Sigorta sektörünün duayenlerinden Servet Gürkan, internette okuduğu bir haberle ilgili görüşlerini paylaştı. Gürkan, şahsi internet sitesinde yayınladığı makalesinde “Uluslararası sigortacıların sigortacılığı geliştirecek uygulamaları nasıl devreye sokmakta olduklarını görünce kızmamak üzülmemek mümkün değil” diyor.
Sigorta sektörünün duayen isimlerinden Servet Gürkan’ın “Dijital poliçe mi? Kâğıt poliçe mi?” başlıklı yazısı şöyle:
İnternette aşağıdaki heberi okudum ve yine sorguladım, biraz kızdım, biraz üzüldüm. Biz halen “Trafik sigortasının fiyatı artsın mı azalsın mı? Trenlerin sorumluluk sigortası olmalı mı? Sigorta penetrasyonu teoride nasıl arttırılır?” gibi tartışılmaktan çok uygulama gerektiren konuları tartışırken uluslararası sigortacıların sigortacılığı geliştirecek uygulamaları nasıl devreye sokmakta olduklarını görünce kızmamak üzülmemek mümkün değil.
7 dakikalık inceleme süresi dakikaya iniyor
Bahsettiğim haber şu şekilde; “Amerikan insurtech Lemonade basitleştirilmiş bir dijital sigorta poliçesi oluşturdu. “Poliçe 2.0” adı altında bilinen bu model, genellikle okuması ve anlaşılması zor ve uzun süren sözleşmeler sunan geleneksel sigortacıların uygulamasına son veriyor. Lemonade poliçesi, genel olağan sözleşmelerde bulunan ortalama 20 bin kelime ve 220 kloz yerine 2 bin 271 kelime ve 11 istisna klozunu içermekte. Yeni sözleşme, geçmişte hiç bir zaman gerçekleşmemiş olan, tüm poliçeyi incelemeye istekli herhangi bir kişi için gereken minimum 75 dakika yerine 10 dakikada bunu gerçekleştirebilmektedir. Girişimin CEO’su ve kurucu ortağı Daniel Schreiber, müşterilerine kendi önerdiği sözleşmenin tüm maddelerini kendisinin anlamakta zorlandığını itiraf ediyor. Schreiber, sigortacıları onun ayak izlerini takip etmeye ve son olarak şeffaf ve anlaşılabilir sigorta politikaları tasarlamaya davet ediyor.
Engelleri ortadan kaldırmak mümkün
Bizim önemli sorunlarımızdan olan ve hem sigortacıların hem sigortalıların şikayetçi olduğu çok sayfalı poliçeler ile ilgili çalışma var mı ben bilmiyorum. Daha önce aynı sorunu kioskdan veya internetten sigorta satışlarında da gündeme getirmiştik. Ancak ülkemizde bu tür konular kolay çözümlenemiyor. Önce sektörün ilgili kurumları mevcudun yerine konacak uygulamayı hazır hale getirecek, sonra bununla ilgili kamuoyu yaratılacak, en önemlisi sigortacılıktan sorumlu devlet kuruluşu konuyu sahiplenip konu ile ilgili değişmesi gereken yasal düzenlemeleri değiştirecek ve uygulama hakkında toplum bilgilendirilip uygulamaya başlanacak. Tahmin edebileceğiniz gibi bu yolda bir sürü engellerle karşılaşılacaktır. Ama inanıyorum ki bu engelleri ortadan kaldırmak mümkündür.
Verilmeyen/istisna olan teminatlar yazılıyor
Kâğıt tüketiminin çevresel zararları, yazıcı ve mürekkep maliyeti, basım maliyeti, kargo maliyeti vb gibi bir çok olumsuz faktör hali hazırda bu uygulama değişikliğini zorunlu kılıyor. Diğer yandan Avrupa ülkeleri, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde sigortalıyı korumak amacıyla poliçelere dahil olan teminatlar değil sadece verilmeyen/istisna olan teminatlar yazılıyor. Böylece All Risk bir poliçede bütün teminatlar dahil mantığı olduğundan, var olan teminatları tek tek poliçede belirtmenin bir anlamı kalmıyor. Aksine var olan bir teminatını yanlışlıkla poliçeye yazılmaması sigortalı için bir mağduriyet potansiyeli doğuruyor. İşte bu nedenle poliçelerde sadece poliçe kapsamına girmeyen/istisna olan teminatlar belirtiliyor.
Unutmayınız ki ülkemizde de hayat yavaş yavaş akıllı cihazlara sığmaya başladı. Neredeyse tüm hayatımızı onlarla yönetebilecek duruma geleceğimiz günler çok uzak değil. Ödeme sistemlerinin bile pos cihazı yerine artık telefon kullanmaya başladığı günümüzde biz sigortacıların da poliçeyi sigortalıya en kolay ve en basit şekilde nasıl sunacağımız konusuna çözüm bulma çalışmalarına ivedilikle başlamalıyız.