23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Evde Bakım Sigortası yaşlıların ve engellilerin kurtarıcısı olacak

Evde Bakım Sigortası için geri sayım başladı… Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2023 yılında ‘Evde Bakım Sigortası’nın devreye gireceğini açıkladı. Yaşlanana kadar biriken primlerin yaşlandıktan sonra kişinin her türlü bakımı için kullanılması imkanı sunan Evde Bakım Sigortası ile merak edilenleri ve dünyadaki uygulamaları mercek altına aldık.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Türkiye nüfusu yaşlanıyor… Oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da istatistiklere göre Türkiye’de yaşlı nüfus artıyor, ortanca yaş yükseliyor, çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı ise giderek azalıyor. Bu tablo Türkiye’de uzun dönemli bakım modeline ihtiyaç olduğunu gösteriyor. 2022 yılının son günlerinde gerçekleşen Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK), 3. yıl resepsiyonuna katılan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bu konuda çalışma yapıldığını, yeni düzenlemelerin gündeme geleceğini ve evde bakım sigortasının devreye sokulacağını açıkladı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir süredir üzerinde çalıştığı ‘evde bakım sigortası’ modelinin 2023 yılının ilk yarısında hayata geçmesi bekleniyor. Peki nedir Evde Bakım Sigortası? Yaşlanana kadar biriken primlerin yaşlandıktan sonra kişinin her türlü bakımı için kullanılması imkanı sunan Evde Bakım Sigortası ile merak edilenleri ve dünyadaki uygulamaları mercek altına aldık.

İhtiyaç duyacak kişi sayısı artıyor

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2021-2023 dönemine ilişkin Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında, vatandaşların uzun süreli bakımlarını garanti altına alacak, özellikle yaşlılık dönemlerinde rahat etmelerini sağlayacak, kişilerin belli oranlarda katılım yapacağı Uzun Dönemli Bakım Sigortası modelini hayata geçirmek için bir süredir çalışma yapıyor.

Bu kapsamda geçtiğimiz aylarda ‘Engelli ve Yaşlı Bireyler için Bakım Sigortası Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştay’ın sonuç raporunda Türkiye’de uzun dönemli bakım modelinin belirlenmesinin büyük önem taşıdığı vurgulandı. Raporda, nüfusun yaşlanması ve buna bağlı artan engellilik konusunun 21. yüzyılın en önemli demografik dönüşümlerinden biri olduğuna dikkat çekildi. Bu demografik dönüşümle bakıma ihtiyaç duyacak kişi sayısının artacağına işaret edilen raporda, her ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısına göre çözüm modelleri geliştirmeye çalıştığı belirtildi.

Fransa’da “APA”, İrlanda’da “Ev Arkadaşlığı” sistemi uygulanıyor

Evde Bakım Sigortası ile ilgili yapılan çalışmalar kapsamında özellikle İsveç, Fransa ve İrlanda’da uygulanan uzun dönemli bakım sigortası modelleri incelendi. ‘Engelli ve Yaşlı Bireyler için Bakım Sigortası Çalıştayı’nın sonuç raporunda İsveç Sağlık ve Refah Kurulu Kıdemli Danışmanı Karin Flyckt, İrlanda Sağlık Hizmetleri Yöneticisi Joanne Haffey ile Fransa Sosyal İşler Bakanlığı Misyon Başkanı Jean-Yves Hocquet’in ülkelerindeki uzun dönemli bakım modelleri hakkında aktardığı bilgilere de yer verildi.

Buna göre, İsveç‘te yaşlı ve engellilerin uzun dönemli bakımlarından yerel yönetimler sorumlu fakat bu hizmetler özel sektör tarafından da sunulabiliyor. Yaşlı bireylerin bakımına ilişkin harcamaların yüzde 60’ı devlet tarafından sübvanse ediliyor. Engelli kişilere yönelik de kişisel destek ve yardım hizmetleri sunuluyor, özel konutlar ve kısa dönemli bakım hizmetleri sağlanabiliyor.

İrlanda‘da ise kurumsal bakıma alternatif bir yöntem olarak engelli birey ile ev arkadaşlığı yapılabilen, engelli bireylerin hem bakım hem de sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarına istinaden geliştirilen “Ev Arkadaşlığı (House Mates)” uygulaması sürdürülüyor.

Fransa‘da ise uzun dönemli bakım modeli olarak “Kişiselleştirilmiş Bağımsızlık Desteği (APA)” uygulanıyor. Gelir kriterinin yer almadığı APA‘nın yüzde 80’i devlet, yüzde 20’si kişilerin kendi gelirlerinden oluşuyor. Sistemden 1 milyon 300 bin kişi yararlanıyor. Bu kişilerin yüzde 59’u evlerinde yüzde 41’i ise kurumlarda kalıyor.

Türkiye’de ortanca yaş 1935’te 21,2 iken 2021’de 33,1 oldu

Nüfusun yaş yapısının değerlendirilmesinde kullanılan önemli göstergelerden biri olan ortanca yaş, Türkiye’de 1935’te 21,2 iken 2021’de 33,1 oldu. 1935’te binde 21,1 olan yıllık nüfus artış hızı 2021’de binde 12,7’ye geriledi. Cinsiyete göre incelendiğinde, 1935’te erkeklerde 19,1 olan ortanca yaşın 2021’de 32,4’e, kadınlarda ise 1935’te 23,4 iken 2021’de 33,8’e yükseldiği gözlendi. Ülkede 1935’te yüzde 54,7 olan çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı yıllar içinde artarak 2021’de yüzde 67,9’a ulaştı. Çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı 1935’te yüzde 41,4 iken yıllar içinde azalma eğilimi göstererek 2021’de yüzde 22,4’e geriledi. Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise 1935’te yüzde 3,9 iken 2021 yılında yüzde 9,7’ye yükseldi.

Türkiye’nin 1935, 1960, 2000 ve 2021 yılı nüfus piramitleri incelendiğinde, sağlık alanında kaydedilen gelişmelere, yaşam standardının ve refah düzeyinin artmasına bağlı olarak doğurganlık ve ölüm hızlarının azalması, doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısının şekil değiştirdiği dikkat çekiyor.

2016 yılında Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8,3. Bu oran 2021 yılında ise yüzde 9,7’ye yükseldi.

2040 kritik bir dönemeç

Uzmanlara göre Türkiye nüfusunun yaşlanma süreci 30 yıl içerisinde daha da hızlanacak. 2040’lı yıllarda ciddi bir yaşlı nüfusa sahip olacağımıza dikkat çekiliyor. 2040 yılında 65 yaş üstü nüfusun 0-5 yaş grubunu geçmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu nedenle 2040 yılının kritik bir dönemeç olduğunu vurguluyor.

2080 yılından itibaren ise Türkiye’deki her dört kişiden birinin 65 yaş üstü olacağı öngörülüyor. 

Türkiye’de 6 milyon 112 bin 760 hanede yani yaklaşık her 4 haneden birinde 65 üstü birey yaşıyor ve büyük bir çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de ayrıca 1 milyon 561 bin hanede tek başına yaşayan yaşlı fert bulunduğu belirtiliyor.

Yaşlı nüfus dünyada da artıyor

Yaşlı nüfus oranı yalnızca Türkiye’de değil dünyada da artmaya devam ediyor. Kıta Avrupa’sı yüzde 19’luk yaşlı nüfusuyla dünyanın en yaşlı kıtası. Avrupa Birliği’ne bağlı 27 ülkenin 2019 yılında 90,5 milyon olan yaşlı nüfusunun, 2050’de 129,8 milyona ulaşması bekleniyor.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER