Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Erdem, dövizdeki dalgalanmadan negatif yönde etkilenen sağlık sigortası poliçelerine 1 Haziran’da yürürlüğe giren KDV Kanunu’ndaki değişikliğin, pozitif yönde tesir etmesini beklediklerini söylüyor.
Döviz kurunda yaşanan dalgalanmanın sağlık sektörünü yakından ilgilendiğini belirten, Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Erdem, “Sağlık harcamaları ağırlıklı olarak döviz üzerine olduğundan, kurdaki artış doğrudan hastane masraflarına yansıyor. Bundan dolayı hastaneler fiyatlarında zam üzerine düşünüyorlar. Sektörde kullanılan tıbbi malzemelerin genellikle ithal oluşu ve Türkiye’de üretilen malzemelerin de ham maddelerinin ithal olması, dövizdeki artışlar ile malzeme fiyatlarını kaçınılmaz olarak artıyor. Bu da sağlıkla sigortası poliçelerine negatif yönde yansıyor” dedi.
Erdem, “Hastanelerin malzemeler için satın alımlarının yaklaşık yarısını dövizle yaptıklarını düşünürsek, artışın hasta veya ödeyicileri etkilemesi de kaçınılmaz. Aynı zamanda malzemenin ithal edilmesinde de yaşanılan sıkıntılar, malzeme firmalarının nakit akışlarını olumsuz yönde etkiliyor. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; Sadece yılbaşından bu yana döviz kurundaki yaklaşık yüzde 20’lik artış, malzeme fiyatının da aynı oranda artmasına neden olur. Ortalama 5 bin TL satış fiyatı olan bir ameliyatta 500 TL’lik malzeme kullanılırsa, sadece 5 ayda yaşanan artış, ameliyat fiyatının da yüzde 2 oranın da artmasına sebep olur” diye konuştu.
“KDV istisnası sağlık turizmi için önemli bir adım”
Her ne kadar dövizdeki dalgalanmalar sağlık sektörünü olumsuz yönde etkilese de sektörün kendi içindeki dinamizmini koruması ve iyileştirmesine yönelik gelişmelerin de olduğunu belirten SASDER Genel Sekreteri Uygar Üstün ise “3065 sayılı KDV kanununun 13. maddesine I bendi eklendi ve Sağlık Bakanlığı’nca izin verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri KDV’den istisna edildi. KDV istisnasının sağlanması, ülkemizde gelişmekte olan sağlık turizmi olgusunun canlandırılması ve sağlık sektörünün reel döviz girdisinin yüksek olduğu bir sektör haline dönüştürülmesi adına atılan önemli bir adım” dedi.
“Hindistan, Tayland ve Singapur ile rekabet fırsatı doğuyor”
Üstün, “Bu önemli gelişme ile birlikte, sağlık hizmetlerini uluslararası arenada güçlü rakiplerine karşı tutundurmaya çalışan Türk kamu ve özel hastaneleri rekabet anlamında bir nebze daha güçlenmiş oldu. Hastanelerimiz, yüzde 8 KDV oranı ile öncesinde satmakta oldukları sağlık hizmetlerinde, yüzde 8 oranında indirim uygulama avantajına sahip olacakları için, uluslararası piyasada daha makul ücretlere hizmet sunabilecekler. Böylelikle, sağlık turizminde fiyat avantajından dolayı tercih edilen Hindistan, Tayland ve Singapur gibi ülkelerle rekabet etme fırsatı da doğdu. Bu olumlu gelişme sağlık poliçelerine de olumlu yansıyacaktır” diye konuştu.
Kaynak: Cumhuriyet