Tamamen fiyatlama alanına odaklanmış bir şirket olduklarının altını çizen Lumnion CEO’su Cenk Tabakoğlu, otonom fiyatlamaya makine öğrenmesi ve yapay zekaya geçmenin herkesin hayali olduğunu söyleyerek, “Bizim için önümüzdeki üç senenin teması bu. Yavaş yavaş herkesi, şirketleri hem Türkiye’de hem yurtdışında buraya taşıyacağız. Gelinen noktada modelleme yapmadan, teknik becerilere sahip olmadan fiyatlama yapmayı çok tehlikeli buluyorum. Herkese bu modern yöntemleri kullanmalarını tavsiye ederim” dedi.
SİGORTAMEDYA
Dünya küresel ekonomik krizle mücadele ederken tüm iş kolları artan maliyetler karşısında ayakta durmanın yolunu arıyor. Şirketler zorlu ekonomik şartlarda gelir elde etmeye çalışırken hem mevcut müşterilerini korumak hem de yenilerini kazanmak için uğraşıyor. Bu noktada piyasa koşullarını dikkate alarak ürün, mal ve hizmetler için doğru fiyatlama yapabilmek önem kazanıyor. Gelecekteki risklere karşı fiyat biçen sigorta sektörü için de fiyatlama konusu son derece önemli.
Sigorta Ekranı’nda Damla Özafşar’ın konuğu olan Lumnion CEO’su Cenk Tabakoğlu, şirketin gelecek hedefleri hakkında konuştu. Tabakoğlu, programda sigorta şirketlerinin ve acentelerin dijitalleşme süreçlerine ilişkin önemli ipuçları verdi. Şirket olarak yalnızca fiyatlama alanına odaklandıklarını belirten Cenk Tabakoğlu, farklı alanlarda farklı uygulamalar yapmayacaklarını söyleyerek, “Otonom fiyatlamaya makine öğrenmesi ve yapay zeka ile geçmek herkesin hayalinde olan bir şey. Bizim için önümüzdeki üç senenin teması bu. Yavaş yavaş herkesi, şirketleri hem Türkiye’de hem yurtdışında buraya taşıyacağız. Tabii bunu isteyen şirketleri. Herkesin vizyonu bu noktada aynı olmayabilir ama ben gelinen noktada bizimki olur rakiplerin fiyatlama araçları olur bu araçları kullanmadan, modelleme yapmadan, bu teknik becerilere sahip olmadan fiyatlama yapmayı çok tehlikeli buluyorum. Herkes bizimle gönül rahatlığıyla çalışabilir, kapımız açık. Bu tarz modern yöntemleri kullanmalarını herkese tavsiye ederim” diye konuştu.
Yanlış fiyatlama herkesi etkiliyor
2022 yılı ile birlikte tüm sektörlerin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Tabakoğlu, şunları söyledi: “Sadece Türkiye’de değil dünyada bir enflasyon baskısı var. Enflasyon baskısının yanında son üç senedir daha önce hiç yaşamadığımız şeyler yaşıyoruz ve daha da yaşayacağız gibi gözüküyor. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde ciddi anlamda çatışmalar oluyor. Belki adı konulmamış bir dünya savaşı var. Bu da ülkeleri ekonomik anlamda zorluyor. Sigorta primleri arttı ama zaten enflasyon o prim artışlarını yedi. Şirketler çok ciddi zarar gördü bu durumdan. Döviz artışı ve hasar maliyetlerinin artması sermayeyi etkiliyor. Tüketici de bu maliyetlere katlanmakta zorlanıyor. Herkes kendine bir yol bulmaya çalışıyor. Sermayesi düşük şirketler de bir şekilde yaşamaya çalışıyor. Birkaç oyuncunun yanlış fiyatlama yapması sektörde herkesi etkiliyor. Örneğin tüketici kasko ürünü için tüketici 15 şirketten fiyat alıyor ve biri yanlış fiyatlama yapıp sattığında o herkesin fiyatını bozuyor. Bu da daha da sıkıntılı bir süreç yaratıyor.”
