Geçtiğimiz gün bir mail aldım. Mailde “Can bey elektrik idaresi içerisinde abonelik için gelenlere bir masa sandalye ve arkada iki sigorta şirketi flaması bir kişi muhtemelen DASK poliçesi kesiyor. Fotoğraf bende duruyor. Orası elektrik idaresi midir bilemem ama “bir masa sandalye acente” ‘böyle SAİK’e böyle tarak’ dedim içimden. Hani fiziki şart mart yok ortada. Bu maili atan acente dostum ‘Can bey bu konuyu lütfen takip edin. Sahipsiziz’ diyordu. Ben de kendisine ‘tamam ilk fırsatta’ dedim. İlk fırsat dedim ve işte bugün ilk fırsat kucağıma geldi. Şimdi bu konuya değineceğim ama öncesinde şunları belirtmeliyim.
Bakkala ekmek-süt yetmedi
Acenteye Trafik-DASK da yetmeyebilir
Son aylarda toplantılarda acenteler etrafımı çevirip ‘korsan çantacı acentelerden, TÜVTÜRK’den ve tabii ki bankalardan şikayetçilerdi. Son olarak bir noter dedikodusu çıktı. Bakın açıklamalara bakmamak gerekiyor. Bu iş bu kadar provoke edilemez, ateş olmayan yerden de duman da çıkmaz. Bu unutulmamalı. Rehavete kapılmayalım. Bunu söylerken bir eylem içerisinde olup da bunu engelleyin anlamı çıkmasın. Sadece daha önce de yazdığım gibi, artık zorunlu sigortalara bel bağlayanlar için kara göründü. Çember daralıyor. Küçük yerleşim yerlerinde bulunan acentelerin bu konuda zorluklarını tahmin etmek güç değil. Ama yakın gelecekte aynı mahalle bakkalı gibi sadece ekmek, gazete, sigara ve süt satın almak için size gelinecek.
Onlar nasıl market zincirlerine karşı farkındalık yaratmaya çalışsalar da çok zorluklar yaşadıklarını biliyorum. Marketlerle savaşmak için bakkallar ne yaptılar. Önce servis yapmaya başladılar evlere. Sonra özel ürünler satmaya başladılar. Benim evimin yakınındaki bakkal diyeyim ama adı market, Adapazarı’ndan süt, İznik’ten yumurta, Giresun’dan fındık getirtip satmaya çalışıyor. Yani ekmek-gazete satarak ayakta kalamayacağını biliyor.
Acentelerin de artık sahaya inip farklı ürünler satma çabasına girmeleri şart görünüyor. Çünkü zorunlu sigortalardan acentelere pek ekmek çıkmayacak gibi. Acentenin ekmeğinde herkesin gözü. Ortak çoğalıyor. Bunun sizler de farkındasınız. Bana tekrarlıyorum diye kızıyor da olabilirsiniz. Ama gerçek bu. Bakkal nasıl ekmek-süt ile geçinemiyorsa sizler de Trafik-DASK satarak ayakta kalamazsınız.
‘Orada burada satılacak artık sigorta’ dediğimde bir kadın acente “her yerde satılsın hatta kına gecelerinde bile satılsın, sizi de oraya davet edelim” demişti. Belki o gün kendince espri yapmıştı ama yanılmış yavaş yavaş gerçekleşiyor endişeleri.
Sayın Şimşek’ten başka açıklamalar da bekliyoruz
Şimdi gelelim asıl konuya. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 15 günde bir pazar günleri sigorta sektörü ile ilgili demeç veriyor. Artık sektör için bu kabusa dönüştü. Sektör ‘Sayın Şimşek ne açıklamış’ diye TV karşısında bekler oldu. Onun yerine ey vatandaş git otomobiline kasko yaptır, sağlık sigortanı mutlaka yaptır, kredi alırken yaplan hayat sigortası senin menfaatine, evinin konut sigortası yoksa DASK da sana yetmez, iş dünyasında sigortasız şirket kalmasın” diyeceği günleri merakla bekliyoruz Sayın Başbakan Yardımcısı’nın. ‘Aman sakın sigorta şirketlerine para kazandırmayım’ endişesi Sayın Hükümet üyelerine bu açıklamaları yaptırtmıyor sanırım.
