Ergo Sigorta CEO’su Theo Kokkalas ile geçtiğimiz hafta şirketin acenteler toplantısında bir araya geldik. Kokkalas, basın ile bir araya gelip dertleşmeyi seviyor. Kendisi aynı zamanda Ergo Yunanistan’ın da CEO’luk görevini yürütüyor. İki pazar da birbirine yakın sorunlarla uğraşıyor, bu nedenle tespitleri yerinde, Ergo Türkiye pazarına ise inancını sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl acenteler toplantısındaki sohbetimizde de acentelerin trafik sigortalarına bel bağlamaması gerektiğini söylemişti. Nitekim dediği de çıktı. Trafik sigortalarına bel bağlayan acenteler, tarife sistemine geçişte en çok etkilenen kesim oldu.
Kokkalas: Tek çare çarpraz satış
Kokkalas, serbest piyasa koşullarından vazgeçilmiş olmasından hoşnut değil. Devletin, öncelikle hasar ödemelerine müdahale etmesinin daha doğru olacağının altını çizen Kokkalas, “Kaza olduğunda ne kadar tazminat ödeyeceğimizi bile bilmiyoruz, bizden başka herkes buna karar verebiliyor” diyor. Kokkalas haklı. Mahkeme sürecinin sonunda karar verilen tazminatı ödemek isteyen şirketlerden, ödeme yapılmasını beklemeden icra takibi ile para tahsili yolunu seçip ek kazanç sağlamaya çalışan çok sayıda avukat var. Yani ödenecek rakam 3, icra masrafları ayrıca avukatlık ücretleri ile tazminatlar 4-5 oluyor. Bunu çok duydum. İşte bunlar engellenmiş olsa belki fiyatlar bu kadar artmayacak ve sonrasında böyle müdahalelere gerek kalmayacaktı.
Kriz fırsata dönüştürülebilir mi?
Sigorta şirketleri tam da bu devrede, çok daha fazla tanıtımla yeni ürünler ile potansiyel sigortalıları tanıştırabilir. Sektör kabuğuna çekilirse sonu hüsran olabilir. Ergo Sigorta CEO’su Kokkalas, hep beraber el ele verilirse bu durumun fırsata dönüştürülebileceği düşüncesinde. Tüketici çok daha ilginç ve faydalı yeni ürünlerle tanıştırılırsa bu krizden çıkılabilir. Bu nedenle yapılacak Türkiye Sigorta Birliği başkanlık seçiminde iletişimin önemini bilen bir adayın seçilmesi en büyük dileğim.
