Tamamlayıcı sağlık sigortasındaki (TSS) büyümeye karşın, poliçe fiyatları el yakmaya başladı. TSS’de sigortalı sayısındaki artışın sürmesi için fiyatların istikrarlı olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Tüm paydaşlar elini taşın altına koymalı. Aksi takdirde, sigortalı sayısı daralır. TSS de özel sağlık sigortasına dönüşür” diyor.
SİGORTAMEDYA / ALP SÜER
Türkiye’de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS), geçen ay 10’uncu yılını doldurdu. 2012 yılında (o zamanki adıyla) Mapfre Genel Sigorta ve Medical Park Hastaneler Grubu iş birliği ile başlayan TSS, 10’uncu yılın sonunda 3,1 milyon katılımcı sayısına ulaştı. Sigorta şirketlerinin, Covid-19’u teminat altına almaları ve bireylerin sağlıklarına olan ilgilerinin artmasıyla pandemi döneminin adeta parlayan yıldızı olan TSS’ye son 1 yılda yaklaşık 1 milyon katılımcı dahil oldu. Kuşkusuz, Özel Sağlık Sigortası’na (ÖSS) kıyasla daha bütçe dostu bir ürün olması TSS’ye ilgide etkili. Ancak, 1 yıldır süredir ülkemizdeki yüksek enflasyon ortamı, pek çok sektörü etkilediği gibi sağlık ve sigorta sektörünü de etkiledi. Son aylarda TSS poliçe fiyatları el yakmaya başladı. TSS’de sigortalı sayısındaki artışın sürmesi için fiyatların istikrarlı olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, “Tüm paydaşlar elini taşın altına koymalı. Aksi takdirde, TSS de özel sağlık sigortasına dönüşür. Yenilemeler azalır; sigortalı sayısı daralır” diyor.
Fiyatlar artışı çok yüksek
TSS’de poliçe fiyatlarındaki artışla ilgili bir iki örnek vereyim: Sözgelimi, 50’li yaşlarda sağlıklı bir birey, 2021 yılında yaklaşık 2.500 TL prim (yıllık) ödediği poliçesine bu yıl, yenileme döneminde hasarsızlık indirimi de düştükten sonra yaklaşık yüzde 100 artışla 5 bin TL’nin üzerinde bir prim ödedi. Keza, 20 yaşında kadın ya da erkek genç, sağlıklı bir birey ilk kez TSS yaptırdığında gene yaklaşık 5 bin TL prim ödemek durumunda. Ancak, başta Anadolu Sigorta olmak üzere şirketlerin gençlere yönelik kampanyaları bu rakamı biraz aşağı çekse de kampanyaların belli bir süre geçerli olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. ÖSS’den örnek verirsek, ÖSS’lerde 50 yaşın üstünde görece sağlıklı bireylerde yenilemelerde bu yıl 50 bin TL prim (yıllık) istenirken, kritik hastalıkları olan sigortalılarda bu rakam, 100 bin TL’ye yaklaşıyor.
Sağlık sigortalarında poliçe fiyatlarının artması da ‘medikal enflasyon’la yakından ilgili. Ülkemizde özellikle son 1 yıllık dönemde döviz kurları ve enflasyondaki artış, sağlık ve sigorta sektörüne de yansıyor. Hekim ücretleri, tıbbi malzeme fiyatları, ilaç fiyatları vb. artış, doğal olarak özel hastane ve sağlık kuruluşları ile sigorta şirketleri arasındaki paket anlaşmaları da etkiliyor. Fiyatlardaki artış, ister istemez prim artışı olarak tüketiciye de yansıtılıyor.
B plus hastanelerin bir kısmı sistemden çıkmak istiyor
Son yılarda SGK anlaşmalı bazı özel hastane ve sağlık kuruluşları TSS’den çıktı. Aldığımız bilgilere göre, SGK anlaşmalı B plus hastanelerin bir kısmı da sistemden çıkmak istiyormuş. Özel hastanelerin sistemde devamlılığı, network ağının daralmaması ve sistemin işleyişi açısından kritik önem taşıyor. Özel hastanelerin sistemde kalmaları için özellikle devletten beklentileri var. Bireyler SGK anlaşmalı özel hastaneye gittiğinde SGK, her bir birey için söz konusu hastaneye bir ödeme yapıyor. Örneğin, Kardiyoloji muayenesi için SGK 58 TL ödüyor. Hastaneler, öncelikle SGK’nın daha fazla ödeme yapmasını talep ediyor. İkinci olarak, fark ücretlerinin de belirlenmesinde baz teşkil eden SUT fiyatları, her ne kadar 2022’de artmış olsa bile (başta muayene ücretleri) bu artışın yeterli olmadığını ileri sürülüyor. Özel hastaneler, SUT fiyatlarında da artış istiyor. Ayrıca, hibrid poliçelerin (TSS’nin de kabul edildiği hastanelerde TSS’nin, ÖSS’nin kabul edildiği hastanelerde ise ÖSS’nin geçerli olduğu) B Plus hastanelerinde önemli bir sorun yarattığı kaydediliyor.
TSS’DE BÜYÜMENİN SÜRMESİ İÇİN 5 KRİTİK FAKTÖR NE?
- Fiyatlar istikrarlı olmalı,
- Tüm paydaşlar elini taşın altına koymalı,
- Vergi teşviki getirilmeli,
- Devlet özel hastanelerin yükünü azaltmalı,
- Şehir hastaneleri de sisteme dâhil olmalı.
TSS’de vergi avantajı olmalı
Tamamlayıcı sağlık sigortasının (TSS) kısa sürede 3 milyona ulaşarak özel sağlık sigortasını (ÖSS) geçtiğini vurgulayan Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, “Tamamlayıcı sağlık, sağlık sigortası ile tanışmayan birçok insanı sisteme dahil ederek çok önemli bir fayda yarattı. TSS, penetrasyonu artırıyor ve geleceğimiz gibi duruyor. Sorunlar var; ama her şeye rağmen vatandaşların gözünde yükselen bir trend. Hep birlikte buna sahip çıkmamız gerekiyor. TSS, ÖSS’nin altında konumlanmış daha ekonomik bir ürün. Maliyet artarsa, ürün fiyatları artar ki bu da ürünü ÖSS’ye yaklaştıracağı için yine penetrasyonu etkiler. Vergi avantajı bu noktada önemli olabilir ve bize de çok destek olacaktır” diyor.
Enflasyonist ortamda doğru fiyatlama yapmak güçleşti
AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan, içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda doğru fiyatlama yapmanın oldukça güçleştiğini söylüyor. Rekabet artışının TSS’nin büyümesinde pozitif bir etken olduğunu belirten İşcan, “Fakat birçok sektör oyuncusunun fiyatlandırma politikalarında, TSS ürünlerinin sürdürülebilirliği açısından tehdit oluşturabileceğini düşündüğümüz örnekler de bulunuyor. Doğru fiyatlama yapamayan şirketlerin hasar maliyetlerini yönetememeleri halinde yılsonunda zarar açıklayabilir; bu durum yenilemelerde müşterilere yüksek prim yansımasına sebep olabilir. Böyle bir durumda da şirketler küçülebilir ve hatta TSS üretimi yapılamayabilir. Biz, Axa Sigorta olarak, sürdürülebilir ve dengeli bir fiyat politikası benimsiyoruz. Müşterilerimizin ve dağıtım kanallarımızın memnuniyetini ön planda tuttuğumuz için fiyat dengesizlikleri oluşmasını istemiyoruz” diye konuşuyor.
Fiyatlar istikrarlı olursa TSS, kaskoyu bile geçer!
Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç, Türkiye’de tamamlayıcı sağlık sigortasındaki (TSS) büyümeden çok memnun. Özel sağlık sigortasına göre, fiyatlar açısından kitlelere yönelik, alınabilir bir ürün olmasının pandemi döneminde TSS poliçe adetlerini artırdığını belirten Ortaç, “TSS’deki sigortalı sayısı, özel sağlık sigortalarındaki sigortalı sayısını geride bıraktı. Bu gidişle TSS’nin kaskoyu bile geçeceğini düşünüyorum. Ancak, fiyatların stabil olması gerekiyor. Fiyatlar artmaya devam ederse TSS satışları da azalır, özel sağlık sigortalarındaki durumun benzeri yaşanır. Bu nedenle fiyatların daha da artmaması için tüm tarafların elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz Hepiyi Sigorta olarak sektörde oto sigortaları dışında TSS’de de iddialıyız” diyor.
Özel hastanelerin sistemde devamlılığı sağlanmalı
Fibaemeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu, tamamlayıcı sağlık sigortasındaki (TSS) büyümenin devam etmesine karşın, 2022 yılında bazı özel hastane ve hekimlerin sistem dışına çıkmasıyla TSS’de network ağındaki daralmaya dikkat çekiyor. TSS’deki büyümenin sürmesi için SGK anlaşmalı özel hastane ve sağlık kuruluşlarının sistemdeki devamlılığının çok önemli olduğunu ifade eden Öztürkoğlu, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Finansman açısından özel hastanelerin, sigorta şirketleri ile ilişkilerinde bir sorun yok. Bununla birlikte, devletin de özel hastanelerin yükünü azaltması gerekli. Bu kapsamda çalışma sistematiğinin yeniden gözden geçirilmesi sistemin büyümesi için önemli. Ayrıca şehir hastanelerinin network ağının genişlemesi açısından sisteme dahil olmasında büyük yarar olacak.”
SUT fiyat ve kural yapısı değişkenlik arz etmemeli
Opinmed Medikal Danışmanlık Kurucusu, Sağlık Sigortaları Uzmanı ve Sağlık Yöneticisi Dr. Ender Günay, TSS’de sorunların çözümü için şu önerilerde bulunuyor: “Kuralların, fiyatların, sistem ve işleyişin her an değişebildiği tamamlayıcı sağlık sigortalarında etkilenen taraf olan sigortalı, sigorta şirketi, acente ve sağlık hizmet sunucuları açısından güvenilir bir zemine ihtiyaç vardır. Ekonomik sorunlar, enflasyon ve belirsizlikler nedeniyle sağlık kurumları ile sigortacılar arasında anlaşmalar konusunda sürekli bir stres yaşanıyor. Öncelikle, bunun dengelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle SUT fiyat ve kural yapısının her an değişkenlik arz etmeden; belki yılda 1-2 kez düzenlemelerin yapılarak, bu güveni sağlaması gerekiyor. Bu, hastaneler tarafında sürekli fiyat revizyonuyla pozisyonunu koruma gereğini böylece sigorta şirketleriyle sürekli bir pazarlık halini azaltacak.” Sigorta şirketlerinde hastane işleyişi ve SUT yapısını bilen bireylerin de istihdam edilmesi gerektiğini belirten Günay, “SGK veya Çalışma Bakanlığı, sağlık kurumları temsilcileri ile sigorta şirketleri temsilcileri anlaşma ve uygulamalar konusunda çalışma ve düzenlemeleri sağlayan ortak bir komisyon kurmalı” diyor.