Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Servet Gürkan, şahsi ‘Blog’unda başından geçen bir olayı paylaştı.
Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Servet Gürkan, şahsi ‘Blog’unda başından geçen bir olayı paylaştı. Gürkan’ın “Eski hasarı olana yüksek trafik primi uygulaması” başlıklı yazısı şöyle…
Okumuş olanlar hatırlayacaklardır, Kurban Bayramı arifesinde var olan trafik sigortam trafik polisinin kullandığı sistemde görülemediği için ceza yazıp motosikletimi bağlamışlardı. Bu yazımdan sonra bazı dostlar konu ile ilgilendiler ve sistemlerdeki aksamalar giderildi böylece başkalarının da mağdur olması önlenmiş oldu. İlgilenen meslektaşlarıma çok teşekkür ederim.
Bu defa yine karşıma ilginç bir durum çıktı. Nedense ya ben bu konuları çekiyorum, ya da konular ilgilendiğim için önüme geliyor.
Her zaman olduğu gibi Murphy kanunları yine çalıştı ve Cuma günü bir arkadaşım yeni bir araç aldığını ve trafik sigortası gerektiğini bir acenteye yaptırmak istediğini; ancak 3 bin 500 TL gibi yüksek bir prim istediklerini ve yaptırmadığını belirterek; benden daha ekonomik şartlarla yaptırmamı rica etti. Ben de şirketteki ilgili arkadaşımdan konuyu çözümleyip poliçeyi yaptırmasını rica ettim.
Yarım saat sonra, sigorta şirketleri ile görüştüğünü ve 1.500 TL gibi bir primle yapılabileceğini söyledi. Bende büyük bir iş başarmışım gibi arkadaşıma konuyu çözdüğümüzü ve yarı fiyatına poliçeyi yapacağımızı söyledim. Tabii çok sevindi ve teşekkür etti. Tam ben telefonu kapattığımda, telefonum tekrar çaldı ve ilgili broker arkadaşım, “Kusura bakmayın poliçe primi 3.500 TL ye çıktı” deyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü. “Nasıl olur?” dedim kızarak. O da bana “bu şahsın 2005 yılında bir motosikleti olduğunu; onunla bir kazaya karıştığını ve bu nedenle kendisine sürprim uygulandığı bilgisini verdi ve hangi şirkete gidilirse gidilsin Tramer uygulamasının verdiği prim bu kadar çıkıyor” dedi. Tabii durumu arkadaşıma hemen söyleyemedim ve “Hafta sonu oldu şirketler kapandı sen aracı hafta sonu kullanma Pazartesi konuyu çözeriz” diyebildim.
Yine çok şaşırdım. Bir kişinin 15 yıl önce yaptığı ve kusurlu olup olmadığının bilinmediği bir motosiklet hasarı; ki bu çok büyük bir hasar olamaz, nedeni ile hukukta bile yasal zaman aşımı süresinin en fazla 10 yıl olduğu bir düzende; 15 yıl sonra bu nedenle nasıl cezalandırılabiliyor olduğunu anlayamadım. Tabii konuyu ben ne Tramer yetkilisi ne de sigorta hukukçusu olmadığım için derinlemesine tetkik etmedim. Ama 40 yıllık bir sigortacı olarak bu uygulamanın insana ters gelen bir yönü olduğunu düşünüyorum. Kusursuz olarak bir kazaya karışmış kişinin sonsuza kadar bu nedenle cezalandırılması çok doğru gelmiyor insana. Adi ve ağır suç işlemiş kişilere bile bile zaman zaman af çıkarıyor devlet.
Bu nedenle ilgili konunun uzmanı meslektaşlarımızın sigortacılığın gelişmesi ve prim portföyünün ekonomiye kaynak yaratmak adına; daha da büyümesi için bu tür geri dönüşleri dikkate alıp konuyu tetkik edeceklerine ve ihtiyaç varsa gerekli düzenlemeleri yapacaklarına inanıyorum.
Kaynak: servetgurkan.com