Trafik sigortası yönetilmesi zor bir ürün
Programda trafik sigortaları ile ilgili de değerlendirme yapan Tabakoğlu, trafik sigortalarındaki sorunun çığ gibi büyüyüp bugüne geldiğine dikkat çekerek, “Şimdi bir çözüm getirilmeye çalışılıyor. Halkımız zorunlu sigorta olduğu için bunu bir vergi gibi görüyor zorunlu ama sigorta şirketleri açısından da bir o kadar toksik ve yönetmesi çok zor bir ürün. Serbest tarifeye izin verilmiyor. Bunun sebeplerini anlayabiliyorum ama bunu çözmenin yolu tavan fiyatlarda artış sağlamak değil, bunu serbest piyasa ekonomisine bırakmak. Serbest piyasa ekonomisi zaten karlı görüyorsa sigorta şirketi bunu yazar. Nakit akışında da faydası olan bir ürün. Herkes bir şekilde zaten trafik sigortası buluyor, yaptırmayanlarınkini de havuz ödüyor yaklaşımı bugünleri çok desteklemiyor ve problemi daha da büyütüyor. Biraz daha modern yöntemlerle çözülmesi lazım. Çok yanlış fiyatlama yapan şirketlerde var” değerlendirmesini yaptı.
Doğru fiyatlama tüm sektörü pozitif etkiler
Trafik sigortasında fiyatlama konusunun polisiye tedbirlerle değil modern teknoloji kullanarak teknik şekilde yapılmasının daha iyi olacağını aktaran Tabakoğlu,” Bu fiyatlamanın da SEDDK ya da ilgili otoritelere raporlanmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum. Hem kaskoda hem trafik sigortasında tavan fiyat getirmek yerine daha modern yöntemlerle bunu çözmeye çalışmak, şirketleri burada doğru fiyatlama yapmaya yönlendirmek tüm sektörü daha pozitif etkileyecektir. Yurt dışında bu şekilde yönetiliyor. Bazı şeylerden de feyz almak lazım. Bir şey bir yerlerde doğru yönetiliyorsa oralardan örnek alıp Türkiye’ye uygun bir şekilde bunun doğrusunu uygulayıp devam etmekte fayda var” ifadelerini kullandı.
Kasko ve trafik ürünleri 10 yıl sonra olmayabilir
Tabakoğlu, dijitalleşmenin önünde durmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, “Hangi kanalla olursa olsun eğer acenteler kendilerini buna hazır hale getirmezlerse ve müşteriye bu dijital deneyimleri iyi bir şekilde sunmazlarsa o zaman su yolunu bulur ve alternatifler çıkar. Önümüzdeki dönemde dağıtım kanallarının liberalleşmesiyle hem ürün demonstrasyonu hem karlılık hem de karlı ürünlere odaklanma biraz daha artacak. Bildiğimiz anlamda kasko, trafik ürünleri belki 10 sene sonra kalmayacak. Bir şeyleri iyi okumak lazım. Bildiğimiz ürünler kalmayabilir, farklı ürünler gelişir ve bu ürünlerin satış noktası farklı yerler olur. Acentelerin ve şirketlerin bu değişime mümkün olduğunca hazırlanması gerek” dedi.
Regülasyonlar iyi sonuç vermiyor
Regülasyonların sigorta sektörü de dahil birçok sektörde iyi niyetle başlansa da sonunda sorunlara yol açtığını söyleyen Tabakoğlu, “Ne kadar liberal kurallarımız, kanunlarımız olursa biz hem o kadar Türkiye’de iş yapış şeklini arttırıp, değiştirip dijitalleşmeye doğru ilerleriz hem de Türkiye’den globalde örnek şirketler çıkartırız. Çok iyi sigorta şirketlerimiz var ama yurt dışında bir tane sigorta şirketimiz bile faaliyet göstermiyor” diye konuştu.
Teknoloji ve tecrübe harmanlanmalı
Türkiye’de herhangi bir şirketle çalışma beklentileri olmadığını belirten Tabakoğlu, şöyle devam etti: “Yurt dışında rekabetin içerisinde bir numarayız ve öyle olmak istiyoruz. Hala bazı yerlerde kendi bilgimizi yani teknoloji dışına geçmiş tecrübemizi kullanarak iş yapmayı seviyoruz ama ikisini harmanlamak lazım. Yönetim kademesinde bu sıkıntı biraz daha baş gösteriyor. İkinci sıkıntı, teknolojisine vakıf olup modellemeleri yapıp biraz daha teknik anlamda bu işi yönetecek olan insan kaynağı eksikliği. Aktüeryadan mezun olanlar da maalesef çok bilgili ve donanımlı olmuyorlar. Matematik, istatistik, bilgisayar ve mühendislik taraflarında eğitim görmüş arkadaşlarımız bu işlerde daha başarılı. Biz şirket olarak yeni mezun ya da öğrencileri alıp, yetiştirip sektöre eleman vermek gibi bir misyon biçtik kendimize. Bir yandan da hoşumuza gidiyor bunu yapmak, sosyal sorumluluk gibi düşünüyoruz bunu.”
Şirketler Insurtech’lere daha fazla destek olmalı
Türkiye’de Insurtech‘le ilgili yapılan çok bir şey olmadığını da söyleyen Tabakoğlu, “İyi niyetli çabalar var, uğraşan çok insan var ama ben bu alanda hem yatırımcı hem de girişimci kimliğimle daha tecrübeli biri olarak çoğu şeyden etkilenmiyorum. Birçok genç arkadaşımız Insurtech programlarında şirketlerle çalışma noktasında çok zorlanıyorlar. Sektörün yeni yetişen bu gençlerin ellerinden tutup onlarla çalışma noktasında çok daha arzu ve özen göstermesini diliyorum. Bazıları İTÜ bünyesindeki Insurtech Hub’dan biraz faydalanıyor ama oraya destek olan şirket sayısı da gittikçe azalıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Insurtech Hub’da da iyi niyetli çabalar var ama şirketlerin burada biraz daha destek olması gerek” diye konuştu.
Türkiye’nin Insurtech konusunda daha çok yolu var
Tabakoğlu, Insuretech Hub’ların yurtdışında federal hükümet tarafından desteklendiğini aktararak, şunları söyledi: “Bizi devamlı şirketlerle tanıştırıp çalışmak için yönlendiriyorlar. Ayrıca yatırımcılarla tanıştırıyorlar. Türkiye’nin bu konuda alacağı çok yol var ve biz de burada ön ayak olmak istiyoruz. Bu alanda çalışmak isteyenlere o anlamda da iyi bir örnek olacağız inşallah. Hala tam başarılı olduk diyemem ama iyi bir noktaya doğru gidiyoruz.”
SAP ve Amazon’la iş birliği içindeyiz
Türkiye’de işin A ve B noktasını tartışırken yurtdışında uzaya gitmeye çalıştıklarına dikkat çeken Tabakoğlu, “Bizim yapmak istediğimiz şey fiyatlama araçlarının otonom şekilde bulut üzerinde çalışması. Biz artık insan müdahalesi olmadan fiyatlama becerisine sahibiz teknoloji ve şirket olarak ama sektör hazır olmadığı için bunu pazara sunmuyoruz. Almanya ‘da dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan SAP ile işbirliği imzaladık. Yine dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Amazon’la işbirliği içerisindeyiz. Bizim oradaki vizyonumuz gerçekten çok farklı. Onlar da bunu gördükleri için bizimle işbirliği yapıyorlar. Bunların resmi duyurularını zaman içerisinde çıkaracağız. Şirketlerin teknoloji gücüyle bizim işimiz birleştiği zaman çok daha farklı yerlere gidebiliyor işler. Buluttaki tarihi verilerle değil anında fiyata müdahale eden otonom sistemlerle çalışıyoruz. Bugün aralık ayı gelip de rakamları görünce çok kötü bir 2021 yılı geçirdik diyoruz. Aslında baktığımızda her an bir yerlerde poliçeler yazılıyor ve hasarlar geliyor. Biz bunları sürekli şekilde bulut üzerinde makine öğrenmesiyle modellesek ve şirketleri uyararak burada aksiyon almalarını sağlasak ya da uyarmak yerine otonom bir şekilde bu aksiyonu biz alsak ki makine bunu yapabiliyor, çok daha iyi bir noktada oluruz” şeklinde konuştu.
