Dijitalleşmemin son yılların en önemli konulardan biri olduğunu söyleyen Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Doğukan Karakaya, dijital satışların acentelerin yerini alamayacağını açıkladı. Karakaya, “Dijitalleşme, sigorta şirketleri için hızla değişen dünyaya ayak uydurmak anlamına gelirken acenteler için satış işlemlerini iyileştirmek ve operasyonel süreçleri optimize etmek anlamına geliyor. Acenteler sektöre yeni sigortalılar kazandırmak için dijitalde olmalı” dedi
Pandemiyle birlikte herkes uzaktan iş yapabilmenin, tüketiciye ulaşmanın ve onların ihtiyaçlarını hızlı ve etkin bir şekilde karşılayabilmenin ne kadar önemli olduğunu anladı. Son iki yıldır tüm sektörler dijitalleşme alanında yaptıkları çalışmalara ağırlık verdi. Sigorta şirketleri de teknolojik gelişmeleri iş süreçlerine entegre ederek hızla devam eden dijitalleşmenin gerisinde kalmamak adına bu alanda yatırım yapmaya devam ediyor.
Sigorta Ekranı’nda Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’a konuk olanTürkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Doğukan Karakaya, dijitalleşme ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Dijitalleşmenin son on yıldır en önemli konulardan biri olduğunu söyleyen Karakaya, “Dijitalleşme amaç değil bir araçtır. Dijitalleşme, sigorta şirketi için farklı acente için farklı. Bunu ayırmak lazım. Sigorta şirketindeki amacımız verimliliği artırmaya çalışıp hızla değişen dünyaya ayak uydurarak şirket içerisinde değişim yaratmaya çalışmak. Acentelerimizin dijitalleşmede odak noktası ise satış işlemlerini iyileştirmek ve operasyonel süreçleri optimize etmek” diye konuştu.
Dijitalleşme dendiğinde acentelerin aklına gelen ilk şeyin dijital satış olduğunu ifade eden Karakaya, “Dijital satışla beraber sigorta şirketleri acentenin yerine alabileceğini düşünüyor ama ben bu görüşe katılmıyorum. Hiçbir sigorta şirketi acentenin yerini alamayacak. Acentelerin müşteri ilişkisi başka bir boyutta. Müşteriler istediği zaman acenteye ulaşıp işini çözüyor. Bu sigorta şirketlerinin tek başına sağlayabileceği bir fayda değil. Ülkemizde yüzde 90 oranda çoklu acentecilik yaygın. Bir acente yaklaşık 4,7 adet şirketle çalışıyor. Kasko ve trafikte müşteriler 9-10 tane sigorta şirketinden teklif görmeden poliçe alımı yapmıyor. Mutlaka fiyata bakıyor. Acentelerimiz dijitalleşme anlamında fiyat karşılaştırma programlarını mutlaka edinmeliler” şeklinde konuştu.
Acenteler yeni müşteri bulmak için dijitalde olmalı
Karakaya, sigorta şirketlerinin acentelere sunduğu ve acentelerin kendi ürettiği dijital uygulamalar olduğunu söyleyerek, “Bugün bir kullanıcı zamanının yaklaşık yüzde 86’sını mobil uygulamalarda geçiyor. Dolayısıyla acenteler kendi iş süreçlerini, personeller dâhil ofiste yapabileceği her şeyi mobile taşımak zorunda. Covid de zaten bunu gösterdi. Acenteler dijital satış yapmalı. Acentelerin sahadaki tecrübelerini dijitale aktarmaları çok önemli. Geçen yıl Türkiye’de 41 milyon kişi dijital ödeme yapmış. 85 milyon bir ülkede 41 milyon kişi dijital ödeme yapmış. Böyle bir ortamda acentelerimizin yeni müşteri bulmak için mutlaka dijitalde olması gerekiyor. İnternet sitesi dijitalleşmede sadece bir başlangıç ve enstrüman. Emek ve yatırım gerekiyor” dedi.
Pandemiyle farklı bir tüketici modeli oluştu
Covid-19 salgınının farklı bir tüketici davranış modeli ortaya çıkardığını belirten Karakaya, bu denli büyük bir değişimin her sektörü olduğu gibi sigorta sektörünü de etkilediğini söyledi. Karakaya, 2020 yılında sigorta sektöründe hasar frekanslarının ciddi şekilde düşmesine rağmen primlerin artmadığınadikkat çekerek, “Türk sigorta sektörü son yıllardaki en büyük karlılık rakamlarını gördü. 2021’in son çeyreğinde karşı karşıya kalınan ekonomik konjonktürde sigorta bedeli ile fiyatların arttığı ve müşterinin de şikâyet ettiği bir dönem geçirdik” dedi.
2021’i yüzde 132 büyüme ile kapattık
Türkiye Sigorta’nın 2021 yılını yüzde 132 büyüme ile kapattığını belirten Karakaya, “Acente kanalında da yüksek ivmeyi devam ettiriyoruz.Sektör, acente bazında yüzde 69 büyürken biz yüzde 107 oranında büyüdük ve altıncı sıradan dördüncü sıraya yükseldik.BES’te Türkiye Sigorta’nın toplamda yüzde 129 pazar payı var.18 yaş altı BES’e yaklaşık 302 bin kişi katıldı. 2022 yılında da acente kanalımız için pandemi döneminde yaptığımız teşvikleri devam ettirmek için çalışıyoruz. 2021’de yaptığımız kampanyaları 2022’de de devam ettiriyoruz. Yüzde 120’lik net komisyon sağladık. Bununla beraber farklı kampanyalarımız oldu. Kasko ve oto dışı kampanyamız devam ediyor. DASK, yeşil kart gibi ürünler de pandemide başlattığımız ürünler. Sektörün neredeyse en yüksek standart komisyonu veren şirketi olarak ona da devam ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
Acenteler adet hedefli gitmeli
Prim bazında büyümeden çok adet olarak büyümenin daha önemli olduğuna dikkat çeken Karakaya, şunları söyledi: “Şubat sonu tüm branşları bir T cetveline koyalım. Sol tarafta enflasyonun üzerinde büyüyen branşlar, sağ tarafta da enflasyon altında büyüyen branşlar olsun.Baktığımızda sol taraf da rakamsal olarak büyümüş vaziyette.Sadece tarım, trafik, ferdi kaza enflasyonun altında büyümüş gibi gözüküyor. Burada tarımda yüzde 58 oranında bir büyüme var. Bunu enflasyon kadar büyümüş gibi görebiliriz. Şubat sonu itibariyle trafikte büyüme yüzde 50 ancak adete baktığımızda mart sonu itibariyle trafikte sadece yüzde ikilik bir artış var. Kaskoya gelince durum vahim çünkü Türkiye’de 27 milyon araç var. Kasko olarak büyüme yüzde 9. Mart itibariyle bu büyüme yüzde 1,8 ve oldukça düşük. Diğer tarafta DASK’ta sektörde yüzde 19 oranında büyüme varken şu anda yüzde üç.Adette küçülüyor DASK ürünü. Müşterilerin aldıkları ilk ürünler bu ürünler. Prim büyümesine bakarak acenteler bir yorumda bulunmasınlar.Adet hedefli gitsinler, önemli olan bu.”
Acente odaklı bir şirketiz
Türkiye Sigorta’nın 4100 adet acente hacmi bulunduğunu söyleyen Karakaya, “Acenteninşirket içerisindeki toplam üretim payı yüzde35’lere kadar gelmiş vaziyette.Yüzde 18-19’luk payımız iki katına çıktı. Geçen yıl yaklaşık 1300-1400 acente açılışı yaptık.Bunu birtakım elemelerleyapıyoruz çünkü bunu yapmadığımızda acenteyi açtığımız gibi kapatmak zorunda kalıyoruz. Bir iş ortaklığı yapmamız gerekiyor. Kazan-kazan ilkemiz ve karşılıklı beklentilerimiz var.” dedi.
Sektörün teknik karlılık sağlaması gerek
Programda sağlık sigortaları ile ilgili değerlendirme de yapan Karakaya, özel sağlık sigortasının son yıllarda adet olarak küçüldüğüne dikkat çekerek“Mart sonunda özel sağlık sigortasında yüzde 14 düşme var.Tamamlayıcı sağlıkta ise yüzde 13 büyüme var.Ortalama primde de yüzde 80 gibi büyüme gerçekleşti. Medikal enflasyon yüzde 150. Yakın bir zamanda bir mobil uygulamayı hayata geçirdik.İleriki dönemde hızlıca bir acente servisi satış platformu hayata geçireceğiz.Onun akabinde mobil uygulama yapacağız. Acentelerimiz için buradayız. Hepimiz aynı sektördeyiz. Sigorta sektörü 2021’de olduğu gibi mali kar elde edip teknik karlılık sağlayamazsa 2022 yılında sadece sigorta şirketleri kaybetmez, acentelerde servislerde bu durumdan etkilenir” açıklamalarında bulundu.
