5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

Devrim Ersöz: “Yeni risklerde acente uzmanlığı”

Geleneksel sigortacılık, yangın, kaza ve hayat gibi ‘görünür’ riskler üzerine kurulu. Ancak 21’inci yüzyıl, hem bireyleri hem de kurumları, doğanın ve teknolojinin hızla değişen yüzüyle tanıştırıyor. Türkiye sigorta sektörü, bir yandan artan afet sıklığı ve şiddetiyle mücadele ederken, diğer yandan da her an kapıyı çalabilecek siber tehditlerin gölgesinde büyüyor. Bu yeni risk çağında, sigorta acentesi artık sadece poliçe satıcısı değil, müşterisinin en yakın risk danışmanı olmak zorunda. Peki, acenteler bu iki dev trendi, Siber Güvenlik ve İklim Değişikliği Risklerini, nasıl birer tehdit olmaktan çıkarıp, uzmanlık alanına ve yeni bir gelir kapısına dönüştürebilir?

Siber riskler sigortası; dijital  dünyanın zorunlu kaskosu

Türkiye’de dijitalleşme hızı, siber tehditlerin büyüme hızıyla neredeyse yarışıyor. KOBİ’lerden büyük holdinglere, hatta bireysel kullanıcılara kadar herkes, veri ihlali, fidye yazılımı saldırıları, kimlik hırsızlığı ve iş durması gibi risklerle karşı karşıya. Raporlar, siber saldırıların ortalama maliyetlerinin her geçen yıl arttığını gösteriyor; oysa pek çok işletme hâlâ bu riske karşı hazırlıksız.

Acente kritik farkındalık misyonu üstlenmeli

Siber Güvenlik Sigortası, bir antivirüs yazılımı ya da güvenlik duvarı değildir; bir saldırı sonrası ortaya çıkan mali kayıpların güvencesidir. Acente, burada kritik bir farkındalık misyonu üstlenmelidir:
 * Eğitim ve Farkındalık: Müşterinize sadece poliçeyi değil, siber riskin ne anlama geldiğini, bir saldırı sonrası hangi adımların atılması gerektiğini (adli bilişim, halkla ilişkiler, hukuki süreçler) anlatmalısınız.
 * Kişiselleştirilmiş Çözümler: Her işletmenin maruziyeti farklıdır. Bir e-ticaret sitesi ile bir üretim tesisinin ihtiyacı aynı değildir. Acente, veri ihlali masrafları, iş durması zararları, siber şantaj ve medya sorumluluğu gibi teminatları doğru analiz ederek, müşteriye özel paketler sunmalıdır.
 * Önleyici Danışmanlık: Poliçe şartlarının çoğu zaman temel güvenlik önlemlerinin alınmasını şart koştuğunu unutmayın. Acente, müşteriyi bu önlemleri almaya teşvik ederek (düzenli yedekleme, güncel antivirüs vb.) hasar ihtimalini baştan azaltan bir ortak olmalıdır.
Siber sigortacılık pazarı, Türkiye’de henüz başlangıç aşamasında olsa da, küresel trendler bu alanın hızla büyüyeceğini gösteriyor. Acenteler için bu, erken uzmanlaşmanın ve rekabette öne geçmenin en önemli yollarından biridir.

İklim değişikliği riskleri: 

Yeni doğal afet haritası

İklim krizinin etkileri, son yıllarda Türkiye’de yaşanan seller, beklenmedik dolu fırtınaları, orman yangınları ve şiddetli kuraklıklarla somut bir gerçekliğe dönüştü. Aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti, geleneksel konut, işyeri, kasko ve tarım sigortalarındaki hasar maliyetlerini yükselterek sektörü derinden etkiliyor. Artan hasar frekansı, sadece şirketlerin reasürans maliyetlerini değil, sigortalıların ödediği primleri de doğrudan etkiliyor.

İklim değişikliği acentelere hangi fırsatları sunuyor?

İklim değişikliği, acentelere hem riski yönetme hem de sürdürülebilir çözümler sunma fırsatı verir:
 * Risk Modellemesi ve Yenileme: Acenteler, müşterilerinin coğrafi konumuna göre sel, dolu, deprem gibi risklerin olasılığını ve etkisini daha iyi değerlendirmelidir. Sigorta yenilemelerinde sadece fiyatı değil, teminat limitlerinin (özellikle enflasyon karşısında) güncel riskleri karşılayıp karşılamadığını detaylıca kontrol etmelidir.
 * Eksik Teminatın Giderilmesi: Kırsal bölgelerde TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) dışında kalan riskler veya kentsel dönüşüm sürecinde DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) dışında kalan binalar gibi spesifik durumlar, acentenin uzmanlık gerektiren alanlarıdır. Müşterinin eksik teminatını tamamlamak hayati önem taşır.
 * Yeşil Sigortacılık ve Fırsatlar: İklim krizi, bir yandan risk yaratırken, diğer yandan yenilenebilir enerji (güneş, rüzgâr) projelerinin sigortalanması gibi yeni alanlar açıyor. Acenteler, portföylerine ‘Yeşil Sigorta’ ürünlerini (çevre kirliliği sorumluluk, enerji projeleri teminatları) ekleyerek geleceğin pazarında yer almalıdır.

Uzmanlaşma ve danışmanlık  sigortacılığın geleceğidir

Siber ve iklim riskleri, sigorta acentelerinin geleneksel aracılıktan profesyonel risk danışmanlığına geçişinin zorunlu katalizörleridir. Bu iki alan, sadece yeni poliçe satmak anlamına gelmez; müşterinin iş sürekliliğini ve hayat kalitesini koruma vaadini temsil eder.
Acentenin başarısı artık, sattığı poliçe sayısıyla değil, müşterisini görünmez tehditlere karşı ne kadar doğru yönlendirdiğiyle ölçülecektir. Teknolojinin ve doğanın bu baş döndürücü hızında, acentelerin yapacağı tek akılcı yatırım, bilgi ve uzmanlıklarını sürekli güncel tutarak, geleceğin risklerini bugünden teminat altına almaktır. Bu yolda başarıya ulaşan acenteler, Türkiye sigorta sektörünün de geleceğini inşa edecektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER