Döviz krizi nedeniyle satışları olumsuz etkilenen kasko branşında toparlanma süreci başladı. Sektör yetkilileri, faizlerdeki düşüşle birlikte otomotiv satışlarında yaşanan olumlu havanın kaskoda da yükselişi tetiklediğine dikkat çekiyor.
Türkiye’de 2018 yılının ikinci yarısından itibaren artan döviz kurları nedeniyle kendini göstermeye başlayan ve tüm sektörleri olduğu gibi sigorta sektörünü de yakından etkileyen ekonomik çalkantıdan ilk önce etkilenen kasko olmuştu. Fakat son iki ay içinde özellikle Merkez Bankası’nın politika faizini indirmesiyle piyasalarda yaşanan olumlu hava kasko satışlarına da ‘pozitif’ olarak yansımaya başladı. Faizlerde yaşanan düşüşün etkisiyle birlikte özellikle otomotiv sektöründe bir kıpırdanma dikkat çekerken, hükumetin aldığı kararlara ve faiz indirimine bankalar da yaptığı kampanyalarla destek oldu. Son iki ay içinde bazı otomotiv markalarının katılımıyla sıfır otomobil ya da ticari araç alımlarında kredi faiz oranı yüzde 0.49 ile 0.69 aralığına kadar düştü. Otomotiv sektörü yaşanan bu gelişmelerden sora yıl sonu satış hedeflerini güncellerken, artan sıfır otomobil satışları da ‘Kasko’ branşında ibreyi yukarıya doğru tırmandırdı.
Krizde dar kasko sürükleyici oldu
Geçtiğimiz yıl döviz kurlarındaki artıştan sonra yedek parça fiyatlarının artması ister istemez kasko primlerini yüzde 20 oranında artırırken, birçok araç sahibi için de kaskodan kaçış dönemi başlamıştı. Sektör bu krizi ‘dar kasko, mini kasko gibi ekonomik ürünlerle’ atlatmaya çalışmıştı. Tüm bu gelişmeler ışığında gelinen noktada 2019 yılının ilk 11 ayını geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile kıyaslandığımızda kasko satışlarında adet bazında yüzde 3’lük bir azalma dikkat çekse de teknik karlılık bakımından başa baş bir durum yakalanmış gözüküyor. Sektör yetkilileri de 2 aydır kasko satışlarında bir canlanma olduğuna dikkat çekerken, özellikle kasım ve aralık ayında bu etkinin sürmesini beklediklerini söylüyor ve gelecek yıl için de daha iyimser yorumlar yapıyor.
Teknik sonuçlarda düzelme var
Kasko pazarında düşen faizler ve canlanan otomobil piyasası sonrasında bir toparlanma yaşandığına dikkat çeken Neova Sigorta CEO’su Özgür Koç, “Özellikle teknik sonuçlarda biraz düzelme var. Geçtiğimiz yıl yaşanan döviz artışlarından sonra kasko primlerinde dolaylı bir artış yaşanmıştı. Bu durum dikkate alındığında geçtiğimiz yılla bu yılın ilk 11 ayındaki rakamları kıyasladığımızda kesilen kasko poliçelerinde adetsel olarak yüzde 3’lük bir düşüş var. Bu dönemde poliçe bazında elde edilen primlerde ise yüzde 20 artış yaşandı. Bu aslında fiyatların arttığını değil sigorta bedelleri arttığı için bir artış yaşandığının da göstergesi. En son açıklanan 9 aylık sektör rakamlarına baktığınızda ise kasko branşı geçen yılla başa baş gidiyor diyebiliriz. Yani şu an sektör teknik olarak başa başı yakalamış durumda” diye konuştu.
Türk tüketicisi genişletilmiş kasko yaptırıyor
Bu dönemde sektörün özellikle dar ve mini kasko adı verilen ürünlere yöneldiğini de belirten Koç, “Ama Türk tüketicisi ağırlıklı olarak genişletilmiş kasko yaptırma alışkanlığına sahip. Mutlaka bu dar kasko gibi ürünlerin de çalkantılı dönemde sektöre katkısı olmuştur. Ama Türkiye’de araç sahipleri kasko yaptıracaksa yüzde 90’ı genişletilmiş kaskoyu tercih ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Kaskodan çıkışların faizlerin düşmesi ile birlikte yavaşladığını da kaydeden Koç, şöyle devam etti: “Daha öncesi içinde çıkış demeyelim ama yeni araç girişi olmadığı ve eski araçlar da kasko yaptırmadığı için adette bir azalma olmuştu. Şimdi biraz toparlamaya başladık. Toplam adette bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 daha gerideyiz. Rakamlara bakıldığında geçen yıldan 135 bin adet daha az kaskomuz var. Bir yılda bu kadar kasko kaybetmişiz de diyebiliriz. Geçen yıl ilk 11 aylık dönemde toplam 6 milyon 29 bin adet kasko poliçesi yürürlükte iken bu yıl aynı dönemde 5 milyon 894 bin yaşayan poliçe var.”
Sıfır araç satışlarının artması Kasko’yu da olumlu etkiliyor
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan da, kasko sigortasında son 3 ayda toparlanma olduğu düşüncesinde. Faiz oranlarının düşmesi ve oto kredilerindeki artışın, sıfır araç satışlarını da artırdığını belirten Gürkan, “Bu durum kasko sigortasına da olumlu yansıdı. Ayrıca, ekonomik ve politik ortamda stabilleşme sektörü olumlu etkiliyor. Bireyler, erteledikleri ihtiyaçlarını karşılamaya başladı” dedi. Kaskoda sektörde özellikle filo tarafında güçlü bir rekabetin olduğunu ifade eden Gürkan, Allianz Türkiye özelinde ‘doğru riske, doğru fiyat’ politikasını kasko sigortasında da sürdürdüklerini söyledi.
Kasko çeşitleri
Kasko; isteğe bağlı olarak yaptırılan bir araç sigortası. 2013 yılında yürürlüğe giren kasko yasası ile kasko sigortası 4 çeşide ayrıldı. Kasko çeşitleri, farklı teminatlar içeriyor.
Dar Kasko: Kapsamı dar olan bir sigortadır. Ana teminatların bir kısmını içerir dolayısıyla fiyatı da diğer kasko çeşitlerine göre daha uygun.
Kasko: Kasko, ana teminatların hepsini içerir.
Genişletilmiş Kasko: Genişletilmiş kasko, ana teminatların hepsini standart olarak içinde barındırır. Bunların dışında ek primler ödeyerek ek teminatların bazıları da poliçeye ekletilebilir. En çok tercih edilen kasko türlerinden birisi.
Tam Kasko: Kasko sigortasındaki ana teminatların hepsinin yer aldığı ve ek teminatların hepsinin poliçeye ekletilebildiği kasko türü.
Kampanyalarla kaskoyu destekliyoruz
Güneş Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli ise, VakıfBank ve diğer devlet bankalarının yerli üretim sıfır yaş araç sahibi olmak isteyen müşterilerine yönelik uygun faizlerle oto kampanyası başlattığını belirterek, “Biz de banka kanalımız üzerinden ‘Destek Kasko’ isimli ürünümüzle bu kampanyaya destek sağlıyoruz. Yerli üretim sıfır araçlara yönelik bu ürünümüzde hem rekabetçi prim avantajı sunuyor, hem de teminat olarak bazı avantajlar sağlıyoruz. Son çeyrekte, şirket olarak kaskoda iddialıyız” dedi.