Yangın branşında sektörün üzerinde büyüyoruz
Her şirketin kendine özgü risk kabulleri olduğunu söyleyen Karakaya,konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu yıl özellikle birçok branşta karlılık yüzde yüz azalmış vaziyette. Sigorta şirketleri mali anlamda kâr etmeyecek bu yıl. Dolayısıyla enflasyon oranının altında kalıyor.Teknik olarak kar etmek gerekiyor.Kazan-kazan prensibi çerçevesinde elimizden geldiğince acentelerimizi düşürmeden kontrollerimizi koymamız gerekiyor.Türkiye Sigorta olarak yangında sektör 71 büyürken biz an itibariyle yüzde 81 büyüyoruz. Mart sonu katıldığında bu oran yüzde 98’e kadar gelmiş durumda.Aynı şekilde acente kanalında da yangında mart sonu dâhil yüzde 90 gibi bir büyüme söz konusu. Bunu sadece prim olarak değil adet olarak yapıyoruz” diye konuştu.
Konut sigortalarındaki ek teminatlar primleri etkiliyor
Konut sigortalarında prim anlamında en iyi üç şirketten biri olduklarını dile getiren Karakaya,“Konutta 2010 yılında yüzde 4 buçuk olan hasar frekansıbugün yüzde 12-13 bandında.Yüzde 150 yükselme var.Artık konut ürün haline geldi ve bu güzel bir şey.Konutta tek başına fiyat artışından ziyade bedelartışıile beraber gelen ve alt taraftaki özel ek teminatlardaki bedeller artık yüksek rakamlarda alınmaya başladı.Dolayısıyla bunlarla beraber konut fiyatlarında artan bir prim oranı ile karşı karşıyayız” açıklamalarında bulundu.
150 yeni mezunu satış kadrolarımıza dâhil ettik
Türkiye Sigorta olarak yeni mezun alımına çok önem verdiklerini söyleyen Karakaya, satış kadrolarına 150 kişilik yeni mezun alımı yaptıklarını aktardı. Karakaya, yakın bir zamanda yine aynı şekilde bilgi işlem bilimleri mezunu alımı yapacaklarına ve buna devam edeceklerini dile getirerek, şöyle devam etti: “Bir bakıma sektöre ait satış danışmanı yetiştiriyoruz.40-50 kişilik bir satış kadrosu aldık ve yakın bir zamanda bunun devamını getireceğiz.Tüm Türkiye Sigorta genel müdür yardımcıları tek tek, hafta sonları cumartesi günlerini ayırarak buradaki arkadaşlara derslerinde kendi branşlarını anlattı. Satışla ilgili konuları bizzat ben anlattım. Hepimiz ders anlatarak bir sigortacılık okulunu hayata geçirmiş olduk.”
Asistans hizmetlerindeki sıkıntılar yeniden yaşanabilir
Programda assistans hizmetleri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Karakaya, geçen yıl çip krizi ve araç fiyatlarının yüzde yüz üzerinde artması gibi unsurların sektör paydaşlarını olumsuz etkilediğini söyledi.Karakaya, araç kiralama firmalarının birçoğunun battığını aktararak, “Yaşanan sıkıntılar bu yıl da olmayacak anlamına gelmiyor çünkü şimdi de Rusya-Ukrayna krizi var. Bunun arka tarafta ciddi şekilde negatif etkisi olacak, çünkü bazı özellikli araçlar Rusya ve Ukrayna tarafından geliyor. Uluslararası olarak etkilenmeye başladık. Amerika’da araç fiyatları son bir yılda yüzde 50-60 artmış vaziyette.Dolayısıyla araç kiralama firmalarının araç bulması, araç alması ve bunları cüzi ücretlerle müşterilere kiralama dönemi kapandı” dedi.