24 Kasım 2024, Pazar
spot_img

Depreme karşı hasar önleyici faaliyetlerle hasarı azaltma yoluna gidilmeli 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ‘Deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası Yeni Tarife ve Yeni Uygulama Tebliği’ konulu sektör toplantısında Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra atılan yeni adımlar ve yapılması gerekenler mercek altına alındı. 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, ‘Deprem ve Zorunlu Deprem Sigortası Yeni Tarife ve Yeni Uygulama Tebliği’ konulu sektör toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın yaptığı toplantıda, mevzuat düzenlemelerinin yanı sıra Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra sektörde atılan yeni adımlar da değerlendirildi. 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Özgür Yılmaz’ın moderatörlüğünde yapılan toplantıda; TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Başkanı Levent Korkut, DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vural Seven bilgi ve tecrübelerini paylaştı.

Sigorta, hasarların telafisinde kullanabileceğimiz en etkili enstrümanlardan biri

Doğal afetlerin olumsuz etkilerini tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını ancak alınacak önlemlerle bu etkileri en aza indirmenin ve yeniden yapılanmayı hızlandırmanın sağlanabileceğini belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, “İşte sigorta enstrümanı da doğal afetlerin oluşturacağı hasarın telafisinde kullanabileceğimiz en etkili enstrümanlardan biri” dedi.

Sigorta sektörünün sağladığı milyarlarca liralık fonla deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarına önemli bir katkı sunduğuna dikkat çeken Salman, şöyle devam etti: “Bu nedenle özellikle zorunlu deprem sigortasının toplumumuzun tüm kesimlerinde yaygınlaştırılmasını ve etkinliğinin artırılmasını son derece elzem buluyoruz. Deprem sigortası tazminat bedellerinin güncellenmesini ve aylık ÜFE oranında artırılabilecek olmasını oldukça yerinde adımlar olarak değerlendiriyoruz. İnanıyoruz ki, toplumumuzdaki sigorta bilincini artıracak her bir uygulama, bizi doğal afetler karşısında çok daha güçlü ve tedarikli kılacaktır.”

Sigorta farkındalığının artırılması birinci görevimiz olmalı

Sigorta sektörünün ülkenin ekonomik devamlılığının sağlanmasında en önemli sektör olduğunu belirten TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut, “Sigorta sistemi tabana ne kadar yayılır ve farkındalık ne kadar çok artarsa, maddi kayıpların giderilmesinde etkisi de o kadar çok yükselir. Toplumda sigorta farkındalığının artırılması hepimizin birincil görevi olmalı” diye konuştu.

Deprem ülkemizin en büyük gerçeklerinden biri 

Güvence kavramının tam karşılığı olan sigortalamanın, özellikle deprem riskli yerlerde zorunlu deprem sigortası ile kısıtlı kalmaması gerektiğinin altını çizen TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı ise “Bu minvalde ülkemizin en büyük gerçeklerinden biri olan depreme karşı, sigorta sektörü hasar önleyici faaliyetleri belirleyerek hasarı azaltma yoluna gitmeli” dedi. 

En önemli problemlerden biri poliçelerin düşük oranlarda kesilmesi

DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut, deprem bölgesinde gözlemledikleri önemli problemlere dikkat çekti. Turgut, Bu problemlerden birinin poliçelerin düşük oranlarda kesilmesi olduğunu belirtti. 

Mevcut mevzuata göre DASK’ın hukuki durumu hakkında bilgi veren Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vural Seven ise şunları söyledi: “Kanuna göre DASK, kâr amacı güden bir kuruluş değil. DASK, 1999 depremi yaşandığı için doğdu. Devlet kendi üzerindeki yükümlülüğünün bir kısmını vatandaşlarıyla paylaşmak istemiş. DASK’ı standart bir sigorta şirketi olarak değerlendirmek yanlış olur. DASK, Sigortacılık Kanunu’na ve Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) tabi değil. TTK, ruhsatlı sigorta şirketlerini kapsıyor. DASK, bir borçlar hukuku sözleşmesidir. Tür olarak bakıldığında; zorunlu deprem sigortası, zorunlu bir sigorta türüdür ve zarar sigortasının alt türü olan zorunlu mal sigortası niteliğindedir.”

Binalarda performans hedefi, ‘can güvenliği’ ya da ‘kontrollü hasar’ seviyesinde

Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren de şu açıklamayı yaptı: “Yürürlükte olan birçok deprem yönetmeliğine göre içlerinde konut ve endüstriyel binaların da bulunduğu birçok bina sınıfı tasarımında şiddetli olarak tanımlanan senaryo depremi için baz alınan performans hedefi, ‘can güvenliği’ ya da ‘kontrollü hasar’ seviyesinde. Betonarme binaların deprem performansı detaylarda gizli olduğundan, yapılacak yapısal deprem performans analizleri sırasında karot örneği alınması ve özellikle birleşim bölgelerinde boyuna donatı oranı ile etriyelerin çap ve sıklığının ölçülmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu. Çatılara güneş paneli kurulması konusuna da değinen Eren, “Mevcut binaların çatılarına güneş paneli kurulmak istendiğinde sadece statik analiz değil, olası deprem yüklerine karşı dinamik analiz de yapılmalı” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER