19 Aralık 2024, Perşembe
spot_img

Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacı artıyor

Euler Hermes’in, 2021’deki İşletme Sermayesi Gereksinimleri’ni (İSG) incelediği rapora göre Türkiye’de, 2020 yılında İSG’de 3 günlük ciroya eşdeğer bir artış gözlemlenirken ortalama alacak tahsil ile borç ödeme sürelerindeki 6 günlük artışın birbirini dengelediği görülüyor.

Uzun bir süredir Covid-19 krizinin etkileriyle baş başa olan dünya ekonomisi yeniden açılışa hazırlanırken girdi, işgücü ve nihai mallarda ciddi kıtlıkların yanı sıra güçlü bir talep ile tanımlanan bir ekonomik toparlanma sürecini yaşıyor. Dünyanın önde gelen alacak sigortası şirketi Euler Hermes, küresel ekonomideki bu mevcut durumda şirketlerin, 2021’deki İşletme Sermayesi Gereksinimleri’nin (İSG) küresel olarak ve sektörler arası değişimini inceleyen yeni bir rapor yayınladı.

Raporda, 2020 yılında İSG’nin Kuzey Amerika‘da 5 gün ve Batı Avrupa‘da 1 günlük ciroya eş değer olarak artarken, Latin Amerika’da 3 gün, Doğu Avrupa’da 2 gün ve Asya Pasifik’te 1 günlük ciroya eşdeğer olarak düştüğü belirtiliyor. Bu ayrışmanın önemli bir kısmı ise stok yönetimi ve devlet destekleriyle açıklanıyor. Türkiye özelinde ise, 2020 yılında İSG’de 3 günlük bir artış gözlemlenirken ortalama alacak tahsil ile borç ödeme sürelerindeki 6 günlük artışın birbirini dengelediği görülüyor. Ancak ortalama stok devir süresindeki 3 günlük artışın İSG artışında etkili olduğu belirtiliyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede Yunanistan hariç, Rusya, Romanya ve Polonya gibi çoğu gelişmekte olan ülkede İSG düşüşü görülürken ülkemizde artış yaşanması dikkat çekiyor. Bu durumun da işten çıkarma yasaklarının olduğu dönemde, bazı sektörlerde siparişlerdeki düşüşe karşın üretime ara verilememesi dolayısı ile stok artışından kaynaklandığı belirtiliyor.   

Küresel düzlemde ise büyük şirketlerin 2021 yılında İSG’lerinin  453 milyar euroluk rekor bir artışla, 4 günlük ciroya eşdeğer bir şekilde toplam 8.4 trilyon euroya ulaşacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş ekonomilerin çoğunda halihazırda gözlemlenen İSG artışının, 2021’de birkaç gelişmekte olan ülkede ve özellikle Çin’de 6 günlük azalma ile kontrol altında kalması bekleniyor. Hem ABD’de hem de Euro Bölgesi’nde ise İSG’nin 4 gün artması bekleniyor.

En büyük artış, tüketim malları sektörlerinde olacak

Rapora göre; 2020 yılında endüstriyel sektörlerde İSG’lerde artış yaşandığı, İSG’nin, metal sektöründe 13 günlük artışla 95 güne, makine sektöründe 9 günlük artışla 117 güne, kağıt sektöründe 4 günlük artışla 84 güne ve otomotivde ise 3 günlük artışla 87 güne çıktığı görülüyor. Önümüzdeki dönemde ise tüm sektörlerin İSG’sinde bir artış görülecek olsa da tüketim malları sektörlerinin en büyük artışı yaşayabileceğinin altı çiziliyor.

Geçen sene sektörlerin İSG’leri arasında ayrışmaların olduğu bir yılken 2021 yılında birçok küresel sektör İSG seviyesinin, artış yönünde yeniden senkronize olması bekleniyor. Bu sektörlerden, 9 günlük artışla 52 güne kadar perakende ve 8 günlük artışla 81 güne kadar tarımsal gıda en büyük artışları sergileyecek. Bunları, 7 günlük artışla 103 güne metaller, 5 günlük artışla ulaşım ekipmanları ve 4 günlük artışla makineler gibi endüstriyel sektörler izleyecek.

Türkiye en yüksek stok devir süresine sahip 4’üncü ülke

Stok devir sürelerine (SDS) bakıldığında ise Türkiye 82 gün ile dünyada Çin (94 gün), İtalya (89 gün) ve Yunanistan’dan (83 gün) sonra en yüksek SDS’ye sahip dördüncü ülke konumunda bulunuyor. İnşaat, ticari hizmetler, teknoloji, ilaç ve havacılık sektörlerinin 100 gün üzerindeki süreler ile en uzun SDS’ye sahip sektörler olduğu göze çarpıyor.

Salgınla birlikte bir yandan “her ihtimale karşı” şeklindeki stok yönetim modeli yaygınlaşırken diğer yandan birçok sektör “ucu ucuna ya da tam zamanında” şeklindeki stok yönetimi uygulamasına son vermek zorunda kaldı. Bu nedenle, yeniden stoklama yapılabilmesi, özellikle de arz/tedarik sıkıntılarının olduğu bu ortamda, başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel olarak İSG’deki artışın ana sürükleyicisi olacak.

İSG’yi bilmek, finansal dengeyi tutturmaya yarıyor

Bir işletmenin mali fonksiyonları makine gibi düşünüldüğünde, işletme sermayesi de onun rahatça çalışması için gerekli olan makine yağına benziyor. İşletme sermayesinin çok az olması likidite sorunlarına, işletme sermayesinin çok olması ise varlıkların, gelirleri artırmak için çok verimli kullanılmadığına işaret ediyor.

İşletme Sermayesi Gereksinimi; üretim maliyetleri, yakın vadeli işletme giderleri ve borç geri ödemeleri için gerekli finansal kaynak miktarını gösteren bir finansal ölçüt olarak tanımlanıyor. Başka bir deyişle, tedarikçilere yapılacak ödemeler ile müşterilerden alınan ödemeler arasındaki boşluğu finanse etmek için gereken para miktarını gösteriyor.

Varlıklar ve yükümlülükler arasındaki dengenin önemli bir göstergesi olan İSG hedefini doğru tutturmak, Covid-19 krizi sırasında bu hedef sürekli değiştiği için daha da zorlaşıyor. Bir şirketin İşletme Sermayesi Gereksinimini belirlemek, finansal dengeyi tutturmaya yardımcı olan en önemli faktörlerden biri olarak sunuluyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER