ŞEMSİYE DERGİSİ
Sigorta, hayatımızın her alanında var. Bazı alanlarda bunu görmezden gelme isteğine tanık oluyorum. İşte tam o kısmında sigorta bazı tüketiciler için bir masraf, fuzuli bir gider olarak görülebiliyor. Ama bunun ihtiyaç olarak görülmesi ya da “keşke sigorta yaptırsaydım” denildiği anlar ne yazık ki sigorta yaptırmak için geç bir zaman olabiliyor. Çünkü risk gerçekleştikten sonra sigorta yaptırılmasına sigorta şirketleri haklı olarak izin vermiyor.
Önce hayatımız ve sağlığımız
O zaman ne yapmalı? Riskleri önceden doğru belirlemeli ve bu riskleri sigorta şirketlerine devretmek için bir sigorta danışmanına yani acenteye başvurmalı. Şurası açık ki birçok sigorta ürününün hiç beklemediğiniz kadar uygun fiyatlarda size sunulduğuna tanık olacaksınız. Gönül ister ki bütün bu oluşabilecek riskler sigorta güvencesine alınsın. Ama, bu tabii ki tüketicinin bütçesi ile ilgili. Önce hayatımız, sonra sağlığımız son olarak da elde ettiğimiz değerler sigorta güvencesinde olmalı. Ama biz her şeyi bırakıp önce otomobilimizi güvence altına alıyoruz. Bu doğru değil.
Bir acenteye başvurmalı
Aslında bir risk çok net ve canlı bir şekilde gözümüzün önünde veya karşımızda duruyorsa ancak o zaman bu riskleri sigorta güvencesine alma ihtiyacı gündeme geliyor. Mesela, Tarım Sigortaları bu sayımızın kapak konusu ben biliyorum ki çifççilerimizden, sadece bu risklerle çok sık karşı karşıya gelenleri sigorta yaptırıyor. Yaptırmayanların ise bir güvencesi ne yazık ki yok.
Bir risk oluşmuyor diye kendini güvende hisseden bir çiftçi kardeşimiz bir süre sonra öyle büyük bir felaket ile karşı karşıya kalıyor ki, telafi etmesi pek mümkün olamayabiliyor. Sigorta yaptırmayan bir kişi kendini güvende hissetmemeli. Ya da risklerini görmezden gelenler bir gün bu risklerle karşılaştığında, ne yazık ki çok geç oluyor. Sizlere önerim; en yakın bir acenteye gidip risklerinizi belirleyip bütçeniz oranında risklerinizi sigorta sistemine devredin.