Trafik sigortasında karşılaşılan sorunların sigorta şirketlerinin geçmişte yaptıkları hatalarla da ilgili olduğunu vurgulayan Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, “Geçmişte fiyatlar olması gereken seviyede olsaydı ve rezervler de yeterince ayrılsaydı bu sorunlar yaşanmazdı” diyor.
Türkiye’de son zamanlarda ‘zorunlu trafik sigortası’ konusunda hem tüketiciler hem de sigorta şirketleri çok dertli. Sigortalılar, fiyatlardaki yüksek oranlı artışa isyan ederken, sigorta şirketleri ise trafik sigortasındaki rekor zarardan yakınıyor. Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, sektörde yaşanan sorunlar ve zarar konusunda sigorta şirketlerinin de sorumlu olduklarını belirterek, şirketlerin biraz da çuvaldızı kendilerine batırmalarının gerekli olduğunu söylüyor. Sektörde büyük tartışma konusu olan trafik branşı özelinde bakıldığında, sorunların sigorta şirketlerinin geçmişte yaptıkları hatalarla da ilgili olduğunu vurgulayan Yıldız’a göre, geçmişte fiyatlar olması gereken seviyede olsaydı ve rezervler de yeterince ayrılsaydı bu sorunlar yaşanmazdı.
‘Her şeyi yaparım’ devri bitti
Önümüzdeki dönemde de şirketlerin geçmişte yaptıkları hataları tekrarlamamalarının gerekli olduğunu ifade eden Yıldız, “Artık, eski usullerle sigortacılık yapma, yani, ‘her şeyi yaparım’ devri bitti. Şirketlerin, stratejilerini, iş yapış tarzlarını, dağıtım kanallarıyla ilişkilerini, hangi branşlara odaklanmaları gerektiğini belirlemeleri gerekli” diyor. Sektördeki zararın, ağırlıklı trafik branşından kaynaklandığını belirten Yıldız, “Bu da sadece mevzuat değişiklikleri ile çok kolay çözülecek bir sorun değil. Yaptığımız hesaplamalara göre, sektörde karşılık rasyolarının yüzde 400 ila 600 arasında olması gerekirken, sektör ortalaması yüzde 80 ila 100 arasında. Rezervlerin bu oranlara çekilmesi durumunda minimum 2 milyar dolarlık bir artış gerekiyor” diye konuşuyor.
Sürdürülebilir kârlılığa odaklandık
Yılmaz Yıldız, özellikle yurtdışında iş yapan müteahhitler için teminat mektubuna alternatif olan ‘kefalet sigortası’ (surety bond) için çalışmalarını sürdürdüklerini söylüyor.
Zurich Grubu’nun aktif olmadığı ‘sağlık’ ve ‘tamamlayıcı sağlık’ branşlarına ise girmeyi düşünmediklerini belirten Yıldız, buna karşın, sosyal güvencesi olmayan ya da yeterince yararlanmayan toplum kesimleri için geliştirdikleri ‘acil sağlık sigortası’ paketlerinde teminatları genişletmek istediklerini ifade ediyor.
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) verilerine göre, Zurich Sigorta bu yılın ilk 3 ayı itibariyle hayat dışı sektörde prim üretiminde 18. sırada yer alıyor. Yıldız; “Zurich Sigorta’nın pazar payını yüzde 4’lere yükseltip ilk 10’da yer alma hedefi var mı?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “2007-2008 küresel ekonomik krizinden beri, şirketler için pazar payından çok kârlılık ön plana çıktı. Zurich Sigorta olarak Türkiye’de pazar payından çok, aktif olduğumuz branşlarda sürdürülebilir kârlılığa odaklandık. 2012 yılı sonunda şirketin 100 milyon dolar birikmiş zararı vardı. Şirketimiz, 2013’ten itibaren izlediğimiz stratejiler sonucunda kâra geçmeyi başardı. 2016’da da vergi öncesi kârımızın dolar bazında yüzde 30 artmasını hedefliyoruz. Bir şirket kâr edemiyorsa sektörde ilk 3-4’te yer almasının da bir anlamı yok. Sektördeki şirketlerin yaklaşık yüzde 65’i de teknik kâr elde edemiyor.”
