından hem hasar sürecinde rahat hareket etmelerini sağlamamız lazım. Bugüne kadar bir üretim baskımız olmadı. Belli kampanyalarımız oluyor. Hem hediye kazanıyorlar hem üretim yapmış oluyorlar. Kârsızlıktan dolayı kimseyi kapatmayacağımızı baştan belirtmiştik. O nedenle önümüzdeki dönemde mevcut acentelerimize teknolojimize, altyapımıza yatırım yaptığında bizimle çalışmanın ne kadar rahat olduğunu göstereceğiz. Aynı zamanda henüz bizimle irtibata geçmemiş acenteleri de mutlaka bünyemize katmak istiyoruz. Büyümemizi acente tarafında da hızlı bir şekilde yapmak istiyoruz” dedi.
Bir yıl olmadan hem kaskoda hem trafikte yüzde 5 pazar payına ulaştık
Bireyselde çok kuvvetli bir sigorta şirketi olma hedefine odaklandıklarını anlatan Doğdu, şu açıklamayı yaptı: “Bugüne kadar hem kaskoda hem de trafikte yüzde 5 pazar payına geldik. Bir seneyi doldurmamış bir şirket için çok önemli. Yenilemelerimiz haziranda başlayacak. Böylece çok daha önemli bir pazar payına doğru gideceğiz.”