Türkiye genelinde 17 milyon konuttan sadece 8 milyonunun depreme karşı sigortalı olduğunu belirten Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, “Zorunlu Deprem Sigortası konusunda toplumda ciddi bir bilinçlendirme çalışması yürütmek bizim en önemli görevimiz” dedi.
Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, Türkiye genelinde 17 milyonu aşan konut olmasına rağmen Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) poliçe sayısının sadece 8 milyon adetle sınırlı kaldığını belirtti. Nihat Kırmızı, “Sektör oyuncularının temsil gücüyle yapısını güçlendiren DASK’ın sorumluluk alanı, yapı tarzı ayrımı yapılmaksızın bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarı 170 bin lira ile sınırlı” dedi. Bu bedelin çelik, betonarme, karkas yapı tarzına sahip bir konut için değerlendirilmesi durumunda 212.5 metrekare ile sınırlı kaldığını aktaran Kırmızı, şöyle devam etti: “İlgili teminat tutarından ve metrekareden büyük daire yüzölçümüne sahip konutlardan ise biz sigorta şirketleri sorumluyuz. Dolayısıyla DASK konusunda toplumda ciddi bir bilinçlendirme çalışması yürütmek bizim en önemli görevimizdir. Bunu ticari amaçlarımızın dışında tutup, bir ödev olarak hayata geçirmeliyiz.”
Görevimizi yerine getiriyoruz
Kırmızı, jeopolitik konumunun bir yansıması olarak fay hatları üzerinde yer alan Türkiye’de, konut sayısı ve DASK sigorta poliçe sayısı arasındaki tutarsızlık nedeniyle tehlike sinyallerinin çaldığının altını çizdi. Kırmızı, “Var olan konut adetine göre sigortalılık oranı yüzde 44.80. Özellikle Marmara fayında yaşanan gerilimler nedeniyle karşılaşılması olası deprem büyüklüğü 7.4 civarında hesaplanmaktadır. Bu, binlerce hasarlı ev, yıkılan yollar, altyapı sorunları, çeşitli türde iletim hatlarının hasarlanması demektir. Bu konuya ilişkin toplumsal farkındalık yaratmanın biz sektör oyuncularının görevi olduğunu düşünüyoruz. Doğa Sigorta olarak bu görevimizi yerine getirmek amaçlı bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri sürdürüyoruz” dedi.
Uzmanlar sık sık hatırlatıyor
Fay hatlarının geçiş noktasında yer alan Türkiye’de deprem gerçeğinin uzmanları tarafından sıklıkla hatırlatıldığını vurgulayan Kırmızı, konuya ilişkin etkili farkındalık yaratılamamasından şikayet etti. Kırmızı, yaşanan depremlerin ciddi can kaybının yanı sıra yüz binlerce hasarlı binaların oluşmasına sebep olduğunu aktardı. Kırmızı, “Deprem afeti sonrasında meydana gelen kayıpları azaltmayı ve maddi anlamda olabildiğince telafi etmeyi amaçlayan Zorunlu Deprem Sigortası, 2000 yılından beri depremin konutlarda yaratacağı tahribata karşı güven sunuyor. Devlet tarafından topluma sunulan bir sigorta güvencesi olan DASK, bu güçlü konumuna rağmen toplum tarafından yeterince rağbet görmüyor” diye konuştu.
Sadece devletten beklenmemeli
Doğa Sigorta olarak DASK konusunda etkili bir toplumsal farkındalık yaratmayı bir görev olarak benimsediklerini belirten Kırmızı, şu bilgileri aktardı: “Bu konuda özellikle çocuklar ve gençlerin bilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Okullarımızda zaman zaman bu yönde çalışmalar yapılıyor. Ama bu konuyu sadece devletten beklememek gerekiyor. Biz sektör temsilcilerinin de sürece dahil olarak toplumu yönlendirmesi gerekiyor. Doğa Sigorta olarak, doğal afet ve bu afetlere karşı alınacak önlemler ve sigorta bilinci konusunda toplumumuzu bilgilendiriyoruz. Özellikle çocuklar ve gençlere yönelik bilgilendirici faaliyetler sürdürüyoruz.”
