Sigorta sektörünün duayen isimlerinden Abdullah Karacık, “Sigorta ekonomik dalgalanmalar zamanında da satılır” diyor. Daha önce Körfez Krizi zamanında bile sigorta sattıklarını belirten Karacık, sektöre şu mesajı veriyor: “Ekonomik çalkantılar zamanında kimse sigorta almaz demeyin. Sigortayı herkese bu dönemde de satarsınız.”
‘Sigorta ekonomik çalkantılar zamanında da satılır.’ Bu sözler sigorta sektörünün duayen isimlerinden Abdullah Karacık’a ait. Karacık ile sigorta sektörünün dünü ve bugününü değerlendirdiğimiz sohbetimizde ekonomide yaşanan dalgalanmalar da gündeme geldi. “Körfez krizinde bile sigorta sattık ve başarılı olduk” diyen Karacık, şöyle devam etti: “Körfez krizi döneminde yatırım ekibine 500 bin dolar verdim. Arkadaşlara hepsini harcayabilirsiniz dedim. Yeter ki güvendiğiniz işleri yapın. Cesur olun. Biz körfez krizinde başarılı olduk. O yüzden bu dönemde ekonomik çalkantılar zamanında da sigortayı herkese satarsınız. Şu an hiç kimse sigorta almaz demeyin. Gıdacılar iş yapar, onlara gidip sigorta satın. Yöneticilik yaptığım dönemlerde satış ekibini günde 2-3 kere ziyaret ederdim. Herkesin yüzüne bakardım. Ayağı geri geri gidiyor mu diye… Özellikle ekonomide sıkıntıların yaşandığı dönemlerde ekibi daha çok desteklemek ve motive etmek gerekiyor.”
Abdullah Karacık bugün keyifli bir emeklilik dönemi geçiriyor. Sektörü uzaktan izleyen Karacık, bilgi ve deneyimi ile gerek birçok öğrencisine gerekse de daha önce birlikte görev yaptığı çalışanlarına bilabedel danışmanlık yapıyor. Abdullah Karacık bu ayki Şemsiye Dergisi’nin konuğu. Babasının bir arkadaşı sayesinde sigorta sektörüne o zamanki adı Şark Sigorta olan şirkette başlayan Karacık, sonrasında sırasıyla Halk Yaşam, Genel Yaşam, İsviçre Hayat olmak üzere birçok şirkettin kuruluşunda bulundu, yöneticilik yaptı.
Sektörde eski heyecan yok
Sektörün bugünkü durumunu kendi dönemleri ile değerlendiren Abdullah Karacık, “Belki bizim zamanımızda şimdiki gibi teknolojik imkânlar yoktu. Portföyler bu kadar büyük değildi. Ama bizler heyecanla işimizi yapıyorduk. Bugün sektördeki çalışanlarda ve yöneticilerde o heyecanı göremiyorum. Yeni ürün var, reklam var, sigortalı var, sigortacı var ama çalışanlarda ve yöneticilerde o heyecan yok” diyor.
Birçok şirkette emeği var
Abdullah Karacık’ın bugün sigorta sektöründe önemli bir Pazar payına sahip olan şirketlerin birçoğunun kuruluşunda emeği var. Bu şirketlerin büyük bir kısmının yabancı sermayenin elinde olduğuna dikkat çeken Karacık, “Sektörde yabancı hakimiyeti arttı. Dolayısıyla yabancı yöneticilerin sayısı da çoğaldı. Yabancı yöneticilere eğer lokal pazar ile ilgili doğru bir yönlendirme ve bilgilendirme yapılmazsa adapte olmakta zorlanıyorlar” diye konuştu. Karacık, kuruluşunda bulunduğu şirketleri ise şöyle sıraladı: “İlk olarak Şark Sigorta’da çalışmaya başladım. Şirketin ismi sonrasında Allianz Sigorta oldu. Ardından Halk Yaşam’da görev yaptım. Bu şirkette sonrasında Yapı Kredi Emeklilik oldu. Allianz’ın bu şirketi satın almasıyla ismi Allianz Yaşam ve Emeklilik oldu. Sonrasında Genel Yaşam Sigorta’nın kuruluşunda bulundum. Bu şirketi de Mapfre Sigorta satın aldı ve şirketin ismi Mapfre Yaşam Sigorta oldu. Kuruluşunda bulunduğun diğer bir şirket olan İsviçre Hayat ise bugün ERGO Sigorta olarak faaliyetlerini sürdürüyor.”
Hiç mahkeme kaybetmedim
Karacık’ın sigorta sektörüne katkısı da oldukça büyük. İlk hayat sigortasını ve kurumsal anlamda sağlık sigortasını Türkiye’de başlatanlardan biri olduğunu belirten Abdullah Karacık, “Sektörde sağlık sigortalarında kurumsal satışların yanında bireysel satışları ve hayat sigortalarında enflasyonla artan sistemi getirdik. Hayat ve sağlık sigortasını en çok sattığımız dönemde bile hiç mahkeme kaybetmedim. Her zaman için bir yandan şirketimin çıkarlarını korurken, diğer bir yandan müşterinin haklarını korumayı ihmal etmedim. Bu kadar sürede hiç mahkeme kaybetmemek oldukça önemli” dedi.
15 yıl üniversitede dersler verdi
Sigorta şirketlerindeki aktif görevlerini İsviçre Hayat’tan sonra bırakan Karacık, ardından 15 yılı aşkın bir süre üniversitede dersler verdi. Bu süreçte Türkiye’de hayat sigortasının tanınması ve satışının artması için gerek basın yoluyla gerek üniversitede önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Karacık, şunları söyledi: “Üniversitede keyifli bir 15 yıl geçirdim. Öğrencilerle güzel ilişkiler kurdum. Üniversiteye bir ders ile başladım, ayrıldığımda 8 ders veriyordum. Bu sırada sigorta şirketlerine de yönetim kurulu üyeliklerim devam etti. Ama sonrasında bir süre dinlenmek için üniversiteden ayrıldım” diye konuştu.
Karacık, bugün bile sağlık sigortaları konusunda gerek satışta ve pazarlamada sosyal güvenlikte yeni bir gelişme olduğunda hem öğrencilerine hem hocalara hem de çalıştığı şirketlere danışmanlık yaptığını belirtiyor ve ekliyor: “Sigorta sektöründeki aktif görevlerimi bıraktığım zaman Aktüerler Derneği Başkanlığını da yürütüyordum. O zaman bireysel emeklilik ile ilgili çok çalıştık. Dönemin bakanı bu işi bankalar ve aracı kurumlarla yapmak istiyordu. Sigorta şirketlerine güvenmiyorlardı. Meclis komisyonuna bunu kabul ettirdim. Bir dosya hazırladım. Netice itibariyle BES çıktı. Sosyal Güvenlik Reformu’nun hazırlanması konusunda birçok bakanla çalıştım. En son SSK Genel Müdürüyken Kemal Kılıçdaroğlu’yla çalıştım ve SSK için projeler ürettim.”
BES hızlı büyümüyor
Sigorta sektöründe eskiden de kaza ve trafik branşlarının ön planda olduğuna dikkat çeken Karacık: “O zaman bireysel emekliliği zorunlu yapalım önerisi getirmiştik. Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’dı. Kendisi bize zaten dünyanın en yüksek sosyal güvenlik primini ödüyoruz. Bir de işverene bunu mecbur edemeyiz diye kabul etmemişti. BES şu anda dünya ölçeğinde yeterli hızda büyümüyor. Ama buradaki sıkıntı portföy başarısının yüksek olmaması. Benim yüzde 5 ile başlatıp yüzde 10’a çıkardığım oranla birlikte şimdi yüzde 25 devlet katkısı ile insanlar BES’i alıyor. Enflasyon düşükse yüzde 25 büyük bir rakam alıyorsun. Ama enflasyon yüksek. O zaman portföy kazancı lazım. Aracı kurumlar o kadar düşük marjlarla çalışıyor ki bu şirketlerin daha verimli olması halinde BES daha hızlı büyür. Şimdi bu konuda kurumsalla ilgili çalışmalar başlıyor. Bunun yanında sektörün yeni gündemi olan alacak sigortası gibi ürünlerin sektörün gelişimini etkileyeceğini düşünüyorum.”
Emekliliğin keyfini çıkarıyor
Sigortacı ve aktüer kimliği dışında profesyonel bir fotoğrafçı da olan Abdullah Karacık, gençlik döneminde bu alanda birçok ödül almış. İyi bir briç oyuncusu olan Karacık, emeklilik döneminde ise eşi ile birlikte bol bol seyahat ediyor. Dünyadaki birçok ünlü kişi ile briç oynayan Karacık, bir dönem üniversitelere briç dersi koydurmak için de uğraştığını söyledi. Sabahları güne tenis oynayarak başladığını belirten Karacık, emeklilik günlerinin nasıl geçtiğini ise şöyle anlatıyor: “Yazın dalıyorum. Balık tutuyorum. Çocuklarla ilgilenmeyi seviyorum. Açıkçası sektörle o kadar yakından ilgilenmiyorum. Fikirlerimi soran olursa destek oluyorum.”
