Sigorta satılsın da nerede satılırsa satılsın diye bakan da var, “Aman bilmeyen satmasın sonunda olan sigortacılara oluyor” diyen de. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar misali… Sigorta ile tanışmamış büyük bir kesim var. Bu kişilere ulaşabilmek için yaygın bir ağ oluşturulması gerekiyor. Sigorta şirketlerinin geniş bir kesim ile sigorta satışının yapılmasından yana tavrını herkes biliyor. Markette, internet sitesinde, benzin istasyonunda da olsa yeter ki satılsın isteniyor. Diğer taraftan da bunun konunun uzmanı acente veya brokerler tarafından bilgilendirme yapılarak satılmasının sigorta sektörüne sağlayacağı avantajları öne sürenler de çoğunluğu oluşturuyor. Ama ne acentelerde ne de brokerlerde sahada satış için yönlendirecek yeterli eleman yok. Çünkü bir kişi istihdam etmenin maliyeti çok yüksek. Bu satış elemanlarının getirisi mevcut komisyonlarla pek de kaldırılabilir değil.
Oto lastikçisinden acente şubesi olur mu?
Geçmişte tali bayiler ile ilgili birçok sıkıntı yaşanmıştı. İşi sigortacılık olmayan fakat ciddi bir müşteri potansiyeli olan servis, lastik tamircisi, trafik muamelecileri, muhasebeciler birer sigorta acentesi olarak iş yapıyorlardı. Haksız rekabet nedeniyle acenteler buna itiraz ediyorlardı. O dönem, “Biz sigortacılığı meslek olarak yapıyoruz. Bizim başka bir iş ile uğraşmamıza izin verilmiyorsa, başka meslektekilerin de sigortacılık yapması engellenmeli” denilmişti ve çıkan Sigortacılık Kanunu ile bu kesimin sigortacılık faaliyeti yapması engellenmişti. Sonrasında Hazine, acentelerin şubeleşmesinin önünü açmıştı. Belirli şartları yerine getiren acenteler şube açabilecekti.
Şubecilik rant kapısı olduysa….
Acentelerin genel isteği ile şubeleşmenin önü açıldı. Piyasa daralıp işleri iyi gitmeyince eski tali acenteler hemen sigorta acentelerinin şubeleri oluverdi. Şubelere ilgi her geçen gün arttı. Durumu fırsat bilen acentelerin bunu rant kapısı yapmaya başladığı iddia ediliyor. Acentelerin 25-40 bin TL karşılığı şubelik dağıtmaya başladıkları da bir başka iddia. 25 bin TL’ye 10 şirketten poliçe kesilebilecek bir işyeri açmak cazip geldi. Bir bakıldı ki, “Şubelerle örmüşüz ana yurdu dört baştan”. Yüzlerce şubesi olan acentenin yanında bir başka acentenin şubesi açılınca bütün acenteler ‘Ne oluyoruz?’ diye düşünmeye başladılar. Kendi yarattıkları canavardan nasıl kurtulacaklarını hesaplamaya başladılar.
Hazine, geçtiğimiz hafta yayımladığı yeni yönetmelikle şubeleşmeyi tarihe karıştırdı bence. Yen yönetmelik acentelere, sermaye ve personel şartları getirdi ki “Hadi şubeleşin de göreyim” dedi. İyi mi oldu, kötü mü onu zaman gösterecek ama 300-400 şubesi olan acentelerin olduğu iddia ediliyor. Biz toplum olarak biraz abartmayı seviyoruz ama buna ne demeli… 300 şubeyi yönetmek de bir mesele… Bu arada yeni açılacak acenteler için sermaye şartları da ağırlaştı. Geriye ne kalıyor derseniz, acentelere uygun maliyetli istihdam olanağı yaratarak sahadaki sigortacıların sayısının artırılmasını sağlamak diye özetleyebilirim.