Özel sigortalar her bireye dokunan bir kavram. 7’den 70’e her vatandaşımız özel sigorta güvencesine girebilir. Hatta anne karnındaki bebeklere bile sağlık sigortası yapılabiliyor. Bu kadar geniş kitleyi ilgilendiren bir konunun seçime giden partilerin söylemlerinde yer almaması ilginç değil mi? Belki parti programlarında geçiştirilmiş olabilir ama bence çok daha dile getirilmeliydi. ABD’de sağlık reformunda sigorta belirleyici bir faktör. Bizde de son dönemde büyük ilgi gören ‘tamamlayıcı sağlık sigortası’ ile ilgili bir söylem geliştirilemez miydi? Vatandaşlarımıza “Gidin tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırın, istediğiniz özel sağlık kurumundan en iyi sağlık hizmetini alın, bizde Devlet olarak tamamlayıcı sağlık sigortasının yaygınlaşması için şunları şunları yapacağız” denilemez miydi? Yine seçim meydanlarında trafik sigortası ve kaskoyla ilgili birkaç söylem dile getirilebilirdi.
Ülkemizde tarım sektöründen geçimini sağlayan milyonlarca çiftçimiz var. Bunlara gidin tarım sigortalarınızı yaptırın ben daha çok taşın altına elimi koyarım yeter ki siz sigortanızı yaptırın diyen neden olmadı? Mesela BES. Ülkemizin başına ne geliyorsa tasarruf alışkanlığımız olmaması nedeniyle geliyor. Örneğin ekonomik açıdan çalkantılı dönemlerde elimizi güçlendirecek büyük miktarda fonlarımızın olmaması seçimlerde gündeme getirilebilirdi. Devletin de elini taşın altına koyduğu, en büyük getiriyi sağlayabilen ve aynı zamanda bu tasarruf ile birlikte oluşan fonların ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğu meydanlarda anlatılabilirdi. Başta DASK da olmak üzere birçok sigorta argümanı hem vatandaşın hem Devletimizin çıkarlarını korur nitelikte. Bunlara hiç değinilmemiş olması bence önemli bir kayıp. Bence gerek ekonomik, gerekse iklim değişimlerinden doğacak riskleri en aza indirmek istiyorsanız, değerlerinizi bütçeniz elverdiği ölçüde sigorta ile güvence altına almalısınız. Bunun için de iyi bir danışmandan yani bir acenteden yardım almanızı öneririm.
