Sosyal sorumluluk projeleri denildiğinde genelde şirketlerin yapmış olmak için yaptıkları etkinlikler geliyor aklıma. Yönetim toplantılarında bir yönetici çıkıp “Her şey iyi güzel de arkadaşlar biraz da sosyal sorumluluk projesi yapsak” der. Sonrasında sınırlı bir bütçe ayrılır. Bunun ile ilgili bir departman görevlendirilir. Çalışma başlatılır, şirket yöneticisinin köpeği varsa bir hayvan barınağına gidilip ‘dostlar alışverişte görsün etkinliği’ yapılır. Sonrasında bülten hazırlanır, basına gönderilir. Köpekleri seven bir gazeteci bulunamazsa bülten aynen çöpe gider. Gelecek sene aynı yönetim toplantısında geçen seneki yönetici şirkette değilse ya da çıkıp bir şey demezse unutulur gider. Bir başka çevre, hayvan, çocuk sever yönetici gelene kadar kimsenin aklına gelmez bu projeler…
Ben bu örneklerle hiçbir sektörü ve şirketleri hedef almıyor, 34 yıllık gazetecilik gözlemlerimi paylaşıyorum sizinle. Sigorta sektörüne gelince yukarıdaki örneklere benzeyen sosyal sorumluluk projeleri olduğu gibi çok da sürdürülebilir olan projeler biliyorum. Şunu da belirtmem de yarar var, bu tür sosyal sorumluluk proje etkinliklerine genelde biz gazeteciler davet edilmeyiz. Nedeni ise çok basit, iyi gazeteci haberin takipçisi olandır. Şirket yöneticileri bir gün gelir gazetecinin ‘İki sene önce şu okula şunu yapmıştınız ya da o hayvan barınağı ne oldu?’ diye sormasından endişe eder.
Sigorta sektöründe bütün şirketlerin iyi niyetli olduğundan hiçbir endişem yok. Ama bizde de saman alevi gibi sosyal sorumluluk ödevini yapmak için yapanlarını biliyorum. Fakat birçoğuna biz tanık olmadığımız için hafızamızda kalmıyor, affetsinler bizi. Anadolu Sigorta’nın 5 yıldır sürdürdüğü ‘Bir Usta, Bin Usta’ projesi sadece sigorta sektöründe değil, bence ülkemizdeki en uzun soluklu ve en başarılı sosyal sorumluluk projesi. Rakiplerinin bile takdirini almış bir sosyal sorumluluk projesi denilebilir. Anadolu Sigorta bu sosyal sorumluluk projelerinin bazılarına neredeyse onlarca gazeteciyi tanık ediyor. Bunu gururla yapıyor, bana sorarsanız bizden de takdir alıyor. Bu proje ile ilgili benim de birçok yazım bulunuyor. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Bence başarısının arkasında sürdürülebilir olması yatıyor.
‘Bir Usta Bin Usta’ önemli bir örnek
Geçen hafta MetLife Emeklilik ve Hayat’tan bir davet geldi. Dünya Engelliler Günü nedeniyle yaptıkları bir sosyal sorumluluk projesini bizlerle paylaşmak istemişler. Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu’ndaki törene katıldım. MetLife Emeklilik ve Hayat 100 cilt dünya edebiyatı klasik çocuk romanlarını Braille alfabesi ile bastırarak okula bağışlamış. Törende ulusal basından neredeyse hiçbir gazeteci yoktu. Ulusaldan vazgeçtim sigorta sektörünü takip eden yayımlardan da kimse yoktu. Görme engelli çocukların gösterilerini izledim. Böyle bir nedenle olsa da ilk kez görme engelli çocuklarla bu kadar yakın oldum. Çok etkilendim. O çocukların elleri ile özel kitapları nasıl su gibi okuduklarına tanık oldum. Mutluluklarını size tarif etmem mümkün değil.
MetLife’tan engelli vatandaşlarımıza destek
MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven’i ve ekibini bu projeden dolayı tebrik ettim. Sayın Yurtseven’e ilk sorum ‘Bugüne kadar başkalarının da yaptığı gibi bir günlük, bir yıllık bir proje mi yoksa devam ettirecek misiniz?” oldu. ‘Koruyucu Meleğim Ferdi Kaza Sigortası” isimli ürünlerinin gelirlerinin bir kısmını engelliler için sosyal sorumluluk projelerine ayırdıklarını öğrendim. Kendisine yazımın başındaki tüm endişelerimi ilettim ve bu tip projelerin sürdürülebilir olacağının garantisini aldım. Bu tür projeler kararlılıkla sürdürülebilir olduğunda gazeteciler de her türlü desteği vermekten kaçmaz diye düşünüyorum.
Can Kantar – DÜNYA