Neyse Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek yaptığı açıklamada DASK’ın yeterince yaptırılmadığını ve yenilenmediğini belirterek, DASK oranını yüzde 100’lere taşımak için bir formül üzerinde çalıştıklarını söyledi. Yani şöyle denildi harfi harfine….
“Bu kapsamda zorunlu deprem sigortalılık oranını yüzde 100’e çıkarmak hedefiyle düzenli abonelikleri olan tüm ev ve binalara sigorta yaptırma çağrısında bulunacağız. Mevcut poliçesini yenilemeyenleri de uyaracağız. Yaptığımız uyarıya cevap vermeyenler, otomatik sigortalanacak ve prim tahsilatının yapılması için mekanizma tesis edilecek.”
Eureko ekran açsa ne olur?
Bu ne demek biliyor musunuz ? Artık acenteler DASK işinde de devre dışı kalıyor yavaş yavaş. Nasıl Trafik sigortası araç muayene istasyonunda, internette ve noterlerde kesilebilirse, DASK da elektrik dağıtım istasyonlarında, su idarelerinde veya emlak vergisi ile birlikte belediyelerde otomatik olarak yaptırılabilir diye anlıyorum. Bir sektör yöneticisi “elektrik faturalarına asla eklenemez, kanun var” dediyse de KHK ile bir gecede bu düzenleme yapılabilir. Ya da emlak vergilerinin içerisine dahil edilebilir. Çöp vergisi öyle olmamış mıydı ? Bunun için bir kanuna gerek var mı bilemem. “Abonelikleri olanlardan otomatik tahsil edilecek” ne demek.?
Sektör şirketleri de şaşkın. DASK’ın işletici şirketi Eureko’nun acentelerle bir işi yok zaten. Bütün elektrik, su ve tapu dairelerine bir ekran koysa veya bilgileri onların sistemine entegre etse ne olacak.? Benim bu söylediklerim sadece açıklamadan çıkarılmış bir anektod. Bir bildiğim yok. Olmaz mı olur?
Bilge insan Turusan Bey!
Ama bu açıklama yapıldığından sonra acentelerin müstesna Dernek Yöneticisi bilge insan İSAD Başkanı Turusan Bağcı’nın twiter’ dan bir paylaşımını gördüm. Müthiş dedim işte acente böyle temsil edilir. Çok bilge ve ağır bir paylaşım. Sizin birşeyden haberiniz yok, biz Hazine Müsteşarı’na konuyu aktardık hemen çalışmışlar. Ama kimseye söylemeyin dediler imzaya kadar…..biz de içeriğini biliyoruz ama bilgi vermiyoruz” demiş. Yani bunu da Turusan Bey yapmış. Bu saygıdeğer Dernek başkanımız bir konuda hiç ilgisi yokken “gidin acentenize danışın” dedi bir TV kanalında. Acenteler bir hafta telefonlara cevap vermekten iş yapamadılar, küfürün bini bin para. Sonra bir Danıştay kararından sonra bir TV kanalına çıktı “bu karar fiyatları yüzde 100’ün üzerinde artırır” dedi. Fiyatlar yüzde 50 düştü. Sayın bilge başkan ne dese tersi çıkıyor. Şimdi bu bilge insan demiş ki:
“Bazı konuları imzadan geçene kadar açıklanmaması rica edildiğinden, tam açıklayamıyoruz. Ama hayırlı olsun. Sıra diğer 6 zorunlu sigortada. Acenteler için önemli bir üretim kaynağı olacak. Emeği geçenlere teşekkür ederiz“
Ne çektiysek başkanlardan çektik
İşin içine sır da katmış. Bizden başka bilen yok. Teşekkür de etmiş. Biz bunu başka yerden de hatırlıyoruz. SAİK Başkanı teşekkür yazısı yazdı Hazine’ye, acentelerin geliri yüzde 70 geriledi. Yine aynı başkan SBM Trafik bilgi ekranının tüm şirketleri içererek tüm acentelere açılmasını istemişti. Hazine tüm sigortalılara da açtı. Acenteler darmadağın oldu. Şirketler de o sırada tüm bilgi işlem altyapılarını yenileyerek, şimdi bir tık ile yarın hepsi internetten trafik sigortası satabilir hale geldi. Sayın Başkan sayesinde.
‘One man show’a izin verilmemeli
Bu sayın bilge Başkanımızın derneği bilindiği üzere TÜSAF çatısı altında. Fakat kendisi TÜSAF çatısı altına alınmayan diğer derneklerle platformda yer alıp arka kapıdan, İTO ve SAİK’e dolanma çabasında. Ve platformdaki diğer başkanlar geri durduğu için sayın başkan bu fırsatları değerlendirip “One Man Show” peşinde. Bu bilge başkanımızın daha önce aldatılarak! Çok İTO, SAİK ve TÜSAF başkanlıklarından dönmüşlüğü vardır. Şimdi kısmet platformla inşallah.! Bir açıklama yapılacaksa bu platform adına yapılmalı. Her bir başkan bu gelişmeleri kendine yazarsa sonu belli bu platformun.
Bizim gibi sıradan insanlar bilemez
Neyse “acenteler için üretim olacak” diyor bilge başkanımız. Tabii ki onun bildiği şeyler var. Bizim gibi sıradan insanların onun bildiklerini bilmesi mümkün değil. Ama biz hiç olmazsa okuduğumuzu anlıyoruz. “Düzenli abonelikleri olanlardan otomatik tahsil edilecek bir mekanizma bulunacak” deniliyor. Sayın bilge başkana bakılırsa elektrik idaresi, sular idaresi, veya emlak vergisi ile tahsil edip o bölge acentelerine pay edilecek diye tahmin ediyorum. Turusan Beyin bilip de bizim bilmediğimiz bu olabilir ancak.
Platform ayrı, sektör ayrı bir kenara !
Vallahi sektör şirketleri şaşkın, bizler de şaşkınız. Ne düşünüldüğünü bilemiyoruz. Açıklamalardan benim anladığım acenteler devre dışı kalıyor. Bu konuda yanılmak beni mutlu edecektir. Ama herkes bilmezken Hazine bürokratlarının bu platform yöneticilerine açıklama yapmaları garip geldi bana. Zaten “sigorta şirketi genel müdürlerine randevu vermezken, sayın Müsteşarın kendilerine randevu vermelerinden çok övünmüşlerdi “. Anladığımız Hazine, sektörü bu platform üyelerinin önerileriyle, fikir alışverişleriyle yönetiyor. Vallahi çok özendim. Acaba ben de mi bir dernek kursam platforma kapak atsam. Ama ben acente bile değilim. Başkan hiç olmadım zaten! Yolları açık olsun.
evet bu sigorta sektörü için durum çok kötü ,3 veya dört oluşumdan bahsediliyor, acenteler kendi sigorta şirketlerini kurabilir ,bir bankayla anlaşma sağlayarak tüm sözleşmeleri onun üzerinden gidecekmiş kim bu banka?
Can bey
Ben Erzurum da 23 yıldır sigorta acenteliği yapıyorum. Devletin çıkarmış olduğu Zorunlu deprem sigortasını insanlara daha zorunlu kılmak adına vatandaş Elektrik su aboneliğinde ve tapu işlemlerinde zorunlu hale getirildi bu güzel bir uygulama ama gelin görün bu sadece bir kağıt parçasına dönüştü.
Abone yaptırmak için Elektrik Ve su idaresine başvuran müşterilerden DASK poliçesi yaptır getir diyorlar ama bunun yanında müşteriye git 15,20 tl lik deprem sigortası yaptırın gelin bu çok önemli değil poliçe olsun yeter mantığı ile hareket etmektedir. Bu durumu defalarca 125 arayıp DASK kurumuma şikayet ettiysem de bir sonuç alamadım.
müşteri abonelik yada tapu da işini görsün diye 150 m2 lik dairesini 30 m2 gösterip dask poliçesi düzenletip götürüyor buna ne dask kurumu ne sigorta şirketi , tapu müdürlüğü nede elektrik ve su idaresi itiraz ediyor.
biz acenteler bunu hak ediyoruz.