DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, “Afetler nedeniyle oluşan maddi kayıpları karşılamak için sigorta her zaman gerekli bir araç. Bu nedenle Türkiye’deki tüm konutların güvence altına alınması nihai hedefimiz” dedi.
ŞERİFE KAYA / HAYATIMIZ SİGORTALI
Marmara Depremi ülkemizde deprem algısının ve bilincinin gelişmesi açısından bir dönüm noktası oldu. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, 1999 yılında Türkiye’de yalnızca 500 bin civarında deprem teminatlı konut varken, günümüzde yürürlükteki poliçe adedinin 7,3 milyonu aşmış durumda olduğunu söyledi. Ülke ortalaması yüzde 41,5 olan mevcut sigortalılık oranı ile her 10 evin 4’ünde Zorunlu Deprem Sigortası bulunduğunu belirten Kayacı, “Bu gelişmenin seviyesini henüz yeterli görmüyoruz. 7,3 milyon zorunlu deprem sigortalı konut sayısını artırarak, Türkiye’deki tüm konutların güvence altına alınmasını nihai hedefimiz olarak görüyoruz. 2015 yılında dünyada doğal afetler nedeniyle meydana gelen ekonomik kayıpların toplamı 90 milyar dolar oldu. Bunun yaklaşık 30 milyar dolarlık kısmı (yüzde 33) sigorta ile karşılandı. Bu nedenle afetler nedeniyle oluşan maddi kayıpları karşılamak için sigorta her zaman gerekli bir araç” dedi.
Birçok bilinçlendirme ve tanıtım projesi hayata geçti
projesi hayata geçti “Deprem ve sigorta bilincinin artması gerektiğinin farkındayız” diye sözlerine devam eden Kayacı, hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdiklerini ifade etti. Kayacı, iller tarafından Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaygınlaştırmak için pek çok yerel bilinçlendirme kampanyasının düzenlendiği “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” projesi, depreme karşı dayanıklı yapı bilincini geliştirmek amacıyla düzenlenen “DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması”, gençlerde deprem bilincini artırma hedefiyle üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen “Kısa Film Yarışması”, 2009’dan bu yana deprem riski yüksek il ve ilçeleri dolaşıp deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası eğitimi veren “Fay Hatları TIR’ı” ile binlerce kişiye ulaştıklarını ve deprem ve sigorta bilinci oluşturduklarını söyledi. Kayacı, aynı zamanda yerel yönetimlerle işbirliği içinde olmak ve yüz yüze iletişim kurmak amacıyla “DASK Anadolu Buluşmaları” projesini hayata geçirdiklerini, deprem ve sigorta bilincini yaygınlaştırmak için sosyal medyada ödüllü yarışma düzenlediklerini belirtti.
Kayacı, sözlerine şöyle devam etti: “Büyük bir deprem durumunda sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha doğru şekilde karşılayabilme amacıyla başlatılan Afet Yönetim Projesi sayesinde Zorunlu Deprem Sigortası’nın bütün süreçlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetip raporlama imkânımız olacak. İnternet üzerinden veya telefon aracılığı ile sigortalılara 7/24 ulaşabileceğimiz sistem ile DASK ve poliçe sahipleri arasında anında ve doğrudan iletişim kanalı tesis edilecek.”
ZDS yaptıracaklara öneriler
İçinde yaşadığımız konutların deprem riski taşıyıp taşımadığı noktasında gerekli kontrolleri aksatmadan yapmak ve önlemlerini almak gerektiğinin altını çizen Kayacı, depremle mücadelenin depremden önce başlaması gereken bir süreç olduğunu söyledi. Zorunlu Deprem Sigortası yaptıracak vatandaşlara ise uyarıda bulunan Kayacı, şöyle konuştu: “Olası bir depremde, mesken sahibinin hasarını tam alabilmesi için meskenin brüt yüzölçümü, yapı tipi ve hasar durumu doğru beyan edilmeli. Ayrıca, iletişim bilgilerini doğru ve eksiksiz bir şekilde paylaşmak gerekiyor. Bu bilgiler, yenilemeler için hatırlatma yapabilmemiz, deprem olması durumunda poliçe sahibine ulaşabilmemiz ve hasar tespit sürecini hızlı bir şekilde yürütebilmemiz açısından önem taşıyor.”