Mayıs ayının son haftasında kutlamaya 2011 yılında başladığımız Sigorta Haftası için hazırlıklar şimdiden başlamış olmalı. Başlamış olmasına başlamıştır ama şimdiden söyleyeyim bu sene de hafta kutlamaları güme gidecek. Seçimlere denk gelmesi sebebiyle o günlerde ülkemizin gözü kulağı siyasette olacak. Olan bizim Sigorta Haftası’na olacak. Gezi Parkı Direnişini anma günlerine denk geldiği için ayrı bir şanssızlık da söz konusu.
Sigorta Haftası’nın neden gündeme geldiğini hatırlamakta fayda var. Sigorta bilincinin gelişmesi için farkındalık yaratmak en temel amaç. Gel gör ki değil farkındalık yaratmak, son iki yıldır sektör kendi arasında tek kale maç yapar gibi…. İlk sene sektör büyük bir heyecan yaşamıştı. Herkes bu haftayı bir adım olarak gördü, tabii ki ben de. İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği’ne (İSAD) bir bütçe verilmişti, Başkan Turusan Bağcı da bir şeyler yapmaya çalışmıştı. Pankart yanlış yazılmıştı olsun varsın; Taksim’de toplanma, Beyoğlu yürüyüşü ve akşam Tünel’de konser bayağı dikkat çekmişti. Sonrasında daha iyilerini beklerken ilk seneyi arar olduk. Bu arada Aynı tarihlerde okullarda konu işlense çifte kavrulmuş olabilir.
Ama biz ne yapıyoruz? Sigorta Haftası’nda kasko ve dağıtım kanallarının sorunlarını tartıştığımız toplantı ve paneller yapıyoruz. Geri kalan 51 hafta gerçekten bu konuları tartışmaya vaktimiz yokmuş gibi… Ve bu toplantıları da Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM) sponsorluğunda gerçekleştiriyoruz. SEGEM bu yaptığı ile sektörde günah çıkarır gibi. Nedeni ise sektörden sınavlar karşılığı toplanan paraları bir yerde sektör için kullanıyor görüntüsü vermek olsa gerek. SEGEM’in hakkını yememek lazım, çocuklara yönelik resim yarışması falan düzenliyorlar. SEGEM’in bütçesi ve icraatlarını tartışmayı bir başka yazıma bırakacağım.
Neler yapılabilir?
Sigorta Haftası’nda nasıl etkinlikler yapılacağına kim karar veriyor, ben hala bilmiyorum. Birlik’in iletişim komitesi mi, yoksa SEGEM mi inanın bilmiyorum. Sektöre katkı sağlamaya çalışan 35 yıllık iletişimci ve gazeteci olarak yapılanlara anlam yüklemeye çalışıyorum ama işin içinden çıkamıyorum. Bu haftanın mimarı Hazine Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Genç ile bir toplantıda karşılaştığımızda konuyu gündeme getirmiştim. Kendisi de bana “Can Bey önerileriniz varsa SEGEM Müdürü Armağan Koç Esen Hanım’a iletirseniz sevinirim” dedi. Ben buradan ilgili her kişiye iletiyorum.
Her sene tespit edilen bir konu Sigorta Haftası’nda etkinlik programına dönüştürülebilir. Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Sigortalar Birliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ortaklaşa bütçesi ve yine bu kurumların yetkililerinden oluşan bir kurul ile bu organizasyon yapılamaz mı? Bir organizasyon şirketine bu iş ihale edilebilir ve iyi bir tanıtım firmasının desteği ile yurt genelinde bir kampanya gerçekleştirilemez mi? Çok da güzel yapılabilir. Yurt geneline yaymak için de SAİK il delegelerine görev verilemez mi? Onlar da şirketlerin bölge temsilcileri ile organize olamazlar mı?
Havaların o aylar müsait olduğu düşünüldüğünde iki, üç büyük ilimizde konserler düzenlenemez mi? İlla bir toplantı, panel yapılacaksa da sektörün en büyük sorunu olan “güven” masaya yatırılamaz mı? Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, tüketici derneklerinin temsilcileri de davet edilebilir. Hatta mağduriyeti önlenmiş bir kişi ve kurum yetkilisi çıkıp çarpıcı hikayelerini paylaşsa güzel olmaz mı? Bunun için sektörde bütçe var ama sektörde heyecan ve istek yok sanırım. Şirketlerimiz bu işe angarya olarak baktığı sürece çok etkili bir hafta beklemiyorum açık söyleyeyim. Ama ne yaparsak yapalım bu sene seçim gölgesinde kalınacağı da bir başka gerçek.
Can bey her zaman olduğu gibi dün de yazınızı Dünya gazetesinde ilgi ile okudum.Yorum için de bu günü özellikle bekledim.iki konuda itirazım var.
1-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı artık yok 2 Bakanlığa ayrıldı
A-Bilim ,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
B-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı.Yazınızdaki konulara da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bakıyor.
2-Sigortacılık Haftası kutlamalarına Ankara Ticaret Odası olarak 2014 yılında çok ciddi hazırlıklar yaptık ve Ankara’da bir çok Bilboard’da Acenteleri öne çıkaran afişler astırdık.Ayrıca Tüsiar tarafından organize edilen Başkent Üniversitesinde ağaç dikme töreni ile Acenteler ormanı kurulmasına destek olduk.SAİK’e çağrı yaptık ve tüm Türkiye”de ortak bir dil ile sigortacılık haftası kutlamalarına tek dil ile öncü olmaları çağrısında bulunduk.Bu çerçevede ATO olarak 3 Mart 2015 tarihinde Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi olarak Ankara’da bulunan STK’Başkanlarını ve SAİK üyelerini toplantıya davet ederek Sigortacılık Haftası etkinliklerini tartışmaya karar verdik.Özellikle Ankara Ticaret Odası Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi olarak verdiğimiz çabaların yok sayılmasına çok üzüldüğümüzü bildirmek isterim.