Sigorta sektöründe 1000’e yakın köşe yazısı yazdım, böyle güzel bir söz aklıma gelmedi. Gerçekten sigorta konusunu topluma yansıtacak önemli bir söz.
Kaş Ziraat Odası Başkanı Ramazan Süer, “Evinize yarım ekmek az alın. Ama mutlaka seralarınıza sigorta yaptırın. Doğal afetlerden korunmanın tek yolu TARSİM Sigortası” demiş. Gerçekten bu söz, sigorta algısını toplumda yerleştirmek için oldukça akılda kalıcı.
Anadolu Sigorta eski Genel Müdürü Mustafa Su, “İhtiyacın olduğunda satın alınamayacak tek şey ‘sigorta’dır”demişti. Ya da ben ilk ondan duydum diyebilirim. Bu da çok önemli bir sözdür. Bir de “Sigorta yaptırmayacak kadar zengin değilim” sözü var. Gerçekten insan başına bir kaza gelmediği sürece sigortayı önemsemiyor. Sigortanın önemini toplum ile paylaşacak kişiler de ya başına bir şey gelmiştir ya da sigorta bilinci yüksek kişilerdir.
Kaş Ziraat Odası Başkanı Ramazan Süer’i tüm kalbimle kutluyorum. İlk fırsatta kendisi ile tanışmanın yollarını arayacağım. Çiftçilerimizin doğal afetlerden en çok etkilenen kesim olduğunu biliyorum. Sel olur, dolu vurur, fırtına bütün bir yıllık emeğiniz olan mahsulünüzü alıp götürür. Özellikle sera sahiplerinin sigortayı ihmal etmemesi gerekiyor. Tabii ki gerekli önlemleri almak şartı ile. Seraların etrafını bir yükseklik ile çevrelenmesi bile bir önlem olarak gerekli. Bu arada Devlet destekli tarım sigortası yapan TARSİM’in uluslararası bir örnek oluşturduğunun da altını çizerim.
Bunun yanında Devlet tabii ki tüm afetlerde çiftçilerimizin yanında olacak. Fakat bu durum devlet bütçesine büyük yük de getiriyor. Bu nedenle Tarım sigortasının yaptırılması Devletin yükünün önemli bir bölümünü hafifletiyor denilebilir. Fakat sigorta yaptırmayanın zararını da Devlet karşılarsa o zaman sigorta yaptıran için bir haksızlık olmuyor mu? Bunu da gözden kaçırmamak lazım. Böyle özlü sözleri Devlet büyüklerimizden de bekliyoruz. Çünkü sigorta yaygınlaştıkça Devlet bütçesi de rahatlayacaktır.
