24 Aralık 2024, Salı
spot_img

Can Kantar / Yorum: Acentelerin geleceği platformunda neler oluyor?

Acentelerin Geleceği Platformu (AGEP) diye bir oluşum kuruldu. İçerisinde gerçekten saygı duyduğum kişiler var diye pek bir şey yazmadım konu ile ilgili. Bir iki yorum yazayım dedim, baktım “Can bey, bize gölge etme, bizim önümüzü kesme acentelere kötülük edersin, biz acenteler için yola çıktık” falan filan.. Ben de biraz uzak durayım dedim. İzledim ne yapıyorlar diye. Öncelikle “Acentelerin Geleceği”ne uzanan yol bir baktım SAİK’e çıkıyor. Yani önce Oda seçimleri platformun ilk merdiveni.

Her yol başkanlığa çıkıyor !

IMG_0648
Oda seçimleri ertelendi, acentelerin geleceğini düşünenler, bu düşüncelerini de ertelediler. Platform içerisinde TÜSAF’a prosedür gereği alınmayan dernekler var ve onlar bir oluşum içerisindeler. Tamam dedim en doğal hakları. Ama garabet olan TÜSAF içerisinde olan aynı zamanda platformda olan dernek temsilcisi de var. Hedefe kilitlenmiş bu başkanımız her şartta bir yere başkan olacağım derdinde, dernek başkanlığı yetmiyor kendisine. TÜSAF’a istedi olamadı, SAİK’e istedi yolda sirkelendi, İTO meslek komitesine çalıştı, orada da kandırıldı. Ama yılmadı şimdi de bir platform ile hedefe gitmeye çalışıyor. Bunu ima eden bir gönderme yaptım. Diğer platform üyeleri “yok böyle bir şey, hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. Bizi bölmeye parçalamaya gücün yetmez. Başkanlık derdimiz değil, dönüşümlü yaparız” ebele gübele. Sonra 5-6 kişi ile kurulan platformda bir tek İSAD Başkanı ortalıkta. O da kendine yazayım derken, duvara yazdı gitti. Bu arada sağ olsun benimle ilgili hiç bir hakareti es geçmeyip sosyal medyada beğenen bir de SAB Başkanımız Doğan Şen var. Canı sağ olsun.

Şimdi bu ikili arasında aklımın ermediği bir tezat durumu paylaşacağım sizlerle.

AGEP üyelerinin birbirlerinden haberi yok!

IMG_0650
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in DASK’ın yüzde 100 oranına erişmesi için düzenli ödemesi olan kişilerden otomatik olarak poliçe kesilip tahsilat yapılacağı açıklaması sektöre bomba gibi düşmüştü. Şirket Genel Müdürleri dahil sektörün önemli kişilerine sordum konudan habersizler. Ortada bir şey yok daha. Kimse bir şey bilmiyor. Bir baktım AGEP Üyesi Başkan Turusan Bağcı, gizemli bir açıklama paylaştı. “Bu bizim AGEP ile Hazine’ye sunduğumuz projedir. Acentelere hayırlı olsun, önemli bir üretim kaynağı olacak acenteler için. Ama bazı konular imzalanmadan bir şey söyleyemiyoruz (kimse bilmiyor biz biliyoruz ama söylemiyoruz diyerek gizemli bir hava) ” eeee üstünden 15 gün geçecek neredeyse kimse bir şey bilmiyor Turusan bey ve AGEP Üyeleri dışında diye düşünürken aaa bir röportaj. AGEP Üyesi SAB Başkanı Doğan Şen diyor ki “DASK için yapılacak çalışmaya acenteler dahil olmalı” haydaaaaaa.

Hazine, Turusan Bey’in kulağına söyledi herhalde!

IMG_0649
Arkadaş DASK Projesi hani AGEP’in önerisiydi, Turusan Bey öyle dedi. Konuları hepiniz biliyordunuz hani, Hazine yetkilileri imzaya kadar kimseye söylemeyin demişti size. Turusan Bey öyle demişti. Bakıyoruz diğer başkan Doğan Şen’in bu gizemli bilgiden haberi yok. “Aman acenteler DASK işinde devre dışı kalmasın” diyor röportajında. Tuhaf değil mi bu durum ? Biri açıklasın bana lütfen Hazine yetkilileri toplantı sırasında DASK için uygulayacakları yöntemin ayrıntılarını Turusan Beyin kulağına mı söylediler acaba? Yani söylemek istemiyorum ama bu Turusan Bey tutulamaz oldu, bu sebeple dışarıdan görünen platform çökmüş. Böyle tezatlar olduktan sonra bu platform mu tüm acente derneklerini kucaklayacak. Hatta “TÜSAF yakında bu platform altına girmek isteyecek” demişti bir Başkan dostum bana, güldüğüm için de bana çok kızmıştı. Neyse dışarıdan görünen fotoğraf budur.

Yolunuz açık olsun ne diyeyim.

[quote font=”georgia” font_size=”14″ color=”#232323″ bcolor=”#2d000f”]Not : Gündem yoğunluğundan iki gündür bu yazıyı yayımlayamıyorduk. Tam bu sırada ANSADER’in AGEP’den ayrıldığı haberi geldi. Yılların tecrübeli ismi ANSADER Başkanı Mehmet Tunga zehir zemberek bir açıklama yaparak AGEP’den ayrıldığını açıkladı. ‘Yazımızın sonunda platform çökeceğe benziyor’ diye bir ifade varken bunu ağır bir ifade mi diye düşünürken bu açıklama tespitimizin doğru olduğunu gösterdi bize. İnşallah devam eder, inşallah acente meslektaşlarına faydalı işler yaparlar ama… ben doğabilecek sıkıntıları başından dile getirdim diye eleştirilmiştim.
Sonuç ortada. Yoksa çıkış noktası doğruydu bir sıkıntı yok.[/quote]

2 YORUMLAR

  1. 20 yıldır ortalıkta boy gösteren bu insanların hangi çalışması sayesinde acentenin cebine 3 kuruş fazla girmiş acaba?

    Ancak kendilerini gösteriyorlar, kendilerini pazarlıyorlar.

    İcraat desen koca bir sıfır.

    Adam olacak çocuk misali…

    İşgal ettikleri görevler kendilerini değili fikirlerini gösterme yeri olmalı. O fikirler ki, acentenin önünü açsın.

    Örneğin, gündemdeki yeni DASK yapılanması.

    Bakan diyor ki, bu modelde %100 oranının çok uzağındayız. Demek ki, yeni bir model geliştirmenin zamanıdır.

    Kendince bir fikir, bir model çıkıverdi ağzından. “Sigortası olmayana resen poliçe düzenleyelim, elektrik dağıtım şirketleriyle bunu yapabiliriz” dedi.

    Herkes ayağa kalktı, vah efendim acente devreden çıkmasın.

    Anladık birader, acente devreden çıkmasın da, bunun önünü açabilecek bir model önerin var mı?

    Gördüğümüz kadarıyla, koskocaman başkanların minicik bir fikirleri bile yok.

    Tek fikir, acente devreden çıkmasın.

    İyi de, Bakan %100 diyor, sen acente devreden çıkmasın fikriyle aynı modelde biz bunu beceririz demeye getiriyorsun.

    20 senedir yapılmayanı 3 ayda nasıl yapacağı konusunda bir fikir yok.

    Olmaz arkadaş, seni dikkate almazlar. Böyle olunca da, acenteyi de dikkate almazlar.

    Öyle bir model üret ki ve elektrik dağıtım şirketleriyle düşünülen modelin hukuki olmadığı da bu modelin yanına koy ki, bir sonuca varasın. Bakanı da ikna edesin.

    Ama yok, her zamanki model, ona karşıyık, bunu istemeyük…

    Amaçları üretmek olmaktan çok uzak, sadece bir makama ulaşmayı hedeflemiş, fikir fukarası bu adamlardan başka ne beklenir ki? Kendi etraflarında toplanmayı şiar edinmişlerse, her an bir patırtıyla yollar ayrılabiliyor.

    Oysa, bir fikrin etrafında toplanmış olsalar…

    Oysa, kendi reklamları yerine acentenin reklamını yapabilmeyi hedeflemiş olsalar…

    Açık ve net söylemek lazım ki, sahneye yapışmış olan bu zat-ı muhteremlerin hiç birisi, bir tanesi bile, benim şu çabamdan acenteler nemalandı diyecek durumda bile değil.

    Aksine, %25’lerden %8’lere düşen komisyonların gerçek ve tek sorumluları bunlar.

    Fikirsiz, hedefi olmayan, göstermelik sözler ve hareketlerle, düzenleyici konumunda olanlar karşısında itibarsızlaşmışlar.

    Birbirlerini batırmak hedefinde, aslında acenteyi batıranlar da bunlar…

    Bu zihniyettekilerin bir araya gelmeleri, ayrılıklardan daha tehlikeli.

    Bu güne kadar acenteye verdikleri zarar dikkate alınırsa, aman bir araya gelmesinler birader.

    Acente daha da perişan olmasın…

    Başbaşgan mı?
    Dedik ya , iyi sıhhatte olsunlar durumu var. Cezai ehliyeti kalmamış, TOBB bile bu yüzden kendisini uyaramıyor. Kafayı yemiş, balataları sıyırmış, hatta yakmış. Sektörü gammazlamış da, ben gammazladım demeyi marifet sanıyor. Dışkısına tüy dikmek diye buna derler. Kendisi, bu komisyonların baş mimarıdır.

    Acenteler mi?
    Hakkına, hukukuna, yarınına sahip çıkanı yok. Bir tanesi bile bu gidişe dur deme konusunda aksiyon almıyorsa, yaşananlara layığız demektir.

    Perşembenin gelişi çarşambadan belliyse eğer, kimse yarın ne olacak diye sormasın. Bu adamların kişisel kavgaları arasında ve acentenin aymazlığı karşısında, acentelik bitiyor, benden söylemesi.

  2. Sayın Can KANTAR,
    Siz söylenenlere bakmayın,bu platform asla çökmez enseyi karartmaya gerek yok. Türkiye’de sigorta sektöründe olmazsa olmaz acentaların sorunlarını sadecece komisyona indirgemek gibi bir vahim hataya düşenler veya acentaları tü kaka yapma algı operasyonu yapanlar çoğunlukta. Aman kazın ayağı öyle değil,perdeli. Bir acenta temsil ettiği sigortacının sicil ticaretten onaylı resen ticari vekili. Tek imza ile trilyonlarca lira teminatı kapsayan poliçeyi tanzim ve ilzam yetkisi söz konusu. İşin sırrı komisyon dışında acentaların hasar sürecinden dışlamaya çalışan hasar servisleri,anlaşmalı servisler ve mini onarımcı fiyaskosu,tedarik yedek parça fiyaskosu,perttotal araç fiyaskosu, özürlü araç sahiplerine yapılan eziyetlerin fiyaskosu ve nice ters giden hususlar ve sonunda idareler….Bir poliçenin sadece satışı değil, hasar vukundan sonraki hizmet ile siz gerçek acenta olduğunuzun varlığını ortaya koyabilirsiniz….Bunları konuşmadıkça,uzaktan satışın,bankaların acenta poliçe satışları ile birlikte devamında hasar sonrası yaşanan ve yaşatılanları ortaya koymaz iseniz sonuca varmanız asla mümkün değil..Bu çalıştay’da Tüsaf Başkanı ve Genel Sekreterinin nazik davetlerine Sigorta Eksperleri İşveren Sendikası Genel Başkanlığı olarak iştirak edeceğiz inşaallah…Sonuç olarak bu çalıştay bize göre Sigorta Sektörünün bu ülkede en önemli kararlar alacağı bir çalıştay olacak…Her kurum eteğindeki taşları mutlaka ortaya dökmeli, Zira 2015 yılından bu güne kadar Hazinenin Resmi Gazetede yayımladığı bütün resmi sektör metinleri DANIŞTAY’da yargılanıyor…Ve daha da açılacak davalar söz konusu….O zaman sektörde ters giden ve vatandaşın,acentanın,eksperlerin ve ülkedeki 750,000 oto tamir sanatkarının aleyhine işleyen bir çark ortaya çıkıyor.Bu çalıştayın ülkemiz,vatandaşlarımız ve sektörümüz için hayırlar getirmesini yüce Rabbim’den niyaz ediyorum Vesselam.
    Saygılarımla
    Mesut Cemil BOYNER
    Sigorta Eksperleri İşveren Sendikası
    Genel BAŞKAN

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER