Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in en son açıklaması benim umutlarımı artırdı. Sigorta sektörü bence geleceği ile ilgili en önemli virajında.
Bu viraj dönüldüğünde sigortacıların önünde itibarlarını geri alma sorunu kalacak o kadar. Sektör bütün enerjisini pastayı büyütmeye verecek eminim.
Mehmet Şimşek’in “Kasko ile trafik sigortası birleştirilebilir” dediği ilk kamuoyu açıklaması sonrası umutsuzluğa kapılmıştım. Ardından oda başkanlarının açıklamaları ve de en son bir CHP milletvekilimizin “Hükümet Suriyelilere harcanan paraları trafik sigortalarından geri alıyor” benzeri bir açıklamasını duyduğumda kulaklarıma inanamamıştım. Konu hakkında bu kadar bilgi eksikliği ile yapılan açıklamaların çok kötü sonuçlarının olacağını düşünmüştüm. Nitekim öyle de oldu. Çünkü trafik sigortalarının poliçelerini özel sigorta şirketleri kesiyor ve bunun bir vergi gibi algı yaratılması son derece sakıncalı. Muhalefet bile konuya bu kadar yabancıysa vay halimize dedim.
Kasko ile trafik sigortasının birleştirilme söylemi dilden dile dolaştı. Konuyu bilen bizler çok güldük bu söylemin arkasından. Çünkü biri zorunlu ve sorumluluk sigortası diğeri isteğe bağlı bir sigorta. Biri elma ise diğeri karpuz diyeyim. Elma 3 lira, karpuz 4 lira bunun ikisinin 2 liraya satılması ne kadar mümkünse bu iki sigorta ürününün birleşmesi ve fiyatının düşmesi o kadar imkansızdı. Kamuoyu bununla bir süre oyalandı. Sayın Mehmet Şimşek hafta başında açıklama yapana kadar konunun çözümünden hiç umutlu değildim. Sayın Şimşek’in açıklamasını okuyunca, “Evet işte, tamam. Kendisi konu ile ilgili doğru bilgilendirmiş, artık gerisi bürokrasinin hızlı çalışmasına bağlı” dedim.
Gözler TBMM’de
Mehmet Şimşek, özetle şunu söylemiş “Kaza yapmayan sürücü korunmalı. Sigortacıların risklerinin öngörülebilir olmasını sağlayacağız. Trafik sigortası primi bir vergi değildir, bunu zorla indirtmemiz mümkün değil. Yargıya taşınan bedeni hasar tazminatlarının bir standart çerçevesinde hesaplanması gerekir. Hakimler bu durumlarda ‘KEYFİ’ kararlar vermeyecektir. Tüm bu koşullar sağlandığında da fiyatların daha makul seviyelere inebileceğine inanıyorum” demiş. Altına imza atarım. Biz bunu kaç aydır söylüyoruz. Şimdi gözler TBMM’de. İnşallah süreç hızlı bir şekilde sonuçlanır.
Siyasilerin “Trafik sigortalarındaki fahiş fiyatlara çekidüzen getireceğiz”, “Fiyatlar düşecek”, “Rekabet Kurumu fahiş fiyatlara el koydu” gibi açıklamaları ne yazık ki toplumda bir beklenti oluşturdu. Asıl tehlike trafik sigortası yaptırmaktan vazgeçen 3 milyon kişinin fiyatların düşmesi beklentisi ile poliçelerini yenilememeleri… Eskiden 3 lira olan poliçe şimdi 6-7 lira ise tekrar 3 lira olması beklenmemeli. Çünkü geçmişte rekabet sonunda fiyatı 6 lira olması gerekirken poliçe 3 liraya satıldığı için bunları yaşadık. Tekrar eski hataların yapılacağını düşünmüyorum ama dilimi de ısırmıyor değilim; sektörün sağı solu belli olmaz. Özetle fiyat düşecek beklentisi için yollarda sigortasız gezilmemeli ve araçların bağlanma riski göze alınmamalıdır diyorum